Türkiye’ye dair küresel medya vandalizminin en kaba örneklerinden biri de, geçen günlerde Washington Post’ta yayýmlanan baþyazýydý. “Türkiye Cumhurbaþkaný daha fazla güç için ülkesini destabilize ediyor” hüküm cümlesinin baþlýk olarak konulduðu yazý, son yýllardaki kliþe manipülasyonu görmek adýna iyi bir örnekti.
Yazýnýn giriþine bakýlacak olursa, ana temanýn ‘DAÝÞ’le mücadele zeminin de Türkiye-Amerika iliþkileri olacaðý’ zannedilir. Ama bu giriþle baþlayan yazý, hýzla Türkiye üzerinden Erdoðan, ilerleyen satýrlarda da Erdoðan üzerinden Türkiye düþmanlýðýna dönüþen bir hâl alýyor. Verili bilgi düzeyinde, kýsacýk bir baþyazýda rafine bir manipülasyonu bile ayaða düþürecek kadar çok yalan ve çarpýtmanýn yer almasý; bir yandan da ‘Türkiye çaresizliðinin’ ilaný aslýnda. Özetleyerek sýrayla gidelim:
1. “Türk ordusu Ýslamcýlara karþý operasyon yapmak yerine, iki yýllýk ateþkesi bozarak Irak ve Suriye’deki Kürt asilere saldýrýyor.”
Çözüm Süreci’nin kim tarafýndan bozulduðunu, geçmiþte olduðu gibi PKK’nýn artýk sýradanlaþan provokasyon ve sabotajlarýndan birisi yoluyla terörün yükseldiðini saðýr sultan bile duydu. Mecaliniz kaldýysa bu yalana cevap vermeniz ve laf yetiþtirmeniz gerekiyor.
2. “Anlaþýlan Erdoðan’ýn hedefi Suriye’de savaþýn istikametini deðiþtirmek deðil, yenilgisini ortadan kaldýrarak Türkiye’de gücünü tahkim etmek.”
Bu satýrlarýn elbette Demirtaþ’ýn ‘Saray Gladyosu’ saçmalýklarýyla bir alakasý yok. Ayný þekilde her gün kan döküp, Erdoðan bizimle savaþýyor aðlaklýðý yapmanýn da etkili olduðu söylenemez. Bu argümanýn Türkiye’de üretilip Washington’a ulaþtýðý, birkaç gün sonra da tekraren Ýngilizceden Türkçeye çevrilip tekrar Türkiye’de tedavüle sokulduðu da boþ bir iddia olacaktýr. Bütün bu ayan beyan çapsýz manipülasyon bir yana, Washington Post ve New York Times baþta olmak üzere Batý’daki etkili medya organlarýnýn Türkiye için manipülasyon yapalým derken, en sýradan spekülasyon gazetelerinin seviyesine inmeyi göze almalarý ya üzerlerindeki baskýyý gösteriyor ya da yerli muhbirlerimizle kurduklarý özel iliþkileri.Zira bir mesele, yukarýdaki satýrlardan daha fazla çarpýtýlamaz ya da bu denli keskin ve tek taraflý bir yorum-analizle aktarýlamaz.
3. “Türkiye’nin destabilizasyonu da baþarýlý oluyor. Güneydoðu’nun büyük bir kýsmý askeri güvenli bölge ilan edilmiþ durumda ve iki taraftan yüzlerce kiþi öldürüldü...”
Bu satýrlar bu þekilde devam ederken, bütün bu kargaþanýn ‘ülkeyi bir iç savaþa sürüklememesi uyarýsý’ yapan Demirtaþ ise aniden yazýnýn kurtarýcý kahramaný olarak okurun karþýsýna çýkarýlýyor. Amatör aksiyon filmlerinin çapsýz senaryo ve kurgusunu aratmayacak bir düzeyin sýradan bir versiyonunu andýran bu tarz, oldukça kaba bir þekilde PKK terörünü kamufle etmeyi amaçlýyor. Bunu yaparken de, bir taþla iki kuþ misali Türkiye’yi ve Cumhurbaþkanýný baský altýna aldýðýný düþünüyor.
Son dönem estirilen medya vandalizmi dalgasýnda Washington Post makalesini kliþe yalan ve çarpýtmalarýn dýþýnda diðerlerinden ayýran en temel özelliði, neredeyse tamamen PKK dezenformasyonunun tekrar üretimi olmasý. Abartýsýz bir þekilde, ergen HDP bildirilerinden birisi bütün argümanlarýyla Ýngilizceye çevrilmiþ. Yazýya bu üç örneðin dýþýnda almaya gerek duymadýðýmýz kýsýmlarýnda da, HDP’nin siyasal mitomaniye varan dilinden süzülen argümanlarýn büyük bir kýsmý sorunsuz bir þekilde tüketilmiþ.
Bu, Türkiye’de son dakika vurgusu tadýnda manþetleri süsleyen “Amerika uyardý” haberciliðinin de ana membaý durumunda. Kendi iddia ve iftiralarýný yabancý bir baþkentten duymanýn hazzýyla haklý ve doðru olduðunu düþünenler, kendi elleriyle inþa ettikleri kurgu dünyalarýna iyice gömülmeye devam ediyorlar. Yeni olan tek þey ise görev deðiþimi. Anlaþýlan yýllarca sürdürdükleri dragomanlýk faaliyetini Washington devralmýþ!