Barzani’den Demirtaþ’a mektup

Bölgedeki bütün Kürtler için sonu kötü biten baðýmsýzlýk referandumunun ardýndan Kuzey Irak’ta yaþananlar, Barzani’den Demirtaþ’a yazýlan acýklý bir mektup gibidir.  Bence mektubun baþlýðý da þudur:

“Selahattin, Türkiye’nin kýymetini iyi bil…”

Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKYB) Baþkaný Mesud Barzani, Bölge Parlamentosu'na gönderdiði mektupta, yetkilerinin Parlamento Baþkanlýðý, Hükümet ve Adalet Yüksek Konseyi’ne devredilmesini istedi. Mektubun ardýndan yayýnladýðý mesajda da, “bugün þu soruyu sormak zorundayýz: “Irak ordusu ve Haþdi Þabi güçleri, ABD'nin gözleri önünde ve onlarýn silahlarýyla Kürdistan’a saldýrdý. ABD buna neden sessiz kaldý” dedi.

Bu dramatik soru, ABD’nin ve temelde Batý’nýn Barzani’yi sattýðýnýn itirafýdýr. Nitekim Kerkük, Baðdat yönetimine kapýlarý açýlarak teslim edildikten sonra ABD Baþkaný Trump; “Kürtler ile Baðdat arasýnda taraf tutmuyoruz” dedi. Almanya da Kerkük'teki çatýþmalarýn ardýndan peþmergelere verdiði eðitimi askýya aldý.

Kerkük’te ihanete uðradýðýný söyleyen Barzani, “16 Ekim gecesi, peþmerge ve halkýmýza zehirli bir hançer sapladýlar. Peþmerge çekildi ve Haþdi Þabi ile Irak ordusu hiçbir zorluk çekmeden Kerkük ve tartýþmalý bölgelere girdi” diyor. Kapýyý açan, Kürdistan Yurtseverler Birliði’ne (KYB) baðlý peþmerge…

Kerkük, eski Irak Cumhurbaþkaný ve KYB lideri Celal Talabani'nin oðlu Bafel Talabani’nin, Baðdat yönetimi ile gizli bir anlaþma yapmasý sonucu teslim oldu.

Yani Barzani’yi aldatan, sadece ABD/Batý deðil, ayný zamanda baþka bir Kürt siyasi grubu…

2008-2012 yýllarý arasýnda Fransa’nýn ilk Erbil Konsolosu Frederic Tissot, dünkü Gazete Habertürk'te Nalan Koçak'a þunu söylüyor:

“Evet, Barzani’yi yanlýþ yönlendirdik. Haklýlar. Referandum sonrasýnda Kürt halký için ortaya çýkan sonuca bakýn! Yapýlan analizler, verilen akýllar yanlýþtý. Benim için bu bir onur deðil artýk, utanç… 1920’lerden beri ilk kez Kürt liderler Kerkük’ü kaybetti. Bu Kürtler için hayal edilemezdi. Ve þimdi daha da kötüsü, Kerkük’ü geri almak mümkün görünmüyor.”

Batý Kürtleri önce Osmanlý’ya karþý kýþkýrttý. Onlara her defasýnda devlet kurma sözü verdi. Cumhuriyet döneminde de durmadýlar. Ýçeride, vesayet rejimi de onlarýn emellerine alet oldu. Darbe dönemlerinde Türk-Kürt iç harbi için akýl almaz tahrikler yapýldý, yanlýþ devlet politikalarý uygulandý. 12 Eylül darbesinden sonra Diyarbakýr Cezaevi'nde 500 bin kiþi iþkence gördü. Adeta Kürt vatandaþlarýmýza, “neden isyan etmiyorsunuz?” dendi. Kürtçe yýllarca yasaklandý. Güneydoðu memurlar için bir sürgün yeri oldu. Nitekim PKK 12 Eylül döneminden sonra sahneye çýktý. 35 yýldýr binlerce þehit verdik, mücadelemiz hala devam ediyor.

ABD’nin týpký Barzani gibi PKK’yý desteklemesi de devam ediyor. PKK’nýn Suriye’deki kolu PYD’ye 3 bin 500 TIR silahý ABD verdi. PKK’lýlarý Avrupa’da el üstünde tutuyorlar. Her türlü desteði veriyorlar.

PKK/HDP, Barzani’nin aldýðý acý dersi iyi okumalý.

Bilhassa HDP Eþ Genel Baþkaný Selahattin Demirtaþ iyi okumalý.

Bu bölgede Kürtlerin dostu ABD/Batý deðildir. Batý, bölgemizde sadece Ýsrail’in güvenliði, petrol ve enerji yollarý kontrolü için bulunuyor.

Kürtlerin en büyük dostu, onlara “kardeþim” diyen Türklerdir.

Bugün Barzani’yi satan ABD, yarýn da PKK’yý, HDP’yi satacaktýr.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti hem Türklerin, hem Kürtlerin devletidir. Bu vatanda yaþayan bütün etnik kimliklerin devletidir. Devletimizin tapusunun altýndaki imza, Çanakkale’de yan yana yatan þehit bedenleridir.

Kuzey Irak’taki referandum bataðý, Türkiye’deki Kürt siyasi hareketi için ders olmalýdýr. Deðilse, bugün Barzani’nin yaptýðý acýklý konuþmayý yarýn Selahattin Demirtaþ yapacaktýr.