Bayýrbucak’ý ilhak etsek

Bayýrbucak’ý ilhak etsek ne olur? Farkýndayým çok uç bir soru sordum. Ama bu soruyu bugünlerde sorup tartýþmamýz gerekmez mi? 

1974 Kýbrýs Barýþ Harekatý’ný neden yapmýþtýk, hatýrlýyor musunuz?

16 Aðustos 1960 tarihinde Türkiye, Yunanistan ve Ýngiltere arasýnda imzalanan anlaþma ile Kýbrýs baðýmsýzlýðýna kavuþmuþtu ve o anlaþma ile Türkiye Kýbrýs’ta garantör olmuþtu!

Garantör olduðumuz Kýbrýs’ta Rumlarýn Türk toplumuna yönelik tedhiþ ve terör eylemleri, Türkiye’nin Kýbrýs’a müdahalesini getirmiþti.

Dene bilir ki “O günden bugüne hala bir ‘Kýbrýs sorunu’ ile karþý karþýyayýz.” 

Amenna!

Lakin Kýbrýs Barýþ Harekatý bütün politik mülahazalarýn ötesinde...

Uluslararasý hukuk... denge, ittifaklar filan açýsýndan deðil...

 “Türkiye’nin Anadolu’dan tekrar taþmasýnýn ikinci örneði” olarak düþünemez miyiz?

1’nci Dünya Savaþý ile Anadolu’ya hapsedilen Türkiye, ilk taþma harekatýný Hatay’ýn ilhaký ile 1939’da gerçekleþtirmiþtir.

Ýkincisi ise 1974 Kýbrýs Barýþ Harekatý’dýr!

Hatay’ýn Türkiye’ye ilhaký meselesinde yarým kalan husus bugünün konusudur!

Bugün karþý karþýya kaldýðýmýz Bayýrbucak Türkmenleri ve hatta topyekun Suriye Türkmenleri sorunun temelinde Ankara Anlaþmasý’ndan sonra yeni bir anlaþmanýn yapýlamamýþ olmasýdýr.

20 Ekim 1921’de Fransýzlar ile imzalanan Ankara Anlaþmasý Suriye sýnýrýmýz belirlemiþti. Fransýz mandasý olan Suriye topraklarý içinde Hatay da kalmýþtý. Yine ayný anlaþmanýn 7’nci maddesi Suriye Türkmenleri üzerinde Türkiye’yi garantör yapýyordu.

20 Kasým 1922’de imzalanan ve Türkiye’nin kurucu anlaþmasý olarak kabul edilen Lozan’da Suriye sýnýrýmýz hiç konu edilmedi. Ve iki ay sonra Suriye sýnýrý belirlenirken Ankara Anlaþmasý temel kabul edildi.

23 Haziran 1939 yýlýnda Hatay’ýn Türkiye’ye katýlmasýndan sonra, Bayýrbucak Türkmenlerinin statüsü konusunda Suriye ile hiçbir anlaþma olmamýþtýr. (Hatay sorunu Suriye ile hala teknik olarak devam etmektedir)

Bu tarihi hatýrlatmadan yola çýkarak, sizce Ankara Anlaþmasý’nýn 7’nci maddesini güncelleyip Bayýrbucak’ýn Türkiye’ye ilhakýný istemek ne kadar uçuk bir düþüncedir?

Bayýrbucak Türkmenlerinin bunu istediðini biliyoruz. Türkiye’nin bunu þu an için yapamayacaðýný da biliyoruz.

Lakin yakýn geçmiþimizde “garantörlük” üzerinden Kýbrýs Barýþ Harekatý gibi doðrudan Anadolu’dan taþan bir müdahalemiz söz konusu!

Bayýrbucak ya da Türkmen Daðý, Türkiye için Kýbrýs kadar önemli deðil midir?

Hem stratejik, hem tarihi, hem duygusal yönden bir düþünün hele.

Doðu Akdeniz’in kilit taþlarýndan biri Kýbrýs ise, diðeri Türkmen Daðý’dýr!

Muhsin Çelebi’nin Pembe Ýncili Kaftaný

Rus savaþ uçaðýnýn sýnýrýmýzý ihlalinden sonra düþürülmesi içimizdeki Moskof sevdalýlarýný harekete geçirmiþ görünüyor.

Türk-Rus iliþkileri Sarýkamýþ trajedisi üzerinden okunamayacaðý gibi sadece Komünizm tehdidi üzerinden de okunamaz! 93 Harbi’ne atýf yapýlarak ceddimizi aþaðýlamaya kalkýþmak da cabasý...

Enerji ortaklýðýmýz üzerindense sadece þu söylenebilir “Egemenlik haklarý” söz konusu olduðunda Pembe Ýncili Kaftan’ýn sahibi Muhsin Çelebi’nin tavrý bu milletin tavrýdýr!

“Bir Türk yere serdiði bir þeyi asla bir daha arkasýna koymaz! (Ömer Seyfettin / Pembe Ýncili Kaftan)

Rus uçaðýnýn düþürülmesi gerekiyordu ve düþürüldü!

Bunun üzerinden bu millete bir bedel ödetilmek isteniyorsa onu da öderiz!

Lakin ne Bayýrbucak Türkmenlerine yardýmdan geri dururuz, ne de onca enerji ortaklýðýmýz var diye “egemenlik haklarýmýzdan” vaz geçeriz!

Mezarlýklar vazgeçilmez sanýlan insanlarla dolu

64’üncü Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti hayýrlý uðurlu olsun. Yeni kabinede “Þu isim olmazsa þöyle olur, bu isim olmazsa böyle olur...” tartýþmalarýný bir kenara býrakmak zamanýdýr.

Türkiye 1 Kasým seçimleri ile yeni bir faza geçmiþtir. Bu yeni fazda hükümetin yükü daha da artmýþtýr. Özellikle ekonomide orta gelir patinajýndan kurtulmak için yeni bir yönetim anlayýþý gerekmektedir.  Bu bakýmdan icracý bakanlýklarýn baþýna gelen bakanlarý görünce piyasa ekonomisinden daha çok reel ekonomiye geçiþ sürecinin hýzlanacaðýný söylemek kehanet olmayacaktýr.

Ve klasik sözü hatýrlamakta yarar vardýr. “Kimse vazgeçilmez deðildir... Ve elbet mezarlýklar vazgeçilemez sanýlan insanlarla dolu!”