Baþbakan Binali Yýldýrým, 16 Nisan referandumu öncesinde Gaziantep’te; “14 senedir bu iþleri yaptýk ama burnumuzdan getirdiler. Binbir engelle karþýlaþarak, engelleri aþa aþa bu iþleri yaptýk. Þeytan taþlamadan vakit kaldýkça Türkiye'ye bu muazzam eserleri kazandýrdýk” demiþti.
Þimdi birileri kalkmýþ, 16 yýlda AK Parti’ye karþý iç ve dýþ þer ittifaký ile yapýlan saldýrýlarý, arkadan hançerlemeleri unutturarak, “AK Parti deðiþti, demokrat ruhunu terk etti, Erdoðan otoriterleþti, tek adam rejimi doðdu” diye Batý eksenli algý operasyonunu insafsýzca sürdürüyor. Hem de CHP’ye, Batý’ya, Avrupa Birliði’ne toz kondurmayarak…
Kuruluþunun 16. yýlýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan yýl yýl kýsa hatýrlatmalar yaptý. Bunlarýn hemen hepsi Erdoðan’a ve AK Parti’ye yapýlan saldýrýlar, engellemeler, ihanetlerdi. Ýktidar olmasýný önleyemedikleri Erdoðan’a iktidarý zehir etmenin bitip tükenme bilmez saldýrýlarý…
Baþta FETÖ, CHP ile vesayetin goygoycusu 28 Þubat medyasý, öylesine kin ve nefretle bir Erdoðan düþmanlýðý yaptýlar ki; bugün ‘Hayýr’ bloðu diyebileceðimiz kesim; “Erdoðan gitsin de isterse Türkiye batsýn” halet-i ruhiyesine esir düþtü…
Bu arada en yakýnýndaki isimlerin Erdoðan’a vefasýzlýklarýný hatýrlatmak ise içimden gelmiyor.
Atlattýklarý badirelerle ilgili neleri hatýrlattý Cumhurbaþkaný Erdoðan?
2002 yýlýnda seçimlere girdiklerini ancak kendisinin siyasi yasaklý olduðu için Meclis'e giremediðini, malum medyanýn “muhtar bile olamaz” dediðini…
Cumhurbaþkaný Ahmet Necdet Sezer ile yaþadýðý sýkýntýlarý…
2006 yýlýnda Türkiye’nin daha sonra yaþanacak karanlýk hadiselerin habercisi olan meþhur Danýþtay saldýrýsýný, Trabzon'daki rahip cinayeti ve yeniden hortlatýlan terör olaylarýný…
2007 yýlýnda vesayet aðalarýnýn devreye soktuðu 27 Nisan bildirisini ve buna karþý hükümetin verdiði güçlü cevabý…
AK Parti'ye Cumhurbaþkaný seçtirmemek için oynanan oyunlarý, sergilenen 367 hukuk garabetlerini…
Hrant Dink cinayeti ve Malatya Zirve Yayýnevi katliamý baþta olmak üzere karanlýk cinayetlerin peþ peþe gelmesini…
2008 yýlýnda AK Parti'ye kapatma davasý açýlmasýný… Ve AK Parti’nin Anayasa Mahkemesi tarafýndan “laiklik karþýtý eylemlerin odaðý olduðu” iddiasýyla cezalandýrýlmasýný…
TBMM'nin baþörtüsü kararýna karþý yine malum medyanýn "411 el kaosa kalktý" manþetini atmasýný ve bu manþet üzerinden baþlayan süreci…
2010’da CHP'nin genel baþkanýnýn bir kumpas ile deðiþmesi sebebiyle siyasetin FETÖ tarafýndan dizayn edilmesi hamlesini... PKK'nýn kanlý terör eylemlerinin týrmanýþa geçmesini…
7 Þubat 2012 MÝT krizini… Suriye'nin Türkiye'nin uçaðýný düþürmesini, Gaziantep'te 53 kiþinin hayatýný kaybettiði bombalý saldýrýyý, Suriye'deki çatýþmalarda ateþlenen top mermilerinin ülke topraklarýna düþmeye baþlamasýnýn Türkiye'nin yeni bir döneme girdiðinin habercisi olduðunu…
2013 Reyhanlý saldýrýsý, ayný yýl Gezi kalkýþmasý, 17-25 Aralýk emniyet, yargý darbesini…
2014 MÝT TIR'larý olaylarýnýn, tarihimizin en büyük ihanetlerinden biri olduðunu…
Hendek olaylarý üzerinden dýþ destekli bölücülük hamlesi ve 1128 “Aydýn” bildirisini…
Ve 15 Temmuz FETÖ darbe teþebbüsünü…
ABD, Almanya ve AB’nin FETÖ kollamasý, PKK’ya aleni silah yardýmý yapmalarýný hatýrlattý, Erdoðan.
FETÖ’nün, CHP’nin, Kandil’in “kontrollü darbe” diyerek 15 Temmuz ihanetini sulandýrmalarý da son saldýrý…
Bütün bu olaylarda Erdoðan düþmanlarý, hep NATO’nun, ABD’nin devreye girmesi için kendi ülkelerini dýþarýya jurnallediler.
AK Parti’nin bütün bunlara göðüs germesini, milletin ve devletin geleceði için yapýlmasý gerekenleri yapmasýný, “otoriterleþme” olarak görenlere soralým: Ne yapmalýydý AK Parti? Batý’ya teslim mi olmalýydý?
AK Parti ülkesi için büyüme, ilerleme derdinde iken, onu engelleyenlere hiç dikkat çekmeyen, durmadan otoriterleþmeden, saraydan, sultandan bahsedenlerin, CHP’nin adalet arayýþýna, Kýlýçdaroðlu’nun yürüyüþüne güzelleme yapanlarýn samimiyeti sorgulanmalý deðil mi?
Hiç mi insafýnýz yok sizin?