Barýþa Koþan Kadýnýn Muhteþem Hikayesi

Lübnan;

Bitmek bilmeyen bir karmaþanýn ve huzursuzluðun memleketi.

Lübnan’da bir kadýn maraton koþucusuna koþu sýrasýnda bir otobüs çarpar.

Adý May El-Khalil’dir.

May iki yýl boyunca komada kalýr.

Bu süreçte 36 kez ameliyat geçirir.

Hayatta kalmasýna bile þaþýranlara o sürekli ayný soruyu sorar.

“Maraton koþabilecek miyim yine?”

Hastaneden çýktýðýnda artýk o da farketmiþtir.

Artýk koþamayacaktýr.

Düþünür,

 - Maratonda koþamayacaksam, maratonu yapan olurum. Ben koþamayacaksam da birilerinin koþuyor olduðundan emin olurum.

Karar vermiþtir, o halde bile büyük düþünecektir.

Maraton organize edecektir.

Hem de öyle sýradan bir maraton deðil,

Dünyanýn farklý yerlerinden koþucularý Lübnan gibi bir savaþ ülkesine barýþ maratonu için davet eder.

Ülke içinde savaþan, birbirinden nefret edenler gruplarý, birbirini öldürenleri birlikte koþmaya davet eder.

Kýrk iki kilometre boyunca hem de.

Ýki yýl boyunca kocasýyla tüm ülkeyi gezer, köylere kadar girer.

Politikacýlarý, imam ve papazlarý, belediye baþkanlarýný, dernekleri, ev hanýmlarýný hatta  baþbakaný bile.

Kimse kayýtsýz kalamaz bu cesur kadýnýn çabasýna.

Birlikte ve ortak yaþama arzusu ile ilk maraton doðar.

2003’ün Ekim ayýnda, 49 farklý milletten 6000 koþucu baþlangýç noktasýna gelir.

Silah, Lübnan’da ilk kez deðiþim için, start noktasýnda ateþlenir.

Maraton artýk baþlamýþtýr.

***

2005’de Lübnan Baþbakaný suikaste uðrar.

Bütün ülke sessizliðe bürünür.

May ise “5 Kilometre Birlikte Koþuyoruz” koþusunu organize eder.

Bu kez 60 bin kiþi gelir baþlangýç çizgisine.

Üstlerinde beyaz tiþörtler.. Bembeyaz.. Slogansýz, siyasetsiz…

***

2006-2009 arasý Lübnan için zor yýllardýr.

Suikastler, iç savaþa doðru giden zorlu yollar, istilalar…

Ülke bölünmeye yüz tutmuþtur, parlemento istila edilmiþtir.

Bir yýl boyunca ülkede ne baþbakan, ne cumhurbaþkaný vardýr.

Tek bir þey yolundan þaþmadan devam eder…

May’in Maratonu…

***

May, maratonuyla siyasi problemleri çözmeyi öðrenmiþtir.

Muhalefet de ülkeyi yönetenler de bu maratonda koþuyordur.

Tek ortak noktalarý budur.

***

Günler geçer, zaman geçer.

Artýk gençler, yaþlýlar, engelliler, zihinsel engelliler, görme engelliler, amatör koþucular, hatta kucaðýnda bebeðiyle anneler.

Son etkinliklerinden birinde kadýnlarý güçlendirmek için bir KADINLAR Maratonu düzenlerler.

Ülkenin first-lady’si bile katýlýr.

Onlar artýk Beyrut Maraton Derneði’dir.

***

May’in maratonu þimdi Orta Doðu’nun en büyük koþu organizasyonu.

Dünyaya umut ve yardýmlaþma aþýlýyorlar.

Bir otobüsün altýnda kalan koþucu, kendisini eve hapsetmek ve hayata küsmek yerine dünyayý deðiþtirecek bir dönüþümü baþlatýr.

***

Barýþ, iyi niyetli çabalarýn sürekliliðinin ve birlikteliðinin sonucudur.

Sýkýlmýþ yumruklarýn marifeti deðildir tokalaþmak.

Önce o elin açýlmasý gerekir.

Ve “Barýþ istiyoruz” diyenlerin bir maratona hazýrlanmasý gerekir.


Ve May El-Khalil’e göre de barýþ 100 metre koþusu deðil, bir maratondan çok daha fazlasýdýr.

***

Barýþ dünyanýn en zor iþi  ve ayný zamanda da en kolayý…

El sýkýþmak için de yumruk olan eli açmak gerekir.

Tarih barýþý getirenlerle savaþý bitirenleri altýndan bir sayfada yazacaktýr.

En karanlýk sayfasýnda ise barýþa engel olaný, savaþý körükleyeni, düþmanlýk ve nefret tohumlarýný hýrs gözyaþlarýyla besleyeni yazacak.

Tercih bizim, þimdi her birimiz ayrý ayrý barýþtan yana mý, kavgadan yana mý olup olmadýðýmýza karar vereceðiz.

***

KuþIar gibi uçmasýný, baIýkIar gibi yüzmesini öðrendik Ancak bu arada çok basit bir sanatý unuttuk; kardeþ oIarak yaþamayý– Martin Luther King