Batı ektiğini biçiyor

Batı dünyasının sorunu teröre şaşı bakıyor olmasıdır. Terörün muhatabı Müslüman kitleler olunca batı üç beş açıklama ile işi geçiştirip durdu bugüne kadar. 

Hatta geçiştirmek bir yana terör örgütlerini koruyup kolladı.

Mesela PKK terör örgütünü destekleyen, hakkında yargı kararı  bulunan tescilli teröristleri koruyan ikamet ve çalışma izni veren batının kendisidir.

***

Bakın güvenlik güçleri sadece Silvan’ı on gündür teröristlerden temizlemeye çalışıyor. Ama aynı teröristler batılı devletler nezdinde destek bulmakta sıkıntı çekmiyorlar!

PKK terör örgütü gibi devlet terörü yapan yönetimlere karşı da aynı batı kucak açmakta beis görmemektedir.

İsrail Gazze’yi canlı yayında bombalarken, Esed 300 bin insanın kanına girerken, Sisi binlerce insanı meydanlarca kameralar önünde  katlederken,Myanmar’da Müslümanlar alenen katliama tabi tutulurken bu batı maalesef kılını kıpırdatmamıştır. Aksine devlet terörü uygulayan bu dört ülkenin liderlerini el üstünde /tutmuştur/tutuyor!

Teröre karşı kimden gelirse gelsin tavır koymak gerekir. İster örgütten ister devletten.

***

Ne Ankara saldırısı ne Paris saldırısını tasvip etmek asla mümkün değildir. Ama Esed’in, Sisi’nin Netenyahu’nun estirdiği terörü de kabul etmemek gerekir!

Ayrıca terör örgütlerini palazlandıracak politikalardan da kaçınmak gerekir.

Batı maalesef terörle mücadele ediyormuş gibi görünen ama aslında terörü besleyen bir politika takip etmektedir.

Batı, DAİŞ ve benzeri radikal örgütlerin çıkışına sebep olan Suriye politikalarını gözden geçirmek ve devlet terörüne karşı caydırıcı politikalar üretmek zorundadır.

Paris katliamını üstlenen DAİŞ ile Esed rejiminin biri birine koltuk çıktığını batı hala görmemekte ısrar ediyor!

Batı Esed  ile ilişkilerini devam ettiriyor maalesef. İnanabiliyor musunuz, Paris katliamından sonra bir Fransız heyeti Esed ile resmi görüşme yapıyor, Esed de güya olayı kınıyor!

***

DAİŞ ile mücadelede Türkiye koalisyon ülkelerini hava saldırılarıyla bu işin çözülmeyeceği uyarısında bulunduğunda kulak asmadılar ve Suriye topraklarını bir başka terör örgütü olan PYD/YPG’nin rehberliğinde bombaladılar. Yanlış yaptılar.

Paris katliamını üstlenen DAİŞ, Fransa’nın Suriye’ye gönderdiği uçakların öldürdüğü çocuk ve kadınların intikamını aldığı açıklamasını yaptı.

Yanlış yanlış ile düzeltilir mi?  

Batı Suriye sorununa köklü çözüm yerine oyalanıp duruyor. DAİŞ’le savaşıyor diye bir başka terör örgütü olan PYD/YPG’ye arka çıkıyor!

***

DAİŞ Paris’te patlattığı bombalarla ve attığı kurşunlarla (Asla tasvip etmiyoruz şiddetle kınıyoruz.) aslında sadece katlettiği Fransızları değil milyonlarca Müslümanı  hedefe koymuştur.

Başta Fransa’dakiler olmak üzere batıdaki milyonlarca Müslüman’ın hukuku tehlikeye atılmış oldu. İslamofobia’ya ve yabancı düşmanlığına ancak bu kadar destek verilebilirdi!

Bu eyleme herkesin tepki koyması gerekir ama en büyük tepkiyi de Müslümanların koyması gerekir çünkü en büyük zararı İslam görmüştür.

***

Tevafuka bakın ki Paris eylemi tam da G20 zirvesinin başlamasına iki gün kala patladı.

G20’ye ev sahipliği yapan Türkiye, terör konusunda bütün dünyayı uzun zamandır uyaran, örgüt terörünün yanı sıra devlet terörüne de tek başına tavır koyan bir ülke olarak zirveye başkanlık ediyor.

Türkiye devlet terörüne karşı alınan kararlara sürekli engel teşkil eden BM Güvenlik Konseyi’nin yapısına da itiraz ederek değişim istiyor ve dünya5’ten büyüktür diyor.

***

G20 zirvesi artık ister istemez Paris eylemlerini konuşacak ve soruna çözüm arayacak, bundan kaçış yok.

İnşallah bu zirve, hem örgüt terörüne karşı hem de devlet terörüne karşı ortak bir tavır sergiler ve bataklığa dönen Suriye sorununun çözümüne sürekli engel çıkaran Rusya ve Çin’i de ikna eder.

Çünkü Avrupa’nın köşeye sıkıştığı bir diğer sorun olan mülteciler konusunun kaynağı da büyük oranda Suriye sorunu.

Antalya zirvesi bir milat olur inşallah!