Arka arkaya seri þampiyonluklarýn en az olduðu ülkeler arasýndayýz. G.Saray’ýn bir kez 4 þampiyonluk seri yakalamasýnýn dýþýnda; diðer büyüklerin de 3’er bölümlük bir kaç baþarýsý daha var. Futbolda100 yýldan fazla geçmiþi olan bir ülke için, çok da dikkat çeken bir istatistik deðil.
Baþarýlarýn seriye baðlanmasýnda yaþanan zorluk, þampiyon olduktan sonra yaþanan “Erken doymuþluk”tan kaynaklanýyor. Þampiyon olan kulübün yönetimi, teknik adamý ve futbolcusu; geçmiþ baþarýyý kendilerine kalkan yapýp, baþarýsýzlýk halinde çok faza suçlanmayacaklarýný düþünürler. Geçmiþ þampiyonluðun getirdiði hoþgörü limitini, sonuna kadar deðerlendirmeyi severler... “Geçen sezon yapacaðýmýzý yaptýk, bu sezon bizi affetsinler” tarzýnda bir savunma mekanizmalarý vardýr. Tuhaf alýþkanlýk, birbirini izleyen þampiyonluklarýn önündeki en büyük engeldir. Bu yüzden de, ülkemizde “Bir bütün halindeki seri baþarýlarýn” sayýlarý pek fazla deðildir.
***
Geçen sezonun þampiyonu Beþiktaþ’ýn haline bakýn... Mario Gomez’ini kaybetmiþ, Sosa’sýný elinde tutmada zorlanmýþ, Gökhan Töre’sini Ýngiltere’ye göndermiþ, Atiba’yý elinden kaçýrmamak için ecel terleri dökmüþ haline raðmen; pek de tedirgin olmuþ bir durumu yok... Geçen sezon þampiyon oldu ya, bu kez onun hoþgörü kredisini hesapsýzca harcýyor. Baþlarýna gelenleri o kadar da dert edinmemelerinin sebebi bu yüzden... Onlara göre, her sene þampiyon olunacak diye bir kural mý var?... “Ne yapalým, bu sene de olmayýversin” der gibi bir havadalar.
Tamam yeni transferler yapýlýyor, yurt dýþý hazýrlýklar sürdürülüyor ama; bunlar zaten iþin olmazsa olmazý... Genel görüntü, “Biz sýramýzý savdýk, baþkalarý düþünsün” kývamýnda!
Yönetici, hoca, teknik ekip ve futbolcular dýþýnda bu gevþeme moduna girmeyen tek yer taraftarlardýr. Onlar þampiyonluða doymaz. Ýlla da daha fazlasýný isterler. “Tamam artýk, bu kadar yeter” diyen ve coþkusunu düþüren taraftar yoktur. Þampiyon oldukça iþtahý artar.
Ama Beþiktaþ’ýn baþkaný, yönetimi, hocasý, teknik ekibi ve futbolcularýnýn içine düþtüðü açýk gevþemenin, rehavetin varlýðýný hissediyorum.
Eðer bu duygu benim hüsnü kuruntum deðilse, vaziyet pek de parlak görünmüyor.