Bazýlarýnýn aklý hayali almýyor ve sorup duruyorlar; Cumhurbaþkaný neden illeri dolaþýyor !
Alýþmýþlar “seçilmiþleri” Ankara’ya hapsetmeye ve Türkiye’yi “yerleþik oligarþik parçalarýn hegemonyasýnda” yönetmeye ! 1930’lardan 2002’ye kadar olanýn adý bu ! Bu düzene karþý çýkanlarýn da rahmetli Menderes gibi hazin sonu belli...Yalnýz o günleri özleyenlere dostça bir uyarým var; arada bugün büyük bir fark fark, ne Türkiye 1950’lerin 60’larýn Türkiye’si, ne de ortak bilincimiz o günlerdeki gibi...Halkýn iradesine karþý atýlacak en küçük bir adým, teþebbüs edene felaket getirir !
Sevgili dostlar, SEÇÝLMÝÞ CUMHURBAÞKANLIÐI makamý demokrasi kültürümüzün geldiði nokta itibariyle “baþlý baþýna” bir devrim olmakla birlikte, bu koltuða ilk defa seçimle oturan LÝDER’in de attýðý adýmlar bu dinamiðin devamý niteliðinde...
Cumhuriyet tarihinde ilk defa Cumhur sandýktan çýkýyor ve “statü sembolleri” içinde kalmak yerine sahaya iniyor, Baþkan Cumhur ile kucaklaþýyor...Bunu anlayamayanlar ve en önemlisi idrak edemeyenler, ne olduðunu anlamaya ve büyük resme bakmaya çalýþsýnlar, en azýndan Türkiye’nin geleceði için...
Sonuç : Baþkan’ýn Cumhur ile sahada kucaklaþma süreci baþladý ve YERLEÞÝK DÜZEN ve iç-dýþ unsurlar çýldýrsalar da bu SÜREÇ DEVAM edecek...YENÝ TÜRKÝYE TAM OLARAK TESÝS EDÝLENE kadar...