Barça doping yapsana!
Eufemiano Fuentes! Bu ismi sporla yakýndan ilgilenenler bilir ama pekçoðunuz belki de duymamýþtýr. Ýspanya'da doping kullandýðýndan þüphelenilen bisikletçilere karþý 2006 yýlýnda bir operasyon yapýldý.
Bu baskýnda Ýspanyol polisi 23 kiþiyi tutukladý. Sporculara ait kan torbalarý ve doping ilaçlarý olduðu ileri sürülen herþeye el konuldu.
Bisikletçilere karþý yapýldýðý için Jan Ullrich, Ivan Basso ve Francisco Mancebo gibi ünlü isimlerin yaný sýra elliden fazla profesyonel bisikletçinin doping kullandýðý þüphesi ortaya atýldý. Skandala Albert Contador'un da adý karýþtý. Bisiklet tarihinin en kapsamlý soruþturmasý, þüpheli sürücüleri ve yetkilileri olmasýna karþýn sonuçsuz kaldý ve bisikletçiler kariyerlerine devam etti.
Ýki yýl önce ise bu kez profesyonel futbolcular, atletler ve tenisçilerle ilgili bazý iddialar ortaya atýldý. Aralýk 2010'da Ýspanyol Atletizm Federasyonu Baþkan Yardýmcýsý Marta Dominguez de dahil olmak üzere 14 kiþi daha tutuklandý.
Operasyonun ayaðý gidip yine Eufemiano Fuentes'e dayandý.
Ýspanyol medyasý olayýn üzerine gitti. Ancak daha sonra Fuentes'in müþterileri arasýnda Ýspanya Milli Takýmý, bazý ünlü tenisçiler Nadal gibi ve Barcelona'nýn da olduðunun iddia edilmesi üzerine skandalýn yine hasýraltý edilmiþ olduðu gözüküyor.
Bunlarý neden anlattým. Çünkü ben Fransa Bisiklet Turu'nu 7 kez üst üste kazanarak tarihe geçen Armstrong'u saatlerce televizyon baþýnda oturup izleyen, hayranlýk duyan biriydim. Bu Armstrong ne yaptý, sonunda doping kullandýðýný itiraf etti.
Ben Usain Bolt'un da doping yaptýðýný düþünüyorum. Daha böyle yüzlece sporcu olduðuna da inanýyorum.
Zaten Sporda her gün yeni bir doping skandalý ortaya çýkýyor. Lance Armstrong'u duyduktan sonra düþünmeye baþladým. Futbolda 2008'e kadar uluslararasý alanda milli takým düzeyinde çok fazla baþarýsý olmayan Ýspanya, önce Avrupa þampiyonu oldu, ardýndan dünya kupasýný kazandý. Barcelona'ya uzay takýmý yakýþtýrmasý yapýldý. Hiç kimsenin onlarý yenemeyeceði ileri sürüldü.
Ancak ne hikmetse Fuentes olayýnýn örtpas edilmesinden sonra Barcelona'da bir düþüþ yaþanmaya baþladý. Ben yakýn çevreme Barcelona'nýn doping sayesinde zirveye çýktýðýný, yakýn zamanda normal bir takým görüntüsüne bürüneceðini defalarca söyledim.
Ve Barcelona, önceki akþam Þampiyonlar Ligi yarý final ilk maçýnda deplasmanda Bayern Münih karþýsýnda 4-0 gibi çok aðýr bir maðlubiyet aldý. Bu maçla ilgili çok sayýda ayrýntýlý yorum olduðu için ben yapmayacaðým.
Ben sadece "Barça doping yapsana!" diyorum. Tabii ki Katalan ekibinin farklý maðlubiyeti bu deðil. Ya da Barcelona'nýn gerçek gücü bu deðil. Ancak haksýzlýklar üzerine inþa edilen baþarýlar, kazanýlan payeler bir gün çökmeye, kaybedilmeye mahkumdur.
Dopingle sýký mücadele devam ederse, Barcelona'nýn düþüþü gibi yakýn zamanda spor dünyasýnda çok sayýda skandala þahit olacaðýmýzdan kuþkunuz olmasýn. Bekleyip görelim...