Baþkanlýk ve muhalefetin aday sýkýntýsý

Cumhurbaþkanlýðý Hükümet Sistemi ya da “Baþkanlýk Sistemi”nin Türkiye modeli... Bu sistemde en önemli rolün “Baþkan”da olduðu muhakkak. 

Millet bir kiþiyegüvenecek,“Baþkanlýk” yetkisi verecek ve o, hükümetini kurup, ülkeyi yönetecek.

Bu durumda en önemli mesele “Baþkanýn liyakati”dir.

Ýslam kaynaklarý “Halife”nin özelliklerini sayarken de “Liyakat”i en ön sýrada zikrederler.

Doðrusu, Parlamenter sistemde de, “Baþbakan'ýn liyakati” diye bir sorun vardýr.

Her yönetim sisteminde “Ortak akýl - Þura” devrede olsa bile, son sözü söyleyecek birisinin olmasý tabiidir.

Belli ki kaptan köþkünde kim varsa, onun becerisi – beceriksizliði gemiyi karaya oturtur, dalgalý denizde batýrýr ya da her durumda selamet sahiline çýkarmayý baþarýr.

Baþkanlýk sisteminde Baþkanýn konumu daha öne çýkýyor.

Kaçýnýlmaz olarak insanlarýn gözü onun üzerinde toplanýyor. Çünkü o ne kadar idealize edilebiliyorsa, o ölçüde halkýn teveccühüne mazhar oluyor.

Aslýnda siyasi hareketlerde sembol kiþiler anlamýnda liderlik hep önem taþýmýþ.

Þu anda Türkiye siyasetine baktýðýmýzda, “lider” olarak en ön planda Tayyip Erdoðan'ýn göründüðü açýk. Baþkanlýk sistemine oy verenler de yarýn baþkan seçiminde oy verecek olanlar da, Tayyip Bey'in önemli bir çekim merkezi oluþturduðunu tartýþmazlar.

Tayyip Bey, “Her þey Tayyip Erdoðan'a göre dizayn ediliyor” yollu eleþtirileri göðüslemek için “Ben faniyim, bugün var yarýn yokum, önemli olan sistemin yapýsý” diyor.

Sistemin yapýsý kuþkusuz çok önemli.

Ancak, Baþkanlýkta, mesela iþlerin beklendiði gibi bürokratik barajlara takýlmadan yürümesi için de Baþkanýn iþ tutma tarzý, belki daha çok da “Liderliði” çok önemli. “Üç kazý verdiðinizde güdemeyecek adamlar Baþkan olursa...” gibi bir cümle kurulamaz mý? Tabii ki kurulur ve zaten kuruluyor da...

Ama “Millet o tür insanlara yetki vermez!”

Verir mi vermez mi?

“Milletin basireti” dediðimiz þey her þeyi halleder mi?

Kimbilir.

Bir “karizmatik lider” var, bir de deyim yerindeyse “normal lider”. Normaline lider denir mi ayrý konu, ama karizmatik olan her zaman doðmuyorsa – olmuyorsa, varsayalým ki normallere kaldýk, o zaman millet ne yapar?

Þu anda baktýðýmýzda, hani hep birlikte, “Evet” ve “Hayýr” heyecaný taþýyanlar olarak baktýðýmýzda, mesela “Hayýr cenahý”nda bir lider adayý göremiyoruz. Hatta onun için, Baþkan seçilemeyeceði aþaðý yukarý bilinen parti liderlerinin parti liderliðinin de riske gireceðini düþünüyoruz. Öyle mi?

Hatta o sebeple, bu sistemin en hayýrlý yaný olarak, oylarý belli bir yerde toplamak için söylemlerin daha kuþatýcý hale gelmesi durumu var, böyle bir toparlayýcýlýk için gerekli “lider profili”nin ortada olmadýðý gerçeði var.

Aslýnda, dünyada da çok genel bir siyasi problem olarak “Liderlik” konusunun bir sorun olmasý üzerinde duruluyor. Çünkü birçok dünya sorununun çözülmesi için de, en azýndan dünyanýn büyük güçleri açýsýndan “liderlik” gerekiyor. Çünkü oradaki liderlik zaafý da, bütün dünya için sorun haline geliyor.

Aslýnda büyük veya küçük herhangi bir yönetim alaný için liderliði devreden çýkarmak mümkün deðil. Cumhurbaþkanlýðý yönetimi de olsa, Baþbakanlýk yönetimi de olsa...

Cumhurbaþkaný veya Baþbakan'ýn liderlik zaafý göstermesi her ülke için sorun.

Böyle bir risk var mý, var.

Ancak bundan, “hiyerarþik yapýsý” olmayan, “dolayýsýyla herkesin eþit aðýrlýk taþýdýðý” bir yönetim biçimi tasavvuru çýkarmak, hayatýn gerçeðine uymaz.

O zaman, aileden okula eðitimin, liderlik damarýný geliþtirecek bir mahiyet kazanmasýný saðlamak lazýmdýr.

Liderlik ve doðru liderlik.

Ülke sorumluluðunu taþýyacak liderlik.

Ýnsandaki liderliðe zemin hazýrlayacak potansiyelleri ortaya çýkaracak ve yarýnlara taþýyacak liderlik.

Keþke Türkiye güçlü liderler arasýnda tercih yapacak ölçüde zengin bir liderlik hazinesine sahip olsa...