Beþar Esad, rakiplerinin beklediðinden çok daha uzun süre dayanabilir. Hem de rejimin devrilmesinden önce, yeni Avrupa petrol rotalarýný Suriye kanalýyla güvence altýna almak için telaþlanan Batýlý liderlerin üstü kapalý kabulleniþleri sayesinde. Baas iktidarýnýn muhtemel deðiþimi ile yakýndan ilgili bir kaynaða göre Amerikalýlar, Ruslar ve Avrupalýlar da, Esad’ýn en az iki yýl daha Suriye’nin lideri olarak kalmasýna imkan verecek bir anlaþma hazýrlýðýnda. Bu Ýran ve Suudi Arabistan’a, hem Lübnan hem de Irak’ta siyasi tavizler vermesi karþýlýðýnda gerçekleþecek.
Rusya’ya ise Tartus’taki askeri üssünün kalacaðý ve Þam’da Ýran ile Suudi Arabistan’ýn desteðiyle kurulacak herhangi bir yeni hükümet ile iliþkisinin güvende olacaðý teminatý verilecek. Rusya’nýn verdiði son taviz, Esad’ýn Suriye’nin gelecekteki güç yapýsý için vazgeçilmez olmadýðýný ifade etti. Bu da Batý’daki anlayýþýn bir parçasý: iç savaþa daha da sürüklenmeyi önleyecek bir anlaþma karþýlýðýnda Esad’ýn baþkanlýðý kabul edilebilir.
Clinton ve Lavrov’un karþýlýklý suçlamalarýnýn ardýna gizlenmiþ, inkar edilmesi kolay ABD- Rusya müzakereleri þu anlama geliyor: Süper güçler Ýran’ýn Irak üzerindeki etkisini ve Lübnan’daki Hizbullah müttefikleriyle iliþkilerini tanýyacak. Bu esnada Suudi Arabistan ve Katar ise Lübnan ve Irak’taki Sünni Müslümanlar’ýn haklarýný güvence altýna almaya teþvik edilecek. Çünkü Baðdat’ýn bir Þii güç odaðý olarak belirmesi; Irak’taki Sünni azýnlýða desteði þu ana dek yalnýz siyasi bölünmeye sebep olmuþ Suudi Arabistan’da büyük mutsuzluk yarattý.
Fakat dünya güçleri arasýndaki müzakerelerde asýl mevzu, Batý’nýn Moskova’nýn tedariðine bel baðlamadan, Körfez’den gelen petrol ve gazý güvence altýna alma konusundaki kararlýlýðý etrafýnda dönüyor. Kaynak, “Rusya istediði zaman Avrupa’nýn vanasýný kapatabilir ve bu çok büyük bir siyasi güç kaynaðý” diyor. “Batý’ya doðru iki temel petrol rotasýndan bahsediyoruz: biri Katar ve Suudi Arabistan’dan, Ürdün, Suriye ve Akdeniz yoluyla Avrupa’ya, diðeri Ýran’dan Þii güney Irak, Suriye ve Akdeniz yoluyla Avrupa’ya. Önemli olan bu. Batý bu yüzden gerekirse Esad’ý iki yýl daha iktidarda býrakmaya hazýr olacak. Bu onlarý gayet memnun edecek. Üstelik yeni Suriye’de Rusya’nýn da bir yeri olacak.”
Hala bu planlarý tartýþmakta olan diplomatlara, elbette biraz þüpheyle yaklaþmalý. Siyasi liderlerin, insan haklarý ihlalleri ve katliamlar sebebiyle Suriye’yi suçlamasý bir þey, Batýlý diplomatlarýn ise Ortadoðu’da her zaman petrol ve gaz anlamýna gelen “büyük resim” için bunlarý bir kenara koyabileceklerinin farkýna varmak baþka bir þey.
Baþkan’a yakýn bir yetkili, geçen seneki savaþýn zirvesinde onu arayýp “Humus yanýyor” dedi. Esad’ýn tepkisi, yetkiliyle gelecekteki tüm bire bir konuþmalarý reddetmek ve sadece SMS ile iletiþim kurmakta ýsrar etmek oldu. Köstebek, “Esad’ýn Suriye’de olanlar üzerinde artýk kiþisel gücü yok. Bunu istemediðinden deðil ancak ülkenin her yerinde, bir insanýn takip edebileceðinden çok daha fazla þey oluyor” diyor.
Kýdemli Arap askerlerine göre, Esad hala Cezayir tarzý bir çözüm ümit ediyor. Cezayir’de demokratik seçimin iptalinden sonra ordu ve generaller ülkede isyancýlara ve Ýslami gerillaya karþý acýmasýz bir savaþ sürdürdü. 1990’lar boyunca, iktidarý ellerinde tutmak için iþkence ve katliamlar yaptýlar ve yaklaþýk 200 bin kiþinin ölümüne sebep oldular.
Bu krizin ortasýnda Cezayir ordusu, Þam’a bir heyet gönderdi. Hafýz el Esad’ýn Suriye ordusundan 1982’de Hama’daki isyaný 20 bin kiþinin ölümü pahasýna nasýl bastýrdýklarýný öðrenmek istiyorlardý. Þu anda Esad rejiminin baþýndaki iç savaþa dikkat çekici derecede benzeyen Cezayir iç savaþý, günümüzde Suriye’de yaþanan trajedinin çoðu özelliðini gösteriyordu: boðazlarý kesilmiþ bebekler, gizemli yarý-askeri “silahlý gruplar” tarafýndan katledilen aileler, hükümet güçleri tarafýndan bombalanan kasabalar.
Ve Esad’ýn adamlarýnýn dikkatini en çok Batý’nýn 90’larda bir yandan insan haklarý konusunda þikayet ederken bir yandan da Cezayir rejimini silahla ve siyasi olarak cesaretlendirmesi çekti. Cezayir’in petrol ve gaz rezervleri sivil ölümlerinden daha önemliydi. Týpký o zaman olduðu gibi þimdi de Þam, Batý’nýn ölümlere göz yummasý için Suriye üzerinden geçen petrol ve gaza duyduðu arzuya güveniyor.
Soru bir þekilde hala, Esad’ýn askeri olaylarý kontrol etmeyi baþaramasa da, ülkesinde olan bitenin emsalsiz siyasi önemini anlayýp anlayamayacaðý. Ýsyandan önce Avrupalý ve Türk liderler ondan, Lübnan’ýn kuzeyindeki Trablus þehrindeki Sünni güçlerin Suriye’yi tehdit edecek “bir Selefi devleti” kurmaya çalýþtýklarýný duyunca hayrete düþmüþlerdi. Tahminen bir istihbarat ajanýnýn gevezeliðine dayanan bu olaðanüstü iddianýn, Esad’ýn zihninde kendine nasýl yer edindiði ise hala bir muamma.