Baþkanlýk... Baþkanlýk... Baþkanlýk

Bu topraklara, bu coðrafya’ya BAÞKAN yakýþýr... Neden mi?

Konuyu biraz açalým; Fatih Roma’nýn duvarlarýný vura vura yýktýðýnda Roma 1100 yýl burada Dünya düzenine hükmetmiþti. Osmanlý 700 seneye yakýn Dünya Denklemini buradan þekillendirdi... Geriye doðru gidersek, Osmanlý’dan önce de bu bölgeye hakim olan “periferisini” yönetti ve Dünya Düzeni ile Denklemine “sözünü” geçirdi...

Sevgili dostlar, bu yapýlarýn ana bir unsuru vardý; iyi kurulmuþ bir “kontrol-denge” mekanizmasý içinde öne çýkan “LÝDERLÝK”, bugünün diliyle; BAÞKANLIK!

Daha açýk yazayým; bu topraklar üzerinde yaþayanlar yani “bizlerin” atalarý güçlü liderlerin peþinde hayatlarýný vermiþler ve “liderini” seven bir yapý bizim DNA’larýmýza iþlemiþ... Ve iþin garibi ne zaman liderler güçlenmiþ, sistemin zayýfladýðý her dönemde özellikle YERLEÞÝK DÜZEN’in halkýn aleyhine geliþmeye baþladýðý 1854 sonrasý, “Düzen, sistemi yenerek liderini elinden almýþ”! Buna 1933 sonrasý da dahil!

Sonuç 1: Baþkanlýk sisteminin Türkiye için “mükemmel” sonuçlar doðuracaðýna inanan biri olarak, defalarca çaðrý yaptým yine yapýyorum; yanlýþta ýsrar ederek “yerleþik yapýnýn” aklýmýzý karýþtýrmasýna seyirci kalmadan “en iyisi olabilecek seçenekleri” toplumsal katýlýmla sorgulayalým ve “ÖZÜMÜZE uygun” olaný bulalým... Sorgulamaktan korkmak, geleceði ýskalamak olabilir...

Sonuç 2: Doðal lideri olan ve toplumu kucaklayan siyasi hareketler 100-150 yýlda bir ortaya çýkar ve SÝYASAL SÝSTEM bu liderliði taþýyacak þekilde kurgulanmalý ve doðal akýþýn yolunu açmalýdýr...

Sonuç 3: Baþkanlýk, bu yolda gelinebilecek “en noktasý” olup, Türkiye’nin daha hýzlý hareket etmesi için gerekli adýmlar gecikmeden atýlmalýdýr...

Son söz: BAÞKANLIK...BAÞKANLIK...BAÞKANLIK...