Batý Türkiye’yi yeniden tanýmlamalý

Son sözü baþtan söyleyelim. Eðer, “küresel sistem” Ortadoðu ve Kuzey Afrika’da týrmanan istikrarsýzlýðý kontrol altýna almak istiyorsa, önümüzdeki 2 yýl içinde 2 önemli adým atmak zorunda: 1- Türkiye’nin AB tam üyeliði, 2- Yýllardýr oyalanan Türk-ABD Serbest Ticaret Anlaþmasý’nýn (STA) imzalanmasý.

NATO Zirvesi, bir gerçeði ortaya koydu. Bölgede istikrar, ekonomisi güçlenmiþ Türkiye’nin “dikte edici” deðil, “düzenleyici” giriþimleriyle saðlanabilecek.

AB stratejisi çöktü

Avrupa Birliði’nin Türkiye’yi “Avrupa’nýn doðal sýnýrlarýný Suriye-Irak-Ýran çizgisine taþýmama” gayretiyle önleme stratejisi çöktü. Eðer bu mantýk geçerli olsaydý, Ýspanya, Fransa ve Ýtalya’nýn da üyelikten çýkarýlmasý gerekiyordu, çünkü, bu üç ülkenin Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya ithal ettikleri istikrarsýzlýk unsurlarý Türkiye’nin taþýdýðý riskten çok yüksek!.. Brüksel’deki bürokratlar, Paris ve Berlin’deki sýð politikacýlar Türkiye’nin tam üyeliðinin Ortadoðu’nun terör hücreleri baþta tüm istikrarsýzlýk unsurlarýnýn Avrupa’ya sýzmasý olacaðýný öngörüyorlardý, þimdi karþýlarýnda Mýsýr’dan baþlayýp Fas’ta sonuçlanan büyük bir istikrarsýzlýk coðrafyasý var!.. Üstelik, artýk, bilinçli olarak uzak durmaya çalýþtýklarý Irak-Suriye-Lübnan hattýndaki çatýþmalarýn uzantýlarý IÞÝD veya El-Kaide gruplarý olarak kendi sokaklarýna sýzmýþ durumda... Demek, Türkiye’yi, jeo-politik konumu nedeniyle Avrupa’dan uzak tutmak iþe yaramadý, aksine sorunu derinleþtirirken, Avrupa’yý da küresel siyasetin dýþýna iten güçsüzlüðe mahkum etti. O zaman, Avrupa açýsýndan ayaklarýn suya erme zamanýdýr. 

Balkan istikrarý için

Türkiye, Alman vergi mükelleflerinin “parazit” olarak gördükleri AB üyesi Balkan ülkelerinin ekonomilerini canlandýracak ve yükü Berlin’in omuzlarýndan alabilecek tek yükselen ekonomi gücüdür. Sýnýrlarýn açýlmasý, sermaye ve insanlarýn serbest dolaþýmý, Yunanistan, Bulgaristan, Romanya açýsýndan Berlin’den binbir rica ve aþaðýlama ile gelen üç-beþ kuruþluk mali yardýmlarýn önünü kesebilecek en önemli seçenektir. Bu, ayný zamanda, Makedonya, Arnavutluk, Kosova, Sýrbistan, Hýrvatistan ve Bosna-Hersek açýsýndan da benzer bir garanti anlamýna gelmektedir. Türkiye’yi dýþarýda tutan Avrupa, yalnýz, Ortadoðu ve Kuzey Afrika’da deðil, Balkanlar’da da kendini zora sokmaktadýr. 

ABD oyalayamaz

ABD’nin, Ürdün, Ýsrail ve Güney Kore gibi ülkelere güçlü iç pazarýný açmasýna neden olan Serbest Ticaret Anlaþmalarý’ndan Türkiye’yi, “lobi baskýsý” ile uzak tutmasý kabul edilemez. Eðer Washington, Donetsk’ten baþlayýp Bingazi’ye uzanan bir coðrafyanýn istikrara kavuþmasýnda Türkiye ile iþbirliðine önem veriyorsa, Türk sanayicisine, ihracatçýsýna kendi iç pazarýný açmak durumundadýr. Ortaklýðýn bir maliyeti var ve Türkiye, varlýðýný Amerikan dýþ yardým programýna baðlamýþ Ýsrail veya Mýsýr deðildir. ABD ile imzalanacak Serbest Ticaret Anlaþmasý, Türkiye’ye Kanada ve Meksika’nýn da ortak olduðu Kuzey Amerika Serbest Ticaret Bölgesi’nin gümrük ve kota kapýlarýný açacaktýr. Türkiye sivil ve demokratik bir ülkedir ve artýk Türk-ABD stratejik ittifakýnýn yolu, Pentagon-Genelkurmay hattýnda deðil, iki ülkenin ekonomi kurmaylarýnýn makamlarýnda þekillenmek durumundadýr. Tavsiyem, ABD Savunma Bakaný bir kez daha Ankara’ya uðrayacaksa, yanýna, ABD Ticaret Bakaný Penny Pritzker’i de almasýdýr. 1 Aðustos’ta gerçekleþen ABD-Hindistan Stratejik Ýþbirliði görüþmelerinde Dýþiþleri Bakaný Kerry’nin saðýnda oturan Pritzker’in yolunun bir türlü Ankara’ya düþmemesi dikkat çekicidir... Belli ki Amerikan yönetimi, dünyanýn, Türkiye gibi yükselen ekonomileri arasýnda yer alan Hindistan’la stratejik ittifakýný ekonomi zemininde, Türkiye ile iliþkilerini ise Soðuk Savaþ yýllarýndan kalma alýþkanlýkla“savunma/güvenlik” zemininde tutmayý tercih ediyor, kabul edilemez.

Türkiye’yi hýzlandýrýr

AB ve ABD ile yaþanacak bu ikili, birbirini tamamlayýcý süreç, Türkiye’nin 2023 ekonomik hedeflerinin 2019’a çekilmesine neden olur. Batý, böyle bir Türkiye ile küresel istikrarý saðlamakta tutarlý bir çalýþma sergileyebilir, gerisi temenni ve hayallerden ibarettir.

Batýlýlara þunu anlatmamýz gerekiyor: Balkanlar-Kafkasya-Ortadoðu/Kuzey Afrika’da geliþecek Pax Ottomana, küresel sisteme karþý, bir devletin egemenlik alanýný geniþletici nitelik taþýmamaktadýr. Türkiye, Rusya deðildir. Almanya-Fransa mihveri Avrupa’yý taþýyamýyor, Ýngiltere kaçak dövüþüyor, ABD’nin ekonomisinden kaynaklanan sorunlarý ortada... Batý medeniyeti akýlcýlýk üzerine kurgulanmýþtýr, aslýnda, güçlü ve kararlý bir ortaða ihtiyaçlarý olduðunu görmeleri gerekir, göreceklerdir.