Geçen Salý batý medeniyetinin gidici olduðunu biraz ironik bir dille yazmýþtým. Batýlýlar o yazýmý okumuþ olmalýlar ki, bugünlerde bir büyük savaþa hazýrlýk maksadýyla asker toplamaya baþladýklarýna dair haberler dolaþýyor. Mesela Almanya, ülkedeki Türkleri askere çaðýrýyor. Ýngiltere de yabancý askerlerden medet umuyor.
Þaka bir yana, batý medeniyeti sonunun geldiðinin farkýnda. Benim yazýmdan dolayý deðil elbette. Artýk bir deðer üretemediðinden, daha doðrusu deðer diye dünyanýn geri kalanýna kabul ettirdiði kavramlarýn içinin boþ olduðunun, dünyanýn geri kalaný tarafýndan fark edilmesinden dolayý. Kalan az biraz inandýrýcýlýðý da, son Gazze katliamý karþýsýndaki ilkesiz, deðersiz, vicdansýz tutumu yüzünden iyice dibe vurdu. Bizdeki ölümüne batýcý Kemalistlere bakmayýn. Onlar için Batý "bir seyl-i huriþan"dýr, peþinden ömürler tüketilecek bir yüce muasýr seviye ve bir namütenahi cennettir. O yüzden Kemalistlerin süklüm büklüm Batý meftunluðuna bakýp bu dediklerimi çürütmeye kalkmayýn. Elimde belgelerim var.
Daha önce, hem kendi içinde hem de dünyanýn baþka tarafýnda birçok düþünür, bu bitiþi dile getirmiþti ve bazýlarý, mesela Ýngiliz tarihçi Toynbee, daha otuzlu kýrklý yýllarda ideolojilerin en gürbüz dönemlerini yaþadýklarý bir zaman diliminde "ideolojilerin dönemi bitiyor, yerini dinler alacak. En dinamik, en hazýr din de hiç kuþkusuz Ýslam dinidir" diyerek eðer gerekli tedbirler alýnmazsa, Batý medeniyeti, öncülüðünü daha diri, daha gerçek kavramlara sahip, daha adil deðerler vadeden Ýslam medeniyetine kaptýracak diye uyarmýþtý.
Batý ne yaptý? Bu uyarýlarý dikkate alarak kendine çeki düzen mi verdi? Mesela seri üretime baðladýðý özgürlük, eþitlik, insan haklarý gibi insancýl kavramlarýnýn içini mi doldurdu? Dünyanýn geri kalanýna karþý daha adil, daha dürüst mü davrandý? Ne gezer!
Tam tersine, doðacak bir erkek çocuðunun, tacýný tahtýný elinden alacaðý haber verilen Firavun'un yaptýðý gibi "dünyaya önderlik etme" tahtýný elinden alacaðý haber verilen medeniyeti ana rahminde boðacak, etkisizleþtirecek, itibardan düþürecek yöntemlere baþvurdu. Ýslam'ý karalama yolunu tuttu. Kendi himayesinde terör örgütleri oluþturarak Ýslam adýna korkunç, ürkütücü cinayetler iþletti. Film stüdyolarýný andýran düzlemlerde kameralar karþýsýnda kelleler kestirdi, cariye pazarlarý kurdurdu, akýl almaz cinayetler iþletti ve böylece Firavun hanedanýnýn varisi, onun yönteminin, geleneðinin bir devamý olduðunu gösterdi. Nitekim Kur'an-ý Kerim de "Firavun hanedanýyla onlardan öncekilerin yaptýðý gibi..." buyurarak bunun zalimler tarafýndan sürekli baþvurulan bir yöntem olduðunu vurguluyor. Neylersin ki Firavun'un sýký takibinden kurtarýlýp suya býrakýlan çocuk Musa gibi Ýslam medeniyeti, Akdeniz sahiline vurmuþ bir umudu andýran Gazze þeridinin þahsýnda yeniden filizlendi. Dünyanýn dört bir yanýnda Ýslam'a, Kur'an'a büyük ilgi var ve Batýyý büyük bir telaþ almýþ görünüyor. Tacýný, tahtýný korumak, ömrünü biraz daha uzatmak için dünyayý daha önce kaç kere yaptýðý gibi yeniden ateþe verecek anlaþýlan.
Ýbn Haldun, devletlerin, motive edici asabiyetlerini yitirdikleri yýkýlýþtan bir önceki aþamada dýþarýdan devþirdikleri insanlarla ömürlerini uzatmaya çalýþtýklarýný, ama bunun da kaçýnýlmaz akýbetleriyle yüz yüze gelmelerini engelleyemediðini belirtiyor. Batý Medeniyeti sahneden ebediyen çekilmesinden bir önceki aþama olan günümüzde yabancý kuvvetler devþirerek elindeki silah gücüyle ömrünü uzatmaya çalýþýyor ama Firavun'un yöntemini benimseyen bir medeniyet, onun akýbetine doðru gittiðini de bilmelidir.
"Akýlcý" batýda, aklý baþýnda bir lider kalmadý mý, giderayak dünyayý ateþe vermesine engel olacak?!