Batý’nýn kendine ve bize zarar vermemesi için...

Her iki Paris saldýrýsýndan sonra da Fransa ile dayanýþma sergilendi. Sosyal medya hesaplarý Fransýz bayraðýnýn renkleriyle donatýldý, maçlarda saygý duruþlarý düzenlendi, siyasi liderler Fransýz halkýyla dayanýþma mesajlarý yayýnladý. Oysa bir hafta önce benzeri bir saldýrý Lübnan’da olmuþ, çoðumuzun haberi bile olmamýþtý. Benzeri þeyleri son Mali saldýrýsý, hatta Ankara’da gerçekleþen katliam için de söylemek mümkün.

Dünyadaki pek çok insan Paris’in yaþadýðý saldýrýya, Brüksel’de okullarýn kapatýlmasýna baþka yerlerde yaþanan acýlardan, trajedilerden daha fazla önem atfediyor. Bunda Paris’in, Brüksel’in cazibesinin, Batý anlatýsýnýn hegemonik hakimiyetinin katkýsýnýn olduðuna þüphe yok. Doðu’da sýradanlaþan þiddetin Batý’da istisna olmasý da ilgilimizin yoðunlaþmasýna yol açýyor olmalý. Ayrýmcýlýk da ne yazýk ki bir baþka neden.

***

Ama bunlarýn hiçbiri olmasa bile bizim yine de Batý’ya bakmamýz, orada olanlarý iyi takip etmemiz gerekiyor. Çünkü Batý için de, bizim için de, baþkalarý için de tehdit Batý’dan geliyor. El Kaide, IÞÝD ya da adýna ne derseniz deyin dini referans alan terör örgütlerinin bugünkü dünya düzenine verebilecekleri zarar kýsýtlý. Terör eylemi gerçekleþtirebilirler ama Fransa’yý iþgal edemezler. Fransa’nýn kurucu deðerlerini ortadan kaldýramazlar.

O deðerleri sadece ve sadece Fransýzlar ortadan kaldýrabilir, sadece ve sadece Fransýzlar þiddeti önlemek adýna ülkelerinde yaþayan, çoðu vatandaþý olmuþ milyonlarca Müslümaný tam da IÞÝD’in (ya da DAEÞ’in) istediði gibi ötekileþtirebilir, yabancýlaþtýrýp düþmanlaþtýrabilir. Suriye savaþýnýn yarattýðý siyasi vakum bir kaç bin Avrupalý Müslüman genci içine çekerken, Fransa’nýn, Belçika’nýn ya da bir baþka “Batýlý” devletin atacaðý yanlýþ siyasi adýmlar bütün dünyayý din ekseninde bölünmeye, dünya düzeninin çivisinin çýkmasýna yol açabilir.

Bugün yaþadýðýmýz þiddetin sorumlusunun onlar olmasýnýn da üretilecek çözümler açýsýndan faydasý yoktur. Sömürgeci geçmiþleri, emperyalist yayýlmalarý, iþgal ettikleri yerlerdeki siyasi sýnýrlarý býçakla keser gibi çizmeleri, Filistin sorununu bir türlü çözememeleri, Libya’ya ve Irak’a müdahale ederken sonunu düþünmemiþ olmalarý akademik olarak bakýldýðýnda doðru tespitler olabilir.

Ancak tarih film gibi geriye sarýlamayacaðý için bu tespitlerin sorunun çözümüne yararý yoktur. Yapýlmasý gereken þiddeti tarihle gerekçelendirmenin ötesine geçmek, Batý’nýn kendisine ve dolayýsýyla hepimize verebileceði zarara engel olmaktýr. DAEÞ’e karþý askeri, siyasi ve ideolojik mücadele tabii ki gereklidir. Suriye sorununu çözümü de bunun ön koþuludur. Türkiye çýkarlarýný korumak için bu mücadelenin içinde yer alacak, her katmanýnda katký sunacaktýr. Zaten sunmaktadýr da.

Fakat DAEÞ yakýn bir zamanda yenileceðe, temsil ettiði fikrin kolayca bozguna uðratýlacaða pek benzememektedir. El Kaide ile yakýnlaþmaya baþlamasý, Nijerya’dan Özbekistan’a kendisine biat eden örgütlerin sayýsýnýn artmasý bu mücadelenin uzun soluklu olacaðýna iþaret etmektedir. Üstelik Rusya gibi bir ülkenin bu örgütten çok diðer stratejik çýkarlarýný önemsemesi, Bayýr-Bucak Türkmenleri gibi muhalif unsurlarý vurmasý sorunu daha da içinden çýkýlmaz hale getirmektedir,

Bu yapý daha uzunca bir süre varlýðýný ve dünya siyaseti üstündeki aðýrlýðýný þiddeti, terörü ve propaganda vasýtalarýyla hissettirecektir. AB ve ABD de terörü engellemek için tepkisel tedbirler alacak, belli ki her terör eylemi ya da tehdidi özgürlük-güvenlik dengesinin bozacaktýr. Özellikle de buralarda yaþayan Müslümanlar bozulan dengenin zararýný herkesten daha fazla hissedecektir.

***

Fransa’da olaðanüstü hal uygulamasý, Amerika’da valilerin Suriyeli mülteciler konusunda kararlar almasý bundan sonra olabileceklerin ilk iþaretleri sayýlabilir. Terörle neredeyse eþ zamanlý ortaya çýkan mülteci akýný da toplumsal reaksiyonu tetiklemekte Avrupa saðduyusunu, az da olsa var olan toleransýný kaybetme tehlikesiyle karþý karþýya bulunmaktadýr. Aþýrý saðýn yükseliþ trendi hiç kimse için iyiye alamet deðildir.

Türkiye ise AB ve ABD’yi eleþtirerek, insan haklarý ve özgürlükleri hatýrlatarak, geçmiþte yaptýklarýný gündeme getirerek medeniyetler çatýþmasý veya krizini engelleyemez. Ama onlarla dayanýþma göstererek, ortak projeler geliþtirerek kendilerine ve bize zarar vermesini önleyebilir. Medeniyetler Ýttifaký ve benzeri inisiyatifler tam da bugünler için gereklidir...