2016’daki referandumda halkýmýz, Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi adýyla Baþkanlýk sistemine geçiþi onayladý.
Baþkanlýk sistemini iktidar millete dayatmadý. Aksine halka sordu, halk da onayladýðý için seçilen Cumhurbaþkanýyla yeni sistem baþlamýþ oldu.
Baþkanlýk,parlamenter sistem ya da yarý baþkanlýk sistemi gibi demokratik bir sistemdir.
***
Ana muhalefet bu sisteme itiraz ediyor ve parlamenter sisteme geçiþi vadediyor.
Çünkü bu sistemde Kýlýçdaroðlu gibi siyasetçilerin iktidar olma ihtimali kalmadý. Bu gerçeði kendileri de gördükleri için Cumhurbaþkanlýðýna kökten CHP’li birini deðil, Ýhsanoðlu gibi, Gül gibi muhafazakar isimleri aday gösterme yolunu seçtiler!
En son kökten CHP’li aday olanÝnce’nin % 31’de kalmasý bunun en bariz delilidir. CHP oylarýnýn yirmilerden otuza çýkmasý da Ýnce’nin muhafazakâr bir ailenin çocuðu olmasýndandýr.
YoksaKýlýçdaroðlu aday olsaydý onu da alamazdý!
***
Ankara’da Yavaþ, Ýstanbul’da Ýmamoðlu’nun adaylýðý da öyle. Bu iki ilde de kökten CHP’li birilerini aday gösterselerdi kazanmalarý mümkün deðildi.
Bu durum aslýnda halkýn siyaseti dönüþtürmesidir. Eski CHP milletvekili Yaþar Nuri’nin tespitiyle, ‘Ýliklerine kadar Kuran nefreti iþlemiþ bir yönetime sahip olan CHP’yi’ dönüþtürmesidir ki, demokrasinin bu ülkeye kazandýrdýðý bir güzelliktir.
Bakmayýn öyle hâlâ parlamenter sistem edebiyatý yaptýklarýna, CHP’nin tek baþýna iktidar olduðu yýllarda uyguladýðý sistem katmerli baþkanlýk sistemiydi.
CHP’nin birinci ve ikinci genel baþkanlarý bu ülkede 25 yýl boyunca hem Cumhurbaþkaný hem CHP genel baþkaný olarak icray-ý hükümet ettiler! Ve öyle katý bir baþkanlýk sistemi uyguladýlar ki hiçbir denetim mekanizmasý yoktu; hiçbir icraatlarýný, hatta devrim mahiyetindeki icraatlarýný bile halka sormadýlar.
Muhalefet partilerine izin vermediler. Göstermelik kurulan partilere bile halkýn teveccühü karþýsýnda tahammül edemediler ve kapattýlar.
***
Ayný CHP bugün kendi geçmiþini unutmuþ, referandumla geçilen baþkanlýk sistemini ve halkýn oyuyla seçilen baþkaný istemiyorlar. Aslýnda sistemi deðil, onlarErdoðan’ý ve Erdoðan gibi halkýyla barýþýk siyasetçiyi istemiyorlar.
Yavaþ’a, Ýmamoðlu’na, Ýhsanoðlu’na ve Gül’e muhtaç olmayý istemiyorlar!
Ama göreceksiniz, 2023’te Kýlýçdaroðlu aday olmayacaktýr. Kaftancýoðlu benzeri bir CHP’li de aday olamayacaktýr, baþarýlý olursa Ýmamoðlu’nu olamazsa Ýhsanoðlu gibi birini aday gösterecekler. Kazanýrlarsa da bu sistemi kullanacaklar, parlamenter sisteme geçiþi deðil sistemi revize etmeyi gündeme taþýyacaklardýr.
Ve evet, 2023’te kim kazanýrsa kazansýn siyasi istikrar bozulmayacaktýr.
***
Partinizin çýkarý zaviyesinden bakarsanýz sisteme itiraz edebilirsiniz. Nitekim kimilerinin AK Parti’yi MHP’ye muhtaç hale getirdi diye baþkanlýk sistemini eleþtirdiðine þahit oluyoruz.
Oysa meseleye partinizin deðil de Türkiye’nin çýkarý penceresinden bakarsanýz, baþkanlýk sisteminin kim seçilirse seçilsin ülkedeki siyasi istikrarý garanti ettiðini görürsünüz.
2016 referandumundan önce baþkanlýk sisteminin bu ülkeye asýlErdoðan sonrasý lazým olduðunu yazmýþtým. Erdoðan parlamenter sistemde de baþkanlýk sisteminde de karizmasýyla zaten seçim kazanan bir lider. Ama en fazla bir dönem daha baþkanlýk yapacaksa, ya ondan sonrasý?
Ýþte baþkanlýk, ondan sonraki dönemlerde de siyasi istikrarý garanti eden bir sistemdir.
Düþünsenize parlamenter sistem devam etseydi, bugünkü meclis aritmetiðiyle koalisyonla yönetiliyor olacaktýk ve 23 Haziran sonrasý erken seçim kaçýnýlmaz olacaktý!
Hoþ 2016 öncesinde kalmýþ kimi arkaik herzevekiller ‘Kasýmda seçime hazýr olun!’ diyerek þapkadan tavþan çýkarmaya çalýþýyorlar ama geçmiþ olsun, 2023’e kadar herkes iþine bakacak!