Baþkan yükleniyor, oynat bakalým

"Ülkemizde böyle bir olayýn gerçekleþtiðine inanmak güç."

Donald J. Trump

Geçtiðimiz yazýlarda dikkat çektiðimiz Amerikan siyasetinde yükselen 'kutuplaþma' zirveyi bugün yaþanan Demokrat Parti Baþkan muhtemel adayý Trump'a suikast giriþimi ile gördü.

Bir süredir artýk yüksek perdeden dillendirilen Demokrat Parti mevcut adayýna yönelik eþinin ket vurduðu 'Biden Çekil' çaðrýlarýna anlaþýlan o ki Cumhuriyetçi Parti mevcut adayý 'Trump Suikast' ile siyasete 'nizam' verilmeye çalýþýlýyor. Çünkü daha önce de iþaret ettiðimiz 'her ikisi de birbirinden merdane' sözünü anýmsatýrca iktidara gelmeleri halinde 'nasýl' kararlar alacaklarý ciddi soru iþareti oluþturan iki olasý adaydan 'memnuniyetsizler', sistem içindeki yollarla sürecin dizayn edilemeyeceðini düþünüyor olmalýlar ki böyle tarihi anlara, pardon, daha doðru bir ifade ile, tarihi bir 'krize' tanýklýk ediyor iki asrý aþkýn süregelen Amerikan demokrasisi: Sistem krizi. Hem de adaylýklarýn kesinleþeceði günlerin arifesinde.

GELÝYOR GELMEKTE OLAN

Batý demokrasilerinde var olan 'temsiliyet' krizinin Atlantik'in doðu kýyýlarýndaki son seçimlerdeki sonuçlarý malumunuz. Ýþte tam da bu dönemde Atlantik'in 'batý yakasýnda deðiþen bir þey yok' sözüne nazire edercesine 'son dakika' haberleri düþüyor bir bir sistem çöküyor.

Gençlerin yýllar önce 'Wall Street' Protestolarý ile baþlayan süreç 'Gazze' ile devam ederken buna kulak týkayanlarýn önündeki sorunu çözmek yerine 'halýnýn altýna süpürmesi' daha da derin kýrýlmalara yol açacak gibi duruyor. Çünkü sistem temel meselelere çözüm getirmek bir yana onlarýn varlýðýný reddetme noktasýnda durmaktan geri adým atmýyor.

Dahasý iki köklü partinin 'genç' aday çýkarma noktasýnda yaþadýðý kriz, parti içinde bir tarafta 'çekil' çaðrýsýna diðer tarafta 'suikast' giriþimine varacak kadar derinleþmiþ duruyor. Hatýrlayalým; önceki seçim sürecinde Cumhuriyetçi Parti eski Amerikan Baþkanlarý, Cumhuriyetçi Parti adayý Donald J. Trump'ýn deðil, Demokrat Parti adayý Joe Biden'ýn seçim kampanyasýna destek vermiþti. Yani krizin ayak sesleri ta o dönem gelmiþti.

Ne var ki geçen onca yýl boyunca ayný gençlerin protestolarýndaki gibi bu 'temel sorunda' bile 'halýnýn altýna süpürme' yönteminin tercih edildiði durumda þu an bir tarafta psikolojik þiddet 'çekil' çaðrýsýyla diðer tarafta fiziksel þiddet 'suikast' giriþimi ile yani 'zor' yoluyla siyaset dizayn edilmeye çalýþýlýyor.

Bu da akla Hannah Arendt'in o meþhur sözünü hatýrlatýyor:

"Þiddetin bulunduðu bir yerde her þey ve herkes susmaya mahkumdur."