Milli Eðitim Bakanlýðý’nýn kýyafet yönetmeliðine kim baksa baþka bir þey görüyor galiba. Kafalar o kadar karýþýk ki ayný cümle içinde hem “iyi oldu” hem de “kötü oldu” hükmünü ifade edebilenler var. Mesela sosyal demokrat iþadamý Ýshak Alaton demiþ ki: “Tek tip kýyafet dünyada kalmadý... Normali buydu zaten. Prensipte doðru bir karar oldu. Bu vesayet de kalktý denilebilir. Ama endiþem zengin fakir ayrýmý oluþmasý. Birileri markalý, güzel, pahalý elbiselerle gelirken, bir diðeri ayný eteklikle ya da solgun gömlek ile gelecek, kendini ezik hissedecek. Üniforma çýkýnca, gelir farký ortaya çýkacak.”
Aslýnda bu kararsýzlýða anlayýþ göstermek lazým. Çünkü her yeniliðin hem olumlu taraflarý vardýr hem de birtakým sakýncalarý. Dolayýsýyla mesele attýðýmýz taþýn ürküttüðümüz kurbaðaya deðip deðmeyeceðini iyi hesaplamak olmalý.
***
Diðer taraftan kýyafet meselesine yaklaþým öðrenci formasýna hangi gözle baktýðýnýza göre farklýlaþýyor. Toplumu tektipleþtirme aracý olarak görüyorsanýz baþka, eþitleyici bir enstrüman sayýyorsanýz baþka.
Ýþin tuhafý aslýnda tektipleþtirme bir eþitleme giriþimidir veya ayný þekilde eþitleme bir anlamda tektipleþtirme demektir.
Eþitlik ideali bize modernizmin getirdiði kazanýmlardan. Bir toplumdaki bütün bireyleri dinine, mezhebine, cinsiyetine veya etnik kimliðine bakmaksýzýn eþit yurttaþ olarak kabul etmeye dayanýyor.
Modernliði “tamamlanmamýþ bir proje” olarak görenlerdenseniz okullardaki üniformayý savunmak durumundasýnýz. Ancak eþitliði inþa edelim derken farklýlýklarýmýzý ortadan kaldýrdýðýmýzdan þikâyet eden postmodernist yaklaþýma yakýnlýk duyuyorsanýz tektipleþtirme ortadan kalkýyor diye sevinebilirsiniz.
Bana sorarsanýz, farklýlýklarýmýzý inkâr etmeksizin ortaklýklarýmýzý öne çýkarmaya yönelik bir toplumsal eþitlik fikrine kendimi daha yakýn gördüðüm için formasýz öðrenci düþüncesini -her ne kadar sivilleþme çaðrýþýmlarýna sahip olsa da- benimsemekte güçlük çekiyorum.
Bu konuda bir açýk kapý býrakýlmýþ olduðu için de mutluyum. Zira yönetmeliðe göre öðrenci velilerinin çoðunluðunun istemesi durumunda okullarda öðrenci formasý uygulamasý sürdürülebilecek. Ben bu açýk kapýyý kullanmak isteyen velilerin ve okul yönetimlerinin az sayýda olmayacaðýný ve hatta belirli bir deneme sürecinden sonra okullarýn çoðunda üniformaya dönüþ yaþanabileceðini düþünüyorum.
***
Tartýþmanýn bir baþka boyutunu ise baþörtüsü konusu oluþturuyor. Yönetmeliðe kuþkuyla yaklaþanlar hükümetin amacýnýn okullarda baþörtüsünün önünü açmak olduðunu ileri sürüyorlar. Milli Eðitim Bakaný Prof. Dinçer ise “Böyle bir amacýmýz olsaydý yönetmeliðe baþörtüsü serbesttir yazabilirdik” diyerek bu iddialara cevap veriyor.
Bunun üzerine hükümetin çýkartmýþ olduðu bu son yönetmelikle “baþörtüsünün yasaklandýðýný” iddia edenler ortaya çýkýyor. Çünkü ilk ve orta dereceli okullarda kýz öðrencilerin baþörtü kullanmalarý kýyafet yönetmeliði gereði mümkün deðil.
Hükümet çevrelerinin bu suçlamalara cevabý -bazý siyasilerle yaptýðýmýz ikili sohbetlerden edindiðim izlenimlere dayanarak- aþaðý yukarý þöyle özetlenebilir:
Yeni yönetmelikle baþörtüsüne yeni yasaklamalar getirildiði doðru deðil. Ýlk ve orta dereceli okullarda kýz öðrencilerin baþörtü kullanmalarýna engel olan kural daha önce Ýmam Hatip okullarýndaki kýz öðrencileri de kapsýyordu. Yeni yönetmelik Ýmam Hatip okullarýnda okuyan kýz öðrencileri baþlarýný örtmekte serbest býrakýyor. (Diðer okullarda Kuran-ý Kerim dersinde, Ýmam Hatiplerde bütün derslerde...)
Dolayýsýyla kýz evlatlarýnýn 17-18 yaþýna gelip liseyi bitirmesini beklemeden, ergenlik yaþýna girer girmez baþlarýný örtmelerini gerekli gören ebeveynler için Ýmam Hatip okullarý seçeneði var. Son dönemde bu okullarýn önündeki birtakým engellerin kaldýrýlmasýnýn akabinde Türkiye’nin her tarafýnda çok sayýda Ýmam Hatip okulunun da hizmete girdiði düþünülecek olursa kýzlarýnýn baþörtülü olarak okula gitmesini arzu eden aileler için bu seçeneðin tatmin edici seviyede olduðu söylenebilir.
Hükümet çevrelerinin yaklaþýmýný yukarýda -kendi cümlelerimle- özetlemeye çalýþtým... Benim kendi fikrimi soracak olursanýz makul bir yaklaþým bu. Ne var ki “kýzýmýn Ýmam Hatip okuluna deðil, baþýný örterek düz liseye gitmesini arzu ediyorum” diyebilecek velilerin de olabileceði düþünüldüðünde yeni yönetmeliði baþörtüsü serbestliði bakýmýndan yetersiz görenler de haklý bulunabilir.
Ancak bir taraftan da baþka bir kesimin “kýz çocuklarýmýzýn baþýný örtemeye çalýþýyor” suçlamasýna muhatap olan siyasi iktidarýn ilk ve orta dereceli okullarýn tümünde kýz öðrencilere baþörtüsü serbestliði getirecek bir adým atmasý beklenmemeli.