Başardınız... Aferin!

Bravo size... Okul kundaklayarak, bayrak yakarak, Atatürk büstü parçalayarak, sokakları ateşe vererek, benzin istasyonu patlatarak, ölerek ve öldürerek (evet, “ölerek ve öldürerek”) çok güzel mesajlar veriyorsunuz. “Barış”a niyetiniz olmadığı, çözüm sürecinden ruh gibi tırstığınız bir kez daha teyit edildi. 

Önceki sınavlardan çakmıştınız...

Haraç toplamak, yol kesmek, heykel dikmek, dağa adam kaldırmak gibi şımarıklıklar sergilediniz.

Devam ediyorsunuz...

IŞİD sınavından da çaktınız.

Dağ bayır dolaşıp “Sakın silah bırakmayın” diyen fırsatçıları, Pensilvanya icazetli profesörleri, iç savaş çıksın diye hacet namazına duran sahte liberalleri, aklı Gezi’de kalmış kart devrimcileri sevindirdiniz... (“15 ölü” haberini alınca tek tek ortalığa döküldüler, sırtlan dişleriyle sırıtıp Gezi’nin hesabını soruyorlar ve “Yaşasın Kürt intifadası” diye bağırıyorlar...Wolfowitz’e mikrofonluk yapan zat neredeyse sevincinden ölecek... “Cami ve kışla profesörü” işi gücü bırakmış coşkulu mesajlar atıyor; “İç savaşın cehenneminden geçmeden bu iş olmaz” diyordu. Hangi iş mi? Elbette Tayyip’in gönderilmesi işi... “t24” rehabilitasyon merkezinde görülmemiş bir hareket yaşanıyor... Bu anı bekliyorlardı. İşte bekledikleri an geldi.)

Hükümet neden Kobani’ye müdahale etmiyormuş...

Hükümetin Kobani’ye müdahalesini kolaylaştıracak ne yaptınız?

Hangi desteği verdiniz?

Müdahaleye imkân tanıyan tezkere Meclis’e geldiğinde vekillerinize “hayır” dedirttiniz. Dolayısıyla, tezkere sınavından da çaktınız. Desteğinizi çözüm sürecinin yükünü taşıyanlara değil, biricik derdi “Esat rejimini korumak” olan CHP’ye verdiniz.

Kürtçe yasağının kaldırılmasına karşı çıkan CHP...

Çözüm süreci başarısız olsun diye elinden gelen her melaneti sergileyen CHP...

Kürtçe eğitime ve anadilde savunma hakkına taş koyan CHP...

Suriye Kürtlerine çok çektirmiş Esat’ı arkalayan CHP...

Belde ve köy isimlerinin iadesi karşısında hafakanlar geçiren CHP...

Kışladan “Muğlalı” isminin sökülmesini “ihanet” terimleriyle yargılayan CHP...

Dersim ve Ağrı kıtalının mucidi CHP...

IŞİD teröründen kaçan Kürtlerin güvenli biçimde geçişini sağlayan askere taş atarken açık etmiştiniz “asıl” niyetinizi.

Kobani’den gelen Kürt mültecilere yardım gönderilemiyor sayenizde...

Ekmek gönderilemiyor...

Giyecek gönderilemiyor...

Battaniye gönderilemiyor...

IŞİD’le savaşırken yaralanan PYD militanlarının tedavisi için mütemadiyen kan anonsu yapıyor hastaneler.

Kan gönderilemiyor sayenizde...

İlaç gönderilemiyor...

Tıbbi malzeme gönderilemiyor...

Hekim gönderilemiyor...

Hadi Türkiye IŞİD’le savaşmıyor, Tayip işi ağırdan alıyor, Barzani gerekli duyarlığı göstermiyor...

Hadi Kobani düşerse Ankara da düşer diyelim...

Hadi hepsine tamam...

Neden şehirleri savaş alanına çeviriyorsunuz muhteremler?

Neden okul kundaklıyorsunuz?

Neden bayrak yakıyorsunuz?

Neden büst parçalıyorsunuz?

Neden tasarruflarınıza karşı çıkan insanları ateşe atıyorsunuz?

Daha da önemlisi, neden “Kürt mültecilere” giden yardımları engelliyorsunuz?

Çok yazık ettiniz... Çok!

Büyük yazık ettiniz hem de...

Cihangir bulaşığı HDP aklıyla varıp varacağınız yer burasıydı: Rezalet çıkarmak ve milletimizin gözü gibi sakındığı “çözüm sürecini” yaralamak. Bunu başardınız. Aferin!