Bu yazýyý yazdýðým saatlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) olaðanüstü toplanmýþtý ve tezkere görüþmeleri devam ediyordu. Irak ve Suriye’ye sýnýr ötesi operasyon konusunda hükümete verilen yetkinin bir yýl daha uzatýlmasýna iliþkin Baþbakanlýk tezkeresi, Ankara’da öne alýnan Milli Güvenlik Kurulu ve ardýndan toplanan Bakanlar Kurulu’nun akabindeki en önemli resmi adým. Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin 25 Eylül’de yapmayý planladýðý referanduma iliþkin Ankara’nýn tutumu çok açýk. Ankara, alarma geçmiþ durumda. Son ana kadar beklemek de önemli elbette. Zira bu tür durumlarda bazen 24 saatlik süre, aslýnda sadece 24 saat anlamýna da gelmiyor. Pazartesi gününden önce referandum konusunda Erbil’den farklý bir açýklama gelir mi, bu da gözardý edilmemeli. Zira, Ýran Devrim Muhafýzlarý Þefi Kasým Süleymani’nin dün (Cumartesi) Erbil’de Iraklý Kürt makamlarla görüþtüðü ve referandumun yapýlmamasýný ve Ýran’ýn Baðdat ile Erbil arasýnda arabuluculuðunun kabul edilmesini önerdiði haberleri geliyor.
Geride býraktýðýmýz günlerde de Ankara, her türlü kanalý devreye koyarak bu adýmdan vazgeçilmesini istemiþti.
Resmi açýklamalardan önce diplomatik olarak da her türlü araç denendi.
Bütün bunlar þu anki tablo…
Türkiye, çok açýk bir þekilde referandumun gerçekleþmesi durumunda ikili ve uluslararasý anlaþmalardan doðan haklarýnýn saklý olduðunu duyurdu. Her türlü adým seçenekler içinde.
ABD, en azýndan resmi olarak, referanduma karþý olduðunu sert ifadelerle kayda geçirdi.
Þimdilik Ýsrail dýþýnda bu adýmý açýktan destekleyen herhangi bir ülke ya da kurum bulunmuyor.
Peki bölgedeki hassas dengeleri altüst etme ve referandum olsa da olmasa da, zarar görme pahasýna Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani, neye ya da kime güvenerek referandum konusunu gündeme getirdi?
Bölgenin iki önemli ülkesi Türkiye ve Ýran’ý karþýsýna alarak nasýl bir kaos, gerilim ve çatýþma ortamýna sebep olabileceðini en iyi Barzani biliyor.
Bölgede, Türkiye ile Erbil’in arasýndaki denge, terör örgütlerini dýþlayan, köþeye sýkýþtýran ve tablo dýþýna taþýyan hassas bir terazi sayesinde ortaya çýkmýþtý. Terazinin ayarýnýn bozulmasýyla kendisinin deðerini büyük oranda yitireceðini ve bölge insanýnýn hayrý dýþýnda bir fotoðrafa neden olacak olan unsurlarýn yükselen deðer haline geleceðini görmüyor mu Barzani?
BBC Farsça servisine verdiði mülakatta, baðýmsýzlýðýn 16 yaþýndan beri hayallerinde olduðunu söyleyen Barzani, 1990’larýn sonunda ABD’nin müdahalesiyle rakip partisi Celal Talabani liderliðindeki Kürdistan Yurtseverler Birliði ile barýþýrken, bu barýþýn hiçbir zaman Irak’ta bir Kürt devleti etmeyeceðini çok iyi biliyordu. O yýllarda gazeteci olarak konuþtuðum Iraklý Kürt bir yetkilinin “Baðýmsýzlýk elbette hayalimiz ama denize çýkýþý olmayan bir devlet, kukla devlet olur ve sonumuz olur” dediðini hatýrlýyorum.
Þimdi bu kukla oluþumu ve ardýndan gelecek olan Iraklý Kürt felaketini, ne adýna, göze alýyor Barzani?
Sonuçlarýnýn uygulanmasýnýn kendi insanýnýn zararýna olacak referandum bahsini açarak Rus ruleti mi oynuyor, yoksa blöflerle devam eden bir kumar masasýnda mý?
Kritik iki gün… Ýzleyelim.