Barışan Kürtleri değil, savaşan Kürtleri seviyorlar

Kürtlere hayat hakkı tanımayan “Beyaz Türk azınlığı”Lice için yürüyor.

Eşit vatandaşlığa karşı çıkan enteller Lice için yürüyor

İslamofobik faşistler ve Kürt düşmanları Lice için yürüyor.

Bahoz’un askerleri Lice için yürüyor.

Esadsever solcular Lice için yürüyor. (Bu Esad, ülkesindeki Kürtlere nüfus kâğıdı vermemiş Esad’dır.)

Beşiktaş’ın kopilleri Lice için yürüyor.

Kürtlere nefretle bakan Kadıköy-Nişantaşı efradı Lice için yürüyor.

Anadilde savunma hakkının yasalaşmaması için komisyonda rezalet çıkaran partinin (CHP’nin) müntesipleri Lice için yürüyor.

Nefret söyleminin mimarı “kaygılı sanatçılar” Lice için yürüyor.

Romantik komüncüler Lice için yürüyor.

Darbeciler, Ergenekoncular, Maocular, “Barış süreci felaket getirecektir” diyen Çılgın Türkler Lice için yürüyor.

Diktatör’e karşı poz vermeyi marifet bellemiş “duran adamlar” Lice için yürüyor.

Hatırlayalım:

Barış ihtimali belirince amansız bir Kürk düşmanı kesilmişlerdi.

Heybelerinden “bebek katili”, “terörist başı” söylemlerini çıkarmışlardı.

Lice’deki ihanetle birden ortalığa döküldüler ve “Erdoğan düşmanlığı” temelinde anında mobilize oldular.

Siz ne diyorsunuz yahu, “Devlet Apo ile görüşmeyi kessin, Gezi ruhu Kürt sorununu çözer” diyen “romantik isyankâr” bile Lice için yürüyor.

Hani, Halk TV’ye bağlanıp, “Polis Taksim’de katliam hazırlığına yapıyor” diye provokasyon yapmıştı.

Bu cürmünü hatırlatan internet sitelerini susturmak için de, araya Ertuğrul Özkök’ü “ricacı” olarak sokmuştu. Muradına da ermişti...

Hasılı, bütün “tuzu kuru taifesi” Lice için yürüyor.

Madem Kürt’e bu kadar düşkündünüz, kirli savaşta binlerce Kürt ve Türk genci ölürken niçin Taksim’e çıkıp bir yürüyüş eylemediniz?

Niçin Bağdat Caddesi-Nişantaşı-Beşiktaş hattını harekete geçirmediniz?

Savaştıranlara bir çift sözünüz olmayacak, “barıştıranlara” aba altından “Gezi sopası” göstereceksiniz...

Öyle mi?

Merkel’i kandırabilirsiniz ama elinizden ve dilinizden çok çekmiş Kürt halkını kandıramazsınız.

Başka kapıya...

Bir parantez de Sırrı Süreyya Önder için açmak lazım.

Lice için yürüyenler arasında Sırrı da vardı.

Eksik kalır mı hiç?

Hem yürüdü, hem de elinde megafon, “ulusalcı kitleleri” Taksim’e yönlendirdi.

Maocu Kemalistlerin internet sitesinde fotoğrafları yayınlandı, “Aferin Sırrı’ya” diyorlardı.

Bu Sırrı hep yürüyor zaten...

Bir hedef koy, Sırrı yürüsün.

Parklar işgal edilip gülünç komün görüntüleri mi sergilenecek?

Sırrı yürüsün.

Erdoğan’a düşmanlık mı yapılacak?

Sırrı yürüsün.

Sokak nümayişleriyle “hükümet devirmece oyunu” mu oynanacak?

Sırrı yürüsün.

Bu Sırrı, henüz çözüm sürecinin başında, “Devlet Kürtleri kandıracak” demiş, diyebilmiş bir Sırrı’dır ve Salih Tuna’nın tavsifiyle “TC Sırrı” olmaya doğru hızlı ve emin adımlarla ilerlemektedir.

HAMİŞ:

Hürriyet’in “fırsatçı” yazarı, “Emekli Vaiz” genellemesinden dolayı kendisini eleştirenlere, “Amacım fitne çıkarmak değildi. Fethullah Gülen size hayırlı olsun” mealinde bir cevap vermiş.

Ne fitnesi?

Senin çıkaracağın fitneden ne olur?

Düpedüz yalan yazıyorsun, çarpıtıyorsun ve “müktesebatına” bakmadan “mevzi hadiselerden” siyasi sonuçlar çıkarmaya kalkışıyorsun.

Mesele bu...

Milli güreşçi Rıza Kayaalp’in, sırf Ermeni vatandaşlarımıza küfrettiği için “bayrak taşıma göreviyle ödüllendirildiğini” yazan da sendin.

Mesele sahip olduğun tıynet...