Başkanlık için federal yapı şart değil, gerek de yok

Sırf muhalefet olsun diye başkanlık sistemine karşı çıkanlar var. Bunları biliyoruz.

Bir de şab ile şekeri karıştırarak bilmediği işe karışarak muhalefet edenler var.

Milli duygularla vatanın ve milletin selametini düşünerek muhalefet ediyorlar.

Gerekçeleri ise başkanlık sistemi federal yapıyı getirirmiş, federalizm de bölünmeye ve parçalanmaya götürürmüş.

Bu görüş daha ziyade PKK gerekçesiyle Kürtlere muhalefet edenlerin endişelerini seslendiren bir görüş.

***

Ben federal yapıdan yana değilim. Ama federalizmin bölünmeye götüreceğini de düşünmüyorum. Aksine yerinden yönetimi güçlendireceği için faydalı bile olabilir. Bu ayrı bir konu.

Tabii ki başkanlık sisteminin federalizmi getireceği kanaatinde de değilim.

Başka bir ifade ile başkanlık için federalizmin gerektiğini düşünmüyorum.

Başkanlık ve federalizm iki ayrı kategoride ele alınması gereken konulardır.

Başkanlığın federalizmi getireceğini savunanlar veya zannedenler devlet şekli ile hükümet etme şeklini bence birbirine karıştırıyorlar.

***

Üniter yapı, federalizm veya özerk bölgeler içeren yapı devlet şeklidir. Sözgelimi Türkiye’deki üniter yapı, Almanya’daki federal yapı, İspanya’daki bölgesel yapı bu ülkelerin devlet şeklini gösterir. Devlet yapısını gösterir.

Başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem ise hükümet etme şeklidir.

Yani federal yapıda da üniter yapıda da hem başkanlık hem yarı başkanlık hem de parlamenter hükümet etme şekli olabilir.

Mesela Fransa üniter bir devlettir ama hükümet şekli yarı başkanlıktır.

Mesela Azerbaycan’ın devlet şekli üniterdir, hükümet şekli başkanlıktır.

Mesela Almanya’da devlet yapısı federaldir, hükümet şekli parlamenter sistemdir.

Yani demem o ki, federal yapı illa başkanlık ile yönetilecek ya da başkanlık federal yapı gerektirir diye bir şey yok.

ABD’de ki federatif yapı da başkanlık sisteminin sonucu değildir. Başkanlıktan önce eyaletler vardı. Birleşmek için başkanlık sistemini tercih ettiler.

Yani  başkanlık ayırıcı değil aksine birleştiricidir.

***

Onun için diyorum ki, devlet yapısı ile hükümet etme yapısını birbirinden ayırmak gerekir.

İkisi iki ayrı boyut.

Tekrar ediyorum başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem hükümet etme şeklidir; üniter yapı ve federal yapı ise devlet yapısıdır, devlet şeklidir.

Türkiye’de devlet yapısı üniterdir.

1924’ten 1950’ye kadar süren tek parti döneminde başkanlık sistemi uygulanmıştır.

1950’den 1980’e kadar parlamenter sistem uygulanmıştır.

1982 anayasası parlamenter sistem ile yarı başkanlık sisteminin karışımı bir yapı öngörmüş ancak uygulamada parlamenter sistem yönü ağır basmıştır.

2007’de cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesini öngören anayasa değişikliği ile anayasa büyük ölçüde yarı başkanlık sistemine evrilmiştir.

2014’te cumhurbaşkanını halkın doğrudan seçmesiyle fiilen yarı başkanlık sistemine geçilmiştir.

Devletin yapısı yine üniterdir.

***

Yarın, başkanlık sistemine geçilirse -ki Türkiye bunu tek parti döneminde yaşadı- kimsenin korkmasına gerek yok, üniter yapıya halel gelmez.

Aksine iktidara gelen başkan programını daha rahat ve hızlı biçimde gerçekleştirir. Bundan da memleket istifade eder.

Hülasa, başkanlık, yarı başkanlık ve parlamenter sistem hükümet etme şeklidir, üniter devlet yapısını etkilemez.

Ayrıca her üç hükümet etme şekli de demokratiktir.

Parlamenter ve yarı başkanlık sistemleri siyasi istikrarı garanti etmez.

Başkanlık sisteminde ise siyasi istikrar garantidir.

Siyasi istikrar ise gelişmenin ve kalkınmanın olmazsa olmazıdır.