Sultan Akten ismini duymayanýnýz kaldý mý? Hani Baþbakan Erdoðan’a ‘Anne ve babayla bayramlaþmadýk. Ben de ilk bayramlaþmamý sizinle yapmak, babamýn yerine de bayram harçlýðýmý sizden almak istiyorum,’ þeklinde muzipçe laflar ederek bayram harçlýðýný kopartan TGRT muhabiri.
Sultan Akten bayram harçlýðýný, medya mahallesinin muhalifleri de kýyameti koparttý.
Çaðdaþ Gazeteciler Derneði ve ‘çaðdaþ meslektaþlarýmýz’ buyuruyorlar:
Bir daha ‘ondan’ bahsederken ‘gazeteci’ sýfatýný kullanmayacakmýþýz! Gazeteciliðin yüz karasýymýþ! Gazeteciye ‘bayram harçlýðý’ cehalet, rezalet ve ihanetmiþ ve ‘meslekleriyle’ bir ilgisi yokmuþ! Sultan Akten, mezarý kazýlan gazetecilik mesleðinin mezar taþý olmuþmuþ!
Utanç duymuþlar, bayramlarýnýn tadýný kaçýrmýþ. Artýk ‘o’ TGRT muhabiri deðil, iktidar muhabiriymiþ!
Hayatý zehir etmekte pek baþarýlý olan ‘meslektaþlarýmýz!’ Sultan Akten’in aldýðý harçlýðý burnundan fitil fitil getirmeye ahdetmiþler!
Belki bugün, araþtýrma safhasýný tamamlayamamýþsa haftaya ‘tarihçi abla’mýz þöyle orta göbekten ‘Tarihte padiþahlardan bayram harçlýðý alan gazetecimsi kýlýklýlar’ diye bir yazý dahi döþenir. Kim bilir! Þöyle ‘Abdülhamit dönemini aratan’ bir dönem olarak en karþýlaþtýrmalý olanýndan.
***
Bir ‘bayram harçlýðý’ meselesinin bu kadar sinirleri bozmayacaðýný, bu kadar çileden çýkartmayacaðýný biliyor olmalýsýnýz.
Derdin bu olmadýðýný da...
Üstelik bunun bir ‘mizansen’ olduðu spontan geliþen bir hadise olmadýðý da ortada.
Gülümseyip geçilebilecek bir hadisede iþ meslekten atmaya kadar vardýrýldý.
28 Þubat döneminde medya patronlarýnýn yediði haltlarý kýnamayan, paþalarýn ellerini öpen, önünde saygýyla eðilen gazetecilerden utanç duymayan, ülkenin seçilmiþ iktidarýný alaþaðý etmek için darbecilerle iþbirliði yapýlmasýný rezalet olarak görmeyen Çaðdaþ Gazeteciler Derneði’nin gücü TGRT muhabiri Sultan Akten’e yetmiþ de kýnamýþ, utanç duymuþ! Güler misin aðlar mýsýn?
2003 yýlýnda dönemin 1. Ordu Komutaný iken ‘gazetecilere çektiði faksla’, ‘aman geç kalmayalým’ telaþý içerisinde ‘sivil dikta’ tartýþmalarýnýn derhal baþlatýlmasýný isteyen ‘aman bir sakatlýk olmasýn’ diyerek de kontrolünü elden býrakmayan, Balyoz Davasý’ndan hüküm giymiþ Çetin Doðan ve ‘faks alan gazetecilerini’ kýnasaymýþ ya ÇGD gücü yetiyorsa!
Askere ‘aman paþam geç kalmayýn’ çaðrýsý yapan, ülkesini dýþarýya þikayet eden, yabancý basýna muhbirlik yapan gazetecileri bir kýnasýn ÇGD! Bir görelim bakalým. Mevzu da, dert de ‘bayram harçlýðý’ deðil elbette.
Mesele...
2003 yýlýndan bu yana ilmek ilmek ördükleri, nakýþ nakýþ iþledikleri, önce tezlerini ortaya atýp sonra altýný doldurmaya çalýþtýklarý ‘diktatör Erdoðan’, ‘tahammülsüz’, ‘sinirleri bozuk’ imajýnýn bir kez daha ellerinde patlamasý ve ortaya koyduklarý diktatör imajýnýn yara almasý.
Öyle ya. Ne yapsalar olmuyor.
Erdoðan’ýn kumaþý diktatörlük için tutmuyor, tutmadýkça da sinirler her geçen gün biraz daha bozuluyor.
Adam gülüyor, þakalaþýyor. Çocukla çocuk oluyor, büyükle büyük. Balkondan ‘Tayyip abi bize gelsene’ diyenin evine gidiyor. Baðdaþ kurup sofralarýna oturuyor...
Dünkü Türkiye’de horlanan, askerlerin, yargýçlarýn ‘susturun þunu’ diye baðýrýlan, hakaret edilen Çetin Altan Aya Ýrini’de ödül alýrken, Kültür Bakaný’yla birlikte ‘iki genç delikanlý gibi bir kenara çekilip’ (Baþbakaný diktatörlükle suçlayan Ahmet Altan’ýn yazýsýndan) saygýda kusur etmeden dinleyebiliyorlar.
Ama diktatör! Kendilerinin mola verdiði yerde de, The Economist’i, Reuters’i, Wall Street Journal’i Washington Post’u ve daha nicelerini devreye soktular.
Burasý Türkiye! Burada ‘Erdoðan karþýtlýðý’ diye tedavisi asla mümkün olmayan bir hastalýk var. Bu hastalýðýn tedavisi ise yaratmaya çalýþtýklarý ‘diktatörlük’ elbisesini Erdoðan’a giydirmekle mümkün ancak!
Gülmesin istiyorlar, vatandaþla arasý açýk olsun, nefret etsin, þifa niyetine su verse içmesin istiyorlar, asýk suratlý olsun, her daim baðýrsýn istiyorlar... Ama olmuyor. Ne yapsalar olmuyor. Olmadýkça da, öfkelerine yenik düþüyorlar.
Ýþte bu yüzden ‘Sultan kýz’ ayýp etti, almayacaktý bayram harçlýðýný, yapacaktý haberini dönecekti evine. Zira, ‘mahalle’de makbul olan ‘Baþbakan’ Erdoðan ise eðer onunla mesafeli olmaktýr, þakalaþmak deðil.
Baþbakan çok sinir bozucu bu arada! O da en azýndan bayram bayram birazcýk diktatör gibi davransaydý caným.