Türkiye’de bazý çevreler dünyanýn hala Batý tarafýndan yönetildiðini, her þeye Amerikan gizli servislerinin karar verdiðini sanýyor. Oysa Avrupa ve ABD’de bugünlerin en popüler bilimsel tartýþma konusu ‘Batý’nýn nasýl ve neden çöktüðü’. Hatta ABD’nin süper güç konumunu ne zaman ve kime devredeceði dahi tartýþýlýyor. Üstelik bu iddia yeni de sayýlmaz. 1970’den bu yana ABD’nin duraklama ve gerileme dönemine girdiði tartýþýlýrdý. Ancak en son ekonomik kriz ve Irak-Afganistan maceralarý Batý’nýn gerileyiþi konusundaki þüpheleri büyük oranda ortadan kaldýrdý. Hangi küresel istatistiði ele alsanýz ilk 10’daki ülkelerin son yýllarda hýzla deðiþtiðini, Batýlý ülkelerin hýzla listelerin arka sýralarýna gerilediðini, onlarýn yerlerini ise Çin, Hindistan, Japonya ve Kore gibi Doðulu devletlerin aldýðýný görüyorsunuz. Türkiye ve Brezilya gibi devletler de özellikle ekonomik listeleri zorluyor.
Dediðim gibi, Batý’nýn en saygýn tarihçileri ve siyaset bilimcileri bugünlerde Batý’nýn çöküþünü yazmakla meþgul. Son dönemde elime hangi dergi veya kitabý alsam bu konuya az çok deðinildiðini görüyorum. Bu çalýþmalar içinde New York Times’ýn Pulitzer ödüllü yazarý Thomas L. Friedman ile Johns Hopkins Üniversitesi’nden Prof. Dr. Michael Mandelbaum’un ‘That Used to be Us’ adlý kitabý en çarpýcý olanlarýndan. Kitabýn alt baþlýðý ‘Amerika’da yanlýþ giden neydi’ þeklinde. Kitap geçmiþte ABD’nin sahip olduðu tüm üstünlüklerin hýzla Çin’e ve diðer ülkelere geçtiðini, ABD’nin artýk rakipsiz bir süper güç olmadýðýný, bu rolü devretmeye hazýrlandýðýný yazýyor. Friedman ve Mandelbaum’a göre çöküþün en önemli nedeni eðitim ve bilim alanýndaki gerileme. ABD okullara ve üniversitelere artýk eskisi kadar kaynak ayýramýyor, fizik ve matematik alanýnda Çin ve diðerleri karþýsýndaki gerileme çok bariz. ABD gençliði geliþmiþ bilgisayarlar ve internetle çok fazla haþýr neþir görünüyor, ancak kitabýn verdiði istatistiklere göre Amerikalýlar teknolojiyi eðitim ve okumak için deðil, daha çok eðlence için kullanýyor... Kitabýn neredeyse yarýsý ABD’nin eðitim alanýnda nasýl geriye düþtüðünü ve bu durumun siyasi liderliðin altýný nasýl oyduðu gerçeðine ayrýlmýþ. Yazarlarýn bir diðer iddiasý ise ABD’nin gerilemesine yol açan önemli etkenlerden birinin de karþýlýksýz para basmak olduðu. Buna göre ABD altýn karþýlýðý para basmayý býraktýðý günden bu yana geriledi ve çok yakýn bir gelecekte karþýlýksýz para basarak dahi birikmiþ borçlarýný ödeyemeyecek duruma düþecek.
***
Time dergisinin 2009 yýlýnda ‘En Etkili Ýlk 100’ listesine koyduðu yazar Dambisa Moyo da ayný görüþte. Hatta Moyo‘How the West was Lost’ (Batý Nasýl Kaybedildi) adlý kitabýnda Batý’yý kurtarmak için artýk çok geç olduðunu iddia ediyor. Harvard Üniversitesi tarihçilerinden Prof. Dr. Niall Ferguson da ‘Civilization: The West and the Rest’ (Medeniyet: Batý ve Diðerleri) adlý çalýþmasýnda Batý’nýn çöküþünü ilan eden düþünürlerden. Ferguson Batý’nýn ‘liderlik ruhu’nu kaybettiðini, heyecanýný kaybettiðini ve dejenere olduðunu iddia ediyor. Ferguson’a göre Batý bu gidiþata dur demek istiyorsa özellikle orta öðretimde ciddi bir reform yapmak zorunda. Ferguson Batý’nýn asýl yapmasý gerekeni ise bilgisayar dünyasýndan bir analoji ile þöyle tarif ediyor: ‘yazýlýmý yenilemeliyiz, virüsleri yok etmeliyiz, makinayý da yeniden baþlatmalýyýz...’. Aslýna bakarsanýz Ferguson bir anlamda “Tanrým beni baþtan yarat” der gibi... Anlayacaðýnýz Ferguson da týpký Moyo gibi Batý’nýn yeniden ayaða kalkmasýndan ümidi kesmiþ görünüyor.
***
Batý’nýn duraklama dönemini çoktan bitirdiðini ve hýzla çöküþ dönemine girdiðini söyleyen kitap ve makalelerin sayýsý artýyor. Çünkü gerileme artýk reddedilemez bir gerçek. Ancak gerilemeyi tespit etmek onu durdurabileceðiniz anlamýna da gelmez. Osmanlý gerilemeyi nasýl durduramadýysa, Batý da durduramayacak. Kýsacasý önümüzdeki on yýllar yaþadýðýmýz yýllardan oldukça farklý olacak. Umarýz Batý’dan boþalan yerleri dolduran güçlerden biri de Türkiye olur.