Baþbakan çözüm konusunda samimi

Erdoðan, Þanlýurfa’da halkla ve kanaat önderleriyle Kürt sorununun çözümünü konuþtu. Erdoðan’a önerilerini sunan insanlarýn buluþtuðu ortak noktaysa samimiyetti: Erdoðan sorunu çözmekte kararlý. Biz bunu gördük.

“Mezarlýklar genelde yol kenarlarýnda olur... Bizim ki de öyle... Sabah, öðle vakti akþam bir þekilde mezarlýðýn önünden geçeriz. Mezarlýkta iki yakýným yani birinci dereceden akrabam yanyana yatýyor. Ýkisi de gencecik delikanlý. Birisi daða çýktý cenazesi geldi. Köyümüzün mezarlýðýna gömdük. Yýllar sonra PKK’yla hiçbir ilgisi olmayan bir diðer gencimizi askere yolladýk. Onun da cenazesi geldi. Aldýk onu da diðerinin yanýbaþýna gömdük. Fikir olarak düþünce olarak anlaþamayan bu gençlerimizin cansýz bedenleri yanyana yatýyorlar. Mezarlýða gittiðimiz de ikisi için de dua ediyoruz. Geride yürekleri yanan anne-baba, sevdiklerini býrakarak cansýz bedenleriyle eþitlendiler.

Demem odur ki Sayýn Baþbakaným, bu sorunu ancak siz çözersiniz. Sizden baþkasý da çözemez. Bizim çocuklarýmýz mezarlarda eþitlenmesinler. Hayattayken eþitlensinler...”

Ortak acýnýn anonim sözleri

Yürek burkan sözler deðil mi? 29 Aralýk Cumartesi akþamý Þanlýurfa’da bir kez daha kayda geçen bu sözler, Güneydoðu’da artýk “anonim” denilecek niteliktedir.

Baþbakan Erdoðan, eþi Emine Erdoðan, kýzý Sümeyye Erdoðan ve kabineden Beþir Atalay, Sadullah Ergin, Faruk Çelik, Mehdi Eker, Hayati Yazýcý, Ömer Dinçer, Recep Akdað, Binali Yýldýrým, genel baþkan danýþmaný Yalçýn Akdoðan ve bölge milletvekilleriyle birlikte hafta sonu Þanlýurfa’daydý.

Cumartesi akþam 19:00’da basýna kapalý “Kanaat Önderleri ve Sivil Toplum Temsilcileri” ile bir toplantý düzenlendi. Bir katýlýmcý toplantýnýn “Daha namaz kýlýp size dua edeceðiz Sayýn Baþbakaným. Bizden destek istiyorsunuz bizler de size dua ediyoruz. Elimizden baþka birþey gelmiyor. Biraz daha gecikirsek uykuya dalar size bu gece dua edemeyiz” sözleriyle bittiðini bana aktardý.

Urfa böyle bir akþam görmedi

“Sizce salonun havasý nasýldý?” diye sorduðum Ticaret Borsasý Baþkaný Mehmet Kaya, “Urfa Urfa olalý böyle bir akþam böyle bir toplantýya þahitlik etmemiþ” þeklinde tanýmlýyor ve ekliyor: “5 yýldýzlý bir otelde yapýlmasýna bakmayýn, toplantýnýn havasý köy odasýndaki bir sohbet tadýndaydý. Buralýyým ve herkesi tanýrým. Oda baþkanlarýndan, Sivil Toplum Kuruluþlarýna, aþiretlerin önde gelen isimlerinden, geniþ aile büyüklerine, köyün muhtarýndan, imamýna, öðretmeninden, doktoruna ve Urfa’nýn tüm Mele’leri yani herkes buradaydý... Katýlýmcýlar Baþbakan Erdoðan’a, “Siz de dinlenin artýk” demeseler sabaha kadar devam edecek gibi gözüküyordu. Bir Baþbakan gelecek elinde kaðýt kalem herkesi dinleyecek, notlar alacak ve partisine mensup olmayan herkesi de davet edecek biz böyle bir þey görmedik” þeklinde gayet samimice toplantýyý özetliyor.  Kaya, “Baþka siyasi partiler de elbette toplantýlar yaptýlar Urfa’da. Bu toplantýlar daha çok partiye yakýn kiþiler ve partiye yakýn Oda Baþkanlarý, Sivil Toplum Kuruluþlarýnýn temsilcileriyle gerçekleþirdi” diyor.

Sorun sadece anadil deðil

Hep söylediðim ve dillendirdiðim bir þey var, bizler Kürt sorunu deyince “anadilde eðitim”den baþka birþey görmüyoruz oysa iþin bir de ekonomik ve yaþam kalitesi sorunu da var. Yýllardýr yatýrýmda ihmal edilmiþ bir bölge gerçeðiyle karþý karþýya olduðumuzu görmezden geliyoruz. Ýki yýl önce (Tavuklu Köy baþlýðýyla yazmýþtým) ismini hatýrlayamadýðým Diyarbakýrlý bir annenin “Evimde yiyecek ekmeðim olmadýktan, insan gibi yaþamadýktan sonra ne yapayým anadilde konuþmayý. Önce evime ekmek istiyorum. Bakýn 17 yaþýndaki kýzým daða çýkacam diye tutturdu. Onu okutmak istiyorum. Anadilim de önemli ama önce insan gibi yaþamak istiyorum”  serzeniþi kulaklarýmda çýnladý.

‘Benim polisim’ denilebilmeli

Katýlýmcýlardan Baki Özmen, “Baþbakan’a, bölgede kepenk indirenlerin hepsinin PKK’ya destek verenler olmadýðýný bazýlarýnýn zorunluluktan kepenk kapattýklarýný anlattým. Bu halk size güveniyor. Güneydoðu bölgesinde mülki amirinden, memuruna, imamýndan, öðretmenine yani tüm idarecilerinizin yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Sayýn Baþbakaným bu halk idarecisini gördüðü zaman ‘bu idareci benim idarecim, polisim, memurum’ diyebilmeli. Terörün önemli sebebi geçim sýkýntýsý bölgede ekonomik kalkýnmaya daha fazla aðýrlýk verilmeli. Güneydoðu bölgesi sanayi deðil tarýma dayalý sanayi ile kalkýnabilir. Üzerinde yýllardýr çalýþtýðým raporu da Baþbakan’a gönderdim” þeklinde kanaatlerini aktardýðýný belirtiyor.

Özmen, “Bizim Ýstanbul’dan ne farkýmýz var? Þu farkýmýz var, Türkiye’nin batýsýný memnun etmek için aðzýnýzda kuþ tutsanýz memnun olmazlar ve yapýlan hizmetlere burun kývýrýrlar, Türkiye’nin doðusunda ise normal bir insan gibi yaþayabilmek için asgari iþte yol, evine su, okuluna bir sýra vesaire bir þey yaptýðýnýz da size ömürlerinin sonuna kadar minnet duyarlar. Bu bölge yýllardýr ihmal edilmiþ. Ýlk kez yolumuz, hastanemiz yapýlýyor ve bizler adam yerine konuluyoruz. Baþbakan’a bunlarý anlattýk Baþbakan’ýn da, ‘Yýllardýr bu buralar ihmal edildi. Ancak ben inþallah ülkenin doðusunu ve batýsýný yaþam kalitesi olarak da ekonomik kalkýnma olarak eþitleyeceðim size söz veriyorum’” dediðini ve salondaki herkesin gece sonun da yüzleri gülerek ayrýldýðýný belirtiyor. 

Adýna yakýþýr bir toplantý oldu

1984-89 arasýnda DYP’den Siverek belediye baþkanlýðý yapmýþ olan Þeyhmus Aydýn da toplantýya katýlan isimlerden. 35 yýldýr siyasetle içiçe olduðunu söyleyen Aydýn, “Kanaat Önderleriyle yapýlan toplantý gerçekten adýna yakýþýr bir þekilde yapýldý. Ben þunu gördüm ki, Baþbakan öncelikle Kürt sorununu çözmek istiyor bu konuda kim ne söylerse söylesin bizler o samimiyeti gördük. Bizleri dinlemeye gelmiþ olmasý dikkatli bir þekilde elinde kaðýt kalem söylenenleri not almasý bunlar bizlerin alýþkýn olmadýðý þeyler. “Ne yapalým sizler söyleyin. Sizleri dinlemeye geldim” dedi. Katýlýmcýlar da gayet samimice içlerinden geldiði gibi konuþtular. Ben de belediye baþkanlýðý yaptým bu halk seçip gönderdiði milletvekilini mi görebiliyordu. Bir baþbakanýn gelip de ‘sizi dinliyorum’ demesi umut vericidir” diye özetliyor.

Haklý eleþtiriye tahammül var

“Baþbakaným sizin için eleþtiriye tahammülü yok diyorlar. Oysa burada hepimizi dinlediniz” diyen bir katýlýmcýya Erdoðan’ýn “Haklý eleþtiriye niye tahammülüm olmasýn. Buradayým ve sizleri dinliyorum” cevabý verdiði bilgisine de ulaþtým.

Toplantýya katýlanlar sýla-ý rahimde bulunan oðullarýný “e hadi yol yorgunusun birazcýk istirahat et” modunda “Siz de dinlenin artýk Sayýn Baþbakaným vakit hayli geç oldu. Biz de daha gidip size dua edicez” demeseler toplantýnýn sabah saatlerine kadar süreceðini söylüyorlar.

Basýna kapalý gerçekleþen toplantýya katýlmadým. Ancak toplantýnýn hemen akabinde ulaþabildiðim isimlerle görüþtüm. Bu tür toplantýlarý önemsiyorum. Bunlar artýk Kürt halkýný temsil ettiðini söyleyen terör uzantýsý BDP’nin mecliste siyasal çözümleri týkadýðý bir noktada halkýn doðrudan muhatap alýnmasý adýna önemli.

Urfa dönüþ yolunda Baþbakan Erdoðan’a toplantýya katýlanlarla konuþtuðumu ve kendisinin toplantýya iliþkin olarak ne düþündüðünü sordum. Baþbakan Erdoðan “Gittiðimiz her ilde buna benzer toplantýlar zaten yapýyoruz. Basýna kapalý olduðu için medya haberdar olmuyor. Hangi þehre gidiyorsak o þehirde sanayicisinden, sivil toplum örgütü temsilcilerine kadar herkesi dinliyoruz. Güneydoðu’da da Kanaat Önderleriyle buluþtuk. Çok verimli oldu. Önümüzdeki günlerde Kanaat Önderleri’yle buluþmayý sürdüreceðiz” dedi.

***

Baþbakan Erdoðan’ýn yapýmlarý tamamlanan tesislerin açýlýþý ve Akçakale’deki mülteci kampýný ziyareti programý kapsamýnda ben de Urfa’ya gittim.

Baþbakan anneleri önemsiyor

BDP’li ilçe belediyeler olan Ceylanpýnar ve Viranþehir’de onbinlerce insanýn ve artýk Urfa’nýn simge rengi haline gelen mor baþörtülü kadýnlarýn miting meydanýný doldurduðunu görmek kadar heyecanla ve coþkuyla Baþbakan’ý karþýlamalarýnýn beni þaþýrttýðýný söylemeliyim. Kalabalýktan ulaþtýðým kadýnlara “Niçin buradasýnýz?” diye sordum “Edi bese! dedik ve geldik. Baþbakan anneleri önemsiyor ‘siz aðlamayýn’ diyor bizler de aðlamak istemiyoruz artýk. Hizmet görmek istiyoruz. Ýnsan gibi yaþamak istiyoruz onun için geldik” diyorlar... Hepsi bir aðýzdan konuþuyor ama ayný þeyi söylüyorlar.

Kamplarda Erdoðan coþkusu

Akçakale’de sýnýrýn sýfýr noktasýnda mülteci kampýnda da coþkuyla karþýlandý Baþbakan.

Akçakale’deki mültecilerin gönlünü alan “Evinizdeki lüks imkanlarý saðlayamýyor olabiliriz ancak elimizden gelenin en iyisiyle sizleri aðýrlamaya çalýþtýðýmýzdan emin olun. Ve unutmayýn elbette bir gün hak yerini bulacak hak halkýn olacaktýr. Unutmayýn ancak sabredenler zafere erebilirler. Suriye þu anda kutlu bir doðuma hazýrlanýyor o da Suriye halkýnýn iradesinin iktidar olmasýdýr. Zalim Esad zulümde babasýný geçti. Kendisi bana ‘büyüklerimiz çok büyük hatalar yaptýlar bizler o hatalarý yapmayacaðýz’ demiþti ancak kendisi de týpký babasý gibi zulmüyle anýlacaktýr.” Sözleriyle seslendi.

Not defterime aldýðým notlar bu kadardý: Yorucu iki gündü.

Ya Ankara’dan çýkmayanlar...

Açýkçasý Baþbakanlardan, Cumhurbaþkanlarýndan repertuar yapan tecrübeli gazetecilerden deðilim. Baþbakanlar gittikleri yerlerde çocuklara oyuncak hediyeler götürüyorlar mýydý? Onu da bilmiyorum. Otobüste Baþbakan’dan iki oðluna araba ve satranç alan genç annenin “bir de kýzým olacak o da yolda geliyor Sayýn Baþbakaným ona da oyuncak verin” sesleniþi aklýma bu soruyu getirdi.

Gerçi Sayýn Baþbakanlar ve devlet büyükleri Ankara’dan çok çýkmýyorlardý deðil mi?

Tek adres olarak AK Parti’yi görüyorlar

Geziye katýlan AK Parti’li Zeynep Karahan Uslu da, düþüncelerini þu sözlerle anlatýyor” “Kürt meselesinin muhatabý Kürtlerdir ve AK Parti Kürtlerle doðrudan konuþmaktadýr. Baþýndan beri Bölge insanýyla, meselenin bütün muhataplarýyla birlikte çözüm sürecini inþa ediyoruz. Sayýn Baþbakan bu toplantýya 9 Bakaný ile birlikte katýldý. Sadece bu bile konuya ne kadar önem verildiðinin göstergesidir. Toplantýda öne çýkan iki husus Kürt sorununun inanç birliði ve demokratikleþme adýmlarýyla çözüleceðine dair inanç ve AK Parti’yi çözümün tek adresi olarak gören bakýþýn devamlýlýðý. Diðeri ise yaþam kalitesinin artmasýna dair ülkenin herhangi bir yerinde dile getirilenden farký olmayan taleplerin, yani normalleþmeye, dair taleplerin artýk bu bölgede de beklentilerin merkezine oturduðu gerçeðiydi.”