Dönemin Baþbakaný Süleyman Demirel ile yardýmcýsý Erdal Ýnönü’nün Diyarbakýr’da birlikte çýktýklarý kürsüde “Kürt realitesini tanýyoruz” demelerinin üzerinden 20 yýlý aþan bir zaman geçti. Bu sözlerden hemen sonra Türkiye, “adýkonulmamýþ darbe” olarak nitelediðim “1993 sürecine” girdi ve ‘90’lý yýllarýný büyük bir kan gölünün içinde kaybetti gitti. O yýllarýn Mesut Yýlmaz’ý, Tansu Çiller’i, “Kürt realitesi” hakkýnda bir þeyler söylemeye çalýþtýlar, hatta aralarýndan, “Avrupa Birliði’nin yolu Diyarbakýr’dan geçer” diyenler de çýktý ama “rejim” sorunun demokratik zeminde, barýþçý hedefler doðrultusunda tartýþýlýp, çözümlenmesine izin vermedi.
Demirel-Ýnönü ikilisinin arkasýný dolduramadýklarý sözlerinden sonra hatýrladýðým, Baþbakan Erdoðan’ýn 2005 yýlýnda yine Diyarbakýr meydanýnda söylediði, “..illa ad koyalým diyorsanýz Kürt sorunu bu milletin bir parçasýnýn deðil, hepsinin sorunudur. Benim de sorunumdur. (...) Biz büyük bir devletiz ve millet olarak bu ülkeyi kuranlarýn bize miras býraktýðý temel prensipler ve cumhuriyet ilkesi, anayasal düzen dâhilinde her sorunu, daha çok demokrasi, daha çok vatandaþlýk hukuku, daha çok refahla çözeceðiz” yönündeki sözleridir. Erdoðan, o sözlerinin arkasýný doldurmaya çalýþýyor.
Kürt siyaseti realitesi
Tabii ki, 90’larýn ötesinde yaþýyoruz, Kürt realitesini deðil, artýk “Kürt siyasetininrealitesini” izlemek dönemindeyiz. Ahmet Türk’ün, 21 yýllýk aradan sonra Baþbakan’la buluþmak üzere Diyarbakýr’a gelecek Mesut Barzani’ye, “Biz Nevruz’açaðýrdýk gelmedin, þimdi geliyorsun”diye sitem etmesi bu kavramýn içinde bir satýrbaþý...
“Bölge gücü” olmak böyle bir kavram, artýk, kendi iç siyasetimizin dar kulislerinde deðil, sýnýrlarýmýzýn ötesindeki siyaseti de belirleyen bir konum, sözünü ettiðimiz.
Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu’nun Baðdat’a gitmesi, Nuri el-Maliki ile iliþkileri ýsýtmasý, devamýnda ülkenin önde gelen Þii liderleriyle görüþmesi, Ortadoðu için yazýlmýþ “Sünni-Þii Savaþý senaryosu”na darbe kimliði taþýyor.
Suriye’nin Kürt coðrafyasý Rojava’da derin çeliþki yaþayan Barzani ile PKK arasýndaki gerginlik sürerken Barzani’nin Erdoðan’la Diyarbakýr’da buluþmasý da Kürt siyaseti içinde deprem yaratýyor.
Rojava’da artýk, Kamýþlý merkezli bir geçici Kürt yönetimi var ve bu yönetim PKK’nýn bölgedeki uzantýsý olarak bilinen PYD’nin kontrolünde, Barzani yönetimi ise bu geliþmeden rahatsýz. Diyarbakýr-Erbil-Kamýþlý üçgeninde geliþen bir “Kürt siyasetinden” söz ediyoruz ama bu üçgenin orta yerinde Ankara duruyor. Artýk, bölgemizdeki geliþmeleri bu çok boyutlu yapýsýyla izlememiz gerekiyor.
Nasýl bir gelecek?
PKK-BDP çizgisinin yayýn organý kimliðindeki Özgür Gündem’in, “Amed Öcalan’ýbekliyor” çýkýþý bölgedeki siyasetin dýþa vuran yüzü olarak deðerlendirilmeli. Bu nedenle, Erdoðan-Barzani buluþmasýnýn Kürt coðrafyasýnýn siyasi zeminini belirleyecek düzeyde önemli olduðu açýktýr. Buradan Kürt siyasetinde ciddi bir bölünme doðar mý? Bir olasýlýktýr, ama bunun kimseye bir faydasý olmaz. “Pan-Kürdist” siyaset ne ölçüde bölge için zararlýysa, Kürtler’in kendi aralarýndaki hesaplaþmalarý da o ölçüde tehlikelidir. Çünkü, bu tür ayrýlýklarda, demokrasi dýþý rejime sahip bölge yönetimleri ile “Kürt kartýný oynamayý stratejik alýþkanlýk haline getirmiþ dünya güçleri” manevra alaný kazanmakta, devamý, Kürt kaný üzerinde oynanan oyuna dönüþmektedir. O noktada gelecek yoktur.
Türkiye’nin bünyesindeki Kürt sorununu demokratikleþme sürecinde çözmesinden ve Ankara-Erbil iliþkisinin güçlenmesinden kimlerin rahatsýz olduðunu görmek bile yeterlidir.
Küresel güçlerin beklentilerinin tuzaðýna düþmeden birlikte yol alacaksak, Mesut Barzani’nin ziyaret programýnda Diyarbakýr Büyükþehir Belediyesi’ni ziyaret ve Osman Baydemir’e de kent halký adýna ev sahipliði þansý olursa dünyaya iyi bir mesaj þansý doðacaktýr.
8BU ÝÞÝ KÝM TEMÝZLEYECEK? AÝHM, Türkiye’yi, 1994’te, Þýrnak’ýn Kuþkonar ve Koçaðý köylerinin F-16’lar tarafýndan bombalanmasý, 38 kiþinin öldürülmesiyle ilgili, 2 milyon 305 bin Avro cezaya çarptýrdý. Olay yaþandýðýnda devlet, bu iþin PKK tarafýndan yapýldýðýný açýklamýþ, köylüler, itiraz etmiþlerdi. Karar ortada. Bu iþi kim temizleyecek? Dönemin baþbakaný Çiller, Genelkurmay Baþkaný Güreþ, Ýçiþleri Bakaný Menteþe, Hava Kuvvetleri Komutaný Burhan. Kayýt düþmek için yazýyorum.