Taksim olaylarý bir sürecin baþlangýcý olarak gözüküyor. Ýktidar ve tüm siyasetçiler ne olduðunun farkýna varmalý ve gereken tavrý göstermelidir. Bundan önceki bir yazýmda dünyada güç odaklarý arasýnda büyük bir çatýþma yaþandýðýný ve bu savaþýn meydan muharebesinin Türkiye’de olacaðýný yazmýþtým. Çünkü Türkiye kimin yanýnda yer alýrsa onun gücünde önemli bir artýþ yaþanacaktý. Bu çatýþmanýn baþladýðýný görüyorum. Taksim Gezisi bir tercihi yansýttýðý için politik bir tavýr sayýlamaz ve onu siyasetin bir hamlesi olarak görmek önceden planlanmýþtýr. Bu olay olmasaydý baþka herhangi bir olay bu duruma çevrilirdi. Bugün bir þehirdeki bir uygulamanýn tüm ülkede bir ayrýþmayý ve çatýþmayý ortaya çýkarmasý sebep-sonuç iliþkileri açýsýndan pek anlamlý deðildir. Çünkü bu þehirde birçok imar deðiþiklikleri uygulanacak ve herkes bundan memnun olmayacaktýr.
Olayda Taksim Gezisi bir bahanedir ve baþka bahaneler de kullanýlabilir. Bu durumda olayýn köklerini bulmalý ve ona göre politikalar üretmelidir. Çünkü sokaklardaki protestocu gençler eyleme hazýrdýr ve bir sebep oluþturulmasýný beklemektedir. Daha doðrusu onlarý yönlendirenler büyük bir oyunu sahneye koymaktadýr.
***
Ülkedeki farklýlaþma muhalefetin farklý bir politika oluþturmasý yerine sürekli iktidarý zayýflatmaya çalýþmasýna dönüþmüþtür. Bugün AK Parti iktidardan düþse ve muhalefet iktidara gelse nasýl bir politika uygulayacaðýný bilmiyoruz. Çünkü sözlerinde yapýcý bir cümle yoktur ve bir öneride bulunmamakta, sadece iktidarýn yaptýklarýný eleþtirmektedir. Bunun anlamý þudur: Bizim hedefimiz ülkeyi yönetmek deðil iktidarý devirmektir. Ondan sonra dünyadaki geliþmelere göre bir yapý oluþturulacaktýr. Ýþin zor tarafý budur. Dýþ güçler kim olursa olsun iktidarý bir politikaya razý etmek yerine kendisi karar verecek bir siyasi yapýnýn oluþmasýna razý deðildir. Ýktidara gelecek partinin kendi görüþleri yönünde rol oynamalarýný istemektedirler. Yani belli bir politikanýn kabul edilmesi yerine ne yaparlarsa yapsýnlar bizi yanlarýnda görmek istiyorlar. Böyle birini iktidara getirmek için kozlarý vardýr. Bunlardan biri ülke içinde kendileriyle birlikte olacak bir siyasi yapý oluþturmak, ikincisi dýþ iliþkilerde destekledikleri tarafýn önde olmasýný saðlamaktýr.
Buradan þu sonuç çýkar; Önümüzdeki günlerde benzeri olaylar çýkarsa yeni bir siyasi yapýlanmanýn amaç edinildiði ve sokak olaylarýnýn bunun alt yapýsý için yapýldýðýdýr. Bu amaçlarý þöyle özetleyebiliriz: Hedef AK Parti’yi yýpratmak deðil Erdoðan’ý tasfiye etmektir. AK Parti içindeki farklý yaklaþýmlar bunun alt yapýsýdýr: Türkiye’nin siyasi yapýsý uzun zamandýr aynýdýr. Halkýn üçte ikisine yakýný merkez saðdaki partiye oy vermekte geri kalaný ana muhalefet ve diðer partileri desteklemektedir. Bu nedenle merkez sað partinin tasfiyesi zordur onun yerine genel baþkan deðiþtirilmek istenmektedir.
CHP kurulduðundan beri belli prensiplere göre hareket etmektedir. Mesela solculuðunun bu düþünce ile ilgisi yoktur. Hatta sözü edilen prensipler onlara göre vazgeçilemezdir. Çünkü varlýðýmýzý böyle sürdürebildiðimiz þeklinde görüþleri vardýr. Bu dünya görüþünü deðiþtirmek dünyadaki deðiþikliðe baðlýdýr ve bugün de bunun kavgasý verilmektedir.
Biz baþkalarýnýn yarattýðý olaylara baðlý olmamalýyýz ve kendi geleceðimizi biz belirlemeliyiz.