Uli Hoeness Bayern Münih’in baþkaný (idi). Bayern Münih ise son senelerin mucize takýmý.
Mucize takým diyorum zira geçen sene bu Alman takýmý baþka bir mucize takýma, Barcelona’ya iki maçta hiç gol yemeden yedi gol atmýþ idi (Ýlkbahar 2013).
Çok standart bir çizgiye gelmiþ alman futbolü geçtiðimiz senelerde büyük bir silkiniþle (reformlar) Bayern Münih’i dünyanýn en büyük kulübü haline getirdi.
Bu süreçte hiç kuþkusuz Baþkan Uli Hoeness’in de büyük payý var.
Ancak, ayný Uli Hoeness, geliþmiþ batý demokrasilerinde en affedilmeyecek iþi yapmýþ, milyonlarca avroluk bir vergi kaçakçýlýðýna karýþmýþ.
Ve mahkeme Bayern Münih Baþkaný’nýn hiç gözünün yaþýna bakmadan, arkasýnda bunca önemli bir futbol kariyeri, Bayern Münih’in bu muhteþem baþarýsý falan var, bu karar alman futbolünü nasýl etkiler demeden, zaten bu tür kaygýlarý ön plana çýkaran mahkemeye mahkeme denmiyor dünyada, üç buçuk sene hapse mahkum etti.
Bu kararý duyduðumda, ne yalan söyleyeyim, Allah affetsin, aklýma bir dizi þeytani soru takýldý.
Bu sorularýn baþýnda bizim ülkemizde kimsenin vergi kaçakçýlýðý nedeniyle baþýnýn derde girmemesi konusu geldi.
Bizim büyük takýmlarýmýzýn baþkanlýklarý senelerdir hep büyük iþadamlarýnýn tekelinde.
Bu büyük iþadamlarýnýn herhangi birinin vergi nedeniyle sýkýntýya girdiðini hatýrlamýyorum.
Bu durumu iki türlü açýklayabiliriz.
Birincisi, kulüp baþkaný bu büyük iþadamlarýnýn vergi kayýtlarýnýn dört dörtlük olduðu ve maliyenin bir iþlem yapmasýna hiç gerek olmadýðý.
Ýkincisi ise, bu büyük iþadamlarýnýn kulüp baþkanlýklarýna talip olmalarýnýn temel nedeninin kendilerine bir tür baðýþýklýk aramalarý.
Futbol ve vergi iliþkisi üzerinde uzun uzun durulmasý gereken çok ilginç bir konu.
Star Gazetesi’nin Cuma günkü sayýsýndan öðreniyorum, Hoeness þöyle diyor:
“Ailemle yaptýðým görüþmeler sonunda mahkeme kararýný kabul etmeye karar verdim. Avukatýma temyize gitmemesi talimatý verdim. Bu benim terbiye anlayýþýmla ve kiþisel sorumluluðumla uyuþmaktadýr. Vergi kaçýrmýþ olmak benim hayatýmýn hatasýydý. Bunun sonuçlarýna katlanacaðým.
Ayrýca, Bayern Münih kulübü baþkaný olarak elimdeki tüm makamlardan ve Bayern Münih Holding Yönetim Kurulu Baþkanlýðý’ndan hemen geçerli olmak üzere istifa ediyorum. Böylece kulübümü olasý zararlardan korumak istiyorum. Bayern Münih benim yaþam felsefemdir ve öyle kalacaktýr. Bu muhteþem kulübe ve insanlarýna, yaþadýðým sürece baþka bir þekilde baðlý kalacaðým.”
Ne tuhaf bir demeç deðil mi?
Bu Almanlar gerçekten bir tuhaf sevgili okurlar ve Fenerbahçeliler.