Bu yazýyý seçim günü yani Pazar öðle saatlerinde, daha sandýklarýn açýlmasýna çok uzun bir süre varken yazýyorum, bu nedenden seçim sonrasý ilk yazýmda seçim sonuçlarýna iliþkin bir yorumum olamayacak.
Bu yazýmýn konusunu Dýþiþleri Sayýn Bakaný’nýn makamýnda gerçekleþen dinleme ya da kayýt meselesine ayýrmak istiyorum.
En son söylemem gerekeni en baþta ifade ederek yazýma baþlayayým.
Ünlü ingiliz hafiye Sherlock Holmes 1929 tarihli “Sherlock Holmes’ün dönüþü” adlý filmde arkadaþý Dr. Watson’a þöyle der: “Aþikar, çok aþikar dostum Watson”.
Bu olay da, bendenizin görebildiði kadarýyla, her zaman yanýlgý payý vardýr doðal olarak, aþikar, çok aþikar.
Yetkililer ýsrarla, yaþanan bu çok sevimsiz olay için “dinleme” tabirinikullanýyorlar.
Acaba bu tabir gerçeði ne kadar yansýtýyor?
Bu olay bir dinleme mi, yoksa sýradan, üstelik yüksek bir teknoloji kullanýlmadan gerçekleþen bir kayýt mý, önce bu konuda bir karara varmak gerekiyor, zira tercih edilen bu terminoloji meseleye yaklaþýmýnýzý ya da belki de daha doðru bir ifadeyle, “yaklaþmamanýzý” belirliyor.
Yapýlan açýklamalarý yan yana koyduðunuzda zaten görüntü çok net ortaya çýkýyor galiba.
Dýþiþleri Bakanýmýz Sayýn Davutoðlu kendi makamýnýn jammer’larla korunduðunu söylüyor.
Sayýn Bakanýn bu açýklamasý da çok büyük ölçüde meselenin kökenini açýklýyor kanýsýndayým.
Emniyet görevlileri, bunlara muhtemelen MÝT görevlileri yani bu konuda hata yapma ihtimali en düþük uzmanlar da dahil, makam odasýnda böcek bulunamadýðýný açýklýyorlar.
Tüm bunlarý yan yana koyduðunuzda olayýn bir ortam dinlemesi deðil de, bir ortam “kaydý” olmasý ihtimalini güçlendiriyor.
Star Gazetesi de olayý þöyle veriyor: “Bu arada Dýþiþleri Bakanlýðý’nda, Bakan Ahmet Davutoðlu, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan, Genelkurmay 2’nci Baþkaný Orgeneral Yaþar Güler ve Dýþiþleri Müsteþarý Feridun Sinirlioðlu’nun güvenlik zirvesini illegal þekilde kaydedenleri bulmak için önceki gün alarma geçildi.”
Bizim gazetenin de meseleyi “dinleme” olarak deðil de “kayýt” olarak vermesi de bence meselenin her aklý baþýnda kiþi ve kurum tarafýndan anlaþýldýðýný ama bazý þeylerin telaffuzunun güç olduðunu gösteriyor.
Üstelik bu faktör baþka bir ihtimali, kaydý yapan kiþi ya da kurumun bu kaydý kimin yaptýðýnýn sinyalini bizzat kendisinin vermek istediði ihtimalini de akla getirmiyor deðil.
Benim gibi bir sade vatandaþýn, istihbarat konularýna hakimiyeti iyi bir John Le Carre romanlarý okuyucusu olmaktan öteye geçemeyen birisinin, baþta Sayýn Cumhurbaþkanýmýz, Sayýn Baþbakanýmýz olmak üzere, devlet büyüklerimize haddim olmadan önerim “Sorumlular, hainler çok aðýr cezalandýrýlacak” gibi ifadeleri kullanmadan önce çok iyi düþünmeleri zira bu “cezalandýrma” yakýn vadede, önümüzdeki haftalarda belki tartýþabileceðimiz nedenlerden gerçekleþemeyebilir.
Komplo teorilerinde, gerçekleþen olayýn kimin iþine yaradýðý konusu çok fazla öne çýkarýlýr ve bu yaklaþým genellikle olayý aydýnlatmada sýkýntý çýkarýr.
Ancak, yine de bir olayýn kimin iþine nihai olarak yaradýðý konusu, payý, mesela yüzde yirmiyi aþmama kaydýyla, olaylarý anlamada iþimize yarayabilir, bunu bilmekte fayda olabilir.
Bu kayýt hamlesini kim yapmýþ ise bence, uluslararasý boyutlarý da dahil olmak üzere, kendisi açýsýndan baþarýlý bir hamle, askerin Suriye’ye giriþini þimdilik engelledi, ABD’ye yeniden ayný çizgide olabiliriz mesajýný verdi, siyasi iktidarý da zor duruma düþürdü.
Bu günlerde, tiksindirici bir üslupla, birileri, Baþbakan Sayýn Erdoðan ile rahmetli Menderes ve 27 Mayýs darbesi arasýnda bað kurmak istiyorlar ve çok ayýp ediyorlar.
Bendenize ise, bambaþka bir baðlamda, nedendir bilemem, bu kayýt operasyonu Rüþtü Erdelhun Paþa’yý hatýrlattý.
Bu arada, Vikipedi özgür ansiklopedide rahmetli Rüþtü Erdelhun Paþa için þöyle yazýyor: Annesi ve babasý Romanya’da doðan Erdelhun Paþa, ailesi Trakya’ya göç edince 1894 yýlýnda Edirne’de dünyaya geldi. Ýngilizce, Fransýzca, Japonca, Almanca, Arapça ve Rusça bilen Erdelhun, Osmanlýca’ya da hakimdi.
1960 sonrasý Genelkurmay Baþkanlarýmýza bir bakýn, nereden nereye gelmiþiz.