Sizi hayal kýrýklýðýna uðrattý diyenleri anlamýyorum. Reformlara da mý bakmýyorsunuz?”
“Ýktidardan çok yakýn dostlarým var ama ben muhalefeti destekliyorum.”
“Þu anki lideri destekliyorum. Kampanyasýna da olabilecek en yüksek maddi desteði verdim. Doðru iþler yapýyor. Ýdeallerini paylaþýyorum.”
“Ýktidarýn tüm kampanyalarýnda yer aldým, maddi manevi destek verdim. Bizce ülkenin geleceði bu adam.”
“Agresif bir þekilde muhalefetin yanýndayým. Oyumu da onlara veriyorum.”
“Bir sanatçý olarak kuvvetli bir þekilde iktidarý destekliyorum. Annem-babam muhalefeti desteklediði için kampanya kapsamýndaki konserlerime onlarý davet bile etmiyorum.”
“Muhalefet liderine bakýnca kendimden bir parça görüyorum. Þu an iktidardaki önemli isimlerle tanýþýnca onlarý da baþarýlý buldum ve þimdi onlarý destekliyorum. Kuru kuru desteðe deðil projelere bakmak lazým.”
“Muhalefet liderinin hemþerisi olmam onu ölümüne destekleyeceðim anlamýna gelmiyor. Önce onu destekliyordum, þimdi iktidardakini.”
Gönül isterdi ki bu cümleleri kuranlar Türkiye’deki aydýn, sanatçý ve düþünürler olsun.
Ama deðil. Amerika’dan. Cümleler sýrasýyla George Clooney, Dwayne Johsonn, Leonardo Di Caprio, Beyonce, Clint Eastwood, Katy Perry, 50 Cent, Jessica Simpson’a ait. Bunun gibi yüzlerce binlerce örnek var.
Hani bu ülkede “Ýfade özgürlüðü olmalý, düþünceler serbestçe açýklanabilmeli” diyorlar ya. Ülkemizdeki gerçek aydýnlar, sanatçýlar Erdoðan için bu cümleleri kursa ne derlerdi acaba? Gerçi dediler, dediklerine de piþman edildiler.
Ama Amerikalý aydýn ve sanatçýlar görüþlerini açýkladýklarý için Amerikan seçkinleri tarafýndan aþaðýlanmadýlar, satýlmýþ ilan edilmediler, yalaka yaftalamasýna maruz kalmadýlar, dönek denilmediler.
Peki Türkiye’de ne oldu? Hatýrlayalým.
“Ýktidar iyi þeyler yapýyor”la baþlayan cümlesini tamamlayamadan linç edilenler arasýnda Orhan Pamuk’tan Sezen Aksu’ya onlarca isim var. Listelemeye kalksak bu köþeye sýðmaz. Çoðu baskýya dayanamayýp döndü dönmek zorunda kaldý. Ama kaya gibi direnenler de var. Kim mi?
Alev Alatlý.
Sahte bir hesaptan atýlan “Oyum Ak Parti’ye” mesajý karþý mahalleyi çýldýrtmaya yetti.
“Elbette ki oyum AK Parti’ye ama bu tweet sahte bir hesaptan atýlan tweet’tir. Bugün bu tweet’i atanýn yarýn ne yapacaðý belli olmaz. Þiddetle protesto ediyorum. Niçin AK Parti’ye oy vereceðimin bilinmesini de istiyorum. Çünkü bu seçim AK Parti’den öte Türkiye’nin bekasýnýn oylanacaðý bir seçim. Türkiye’nin Ýslam dünyasýndaki duruþunun sorgulandýðý bir seçim.”
Bu açýklamayý yapan Alatlý’ya linç kampanyasý sürdü gitti. Ne yalakalýðý kaldý, ne dönekliði, ne iktidardan nemalanma çamuru, ne de hainliði.
71 yaþýndaki Türkiye’nin uluslararasý platformdaki yüz aký Alev Alatlý, tüm bu baskýlara raðmen doðru bildiðini söylemeye devam ediyor.
Diyeceðim o ki, bu seçim bizim mahalle için ayný zamanda turnusol kâðýdý iþlevi de görecek. Bu seçimde, mahalleden dýþlanma pahasýna, bu ülke için, bu ülkeyi devler ligine çýkaracak bir lider için gözünü budaktan sakýnmayan Alev Alatlý gibi olabilecek miyiz? Yoksa HDP’nin tehditlerine, beyaz Türklerin kýþkýrtmasýna boyun eðecek, “en iyi Kürt ölü Kürt’tür” diyenlerin bugün ki “Kürt dostu” makyajýna kanacak mýyýz?
PES...
Hiç utanmadan pankartlarla tehdit ediyor, “barajý aþarsak güneþiz yaðmuruz, aþamazsak meskenimiz daðlardýr daðlar” diyebiliyorlar. Peki Kürt Mahallesi, bu pankarta ne diyecek? HDP bu tehditle barajý aþarsa bir sonraki hedefleri ana muhalefet. O hedefi tutturabilmek için tehdidin de seviyesini yükseltecekler. Sadece Kürt mahallesi deðil beyaz/laik/sol mahalle de bunu hesaba katmalý.