Bayrak, hepimizin ortak deðeri

Ne kadar kýzsanýz haklýsýnýz; bayraða saygýsýzlýk gösterilmesi de, Diyarbakýr’daki olayýn meydana geliþ biçimi de tepemizi attýrdý. En kýzgýnýnýz ne kadar kýzýyorsa olan bitene, ben ondan daha fazla kýzgýným...

Çirkin ve hoþ görülemez bir olay olarak kiþisel nefret müzemin en görünür yerine daha þimdiden yerleþti direkten bayrak indirme olayý... 

Ancak ‘her þerde hayýr vardýr’ diye inananlardaným ve kural bu kez de þaþmadý: Diyarbakýr’daki askeri birlikte yaþanan direkten bayrak indirme olayý, en ciddi tepkileri, bazýlarýnýn olaya sahip çýkmasýný beklediði, Kürt siyasi çevrelerinden gördü. En baþta da HDP’lilerden...

HDP’nin öndegelenleri olaydan bizler kadar rahatsýzlýk duyduklarýný belli eden açýklamalar yaptýlar, yapýyorlar...

Ýçlerinden, çirkin eylemin mal edildiði adres tarafýndan yapýlamayacaðýný, suçlunun ‘provokasyonlar’ konusunda uzman devlete yakýn yerlerde aranmasý gerektiðini ileri sürenler bile çýktý.

Doðrudur, yanlýþtýr diye üzerinde fikir yürütmeden önce, iddiaya, Kürt siyasetinin olayla kendileri arasýna mesafe koyma çabasý olarak bakmak yerinde olur. Böyle bakmaya baþlayýnca, çirkin olayýn güzelliklere yol açabileceðini daha iyi görürüz.

Umarým yanýlmam, ‘bayrak indirme’ olayý, toplumun bütün kesimlerinin bayrak konusunda ortak hassasiyete sahip olduðunu gören gözlere göstereceðe benziyor...

‘Kürt siyaseti’ bu umudu besleyecek bir hassasiyet sergilerken, ‘Türklük’ adýna söz söylediði iddiasýndaki bazýlarý, daha bakar bakmaz fark edilen bu hassasiyeti hem görmezden geliyor, hem de dýþlayýcý bir dili devreye sokarak ‘bayraðý’ ihtilâf konusu haline getiriyor.     

Oysa ‘bayrak’, ülkemiz insanlarýnýn bütünü için ‘ortak’ bir deðerdir...

Hatýrlatmaya hiç gerek yok, ama yine de bazýlarý için gerekli gibi: Kürtler bu topraklarýn yabancý unsurlarý deðil; en az bin yýldýr Türkler ile birlikte ayný topraklar üzerinde yaþýyorlar... Ýmparatorluk döneminde ‘bayrak’ hiçbir zaman tartýþma konusu olmamýþtý; Kürtler Türkiye Cumhuriyeti’nin baþka özelliklerine itiraz etseler de, ‘kýrmýzý-beyaz’ üzerinden bir karþý-çýkýþ hatýrlamýyorum.

Ayrýlýkçý, ayýrýmcý siyasetten medet umanlar hariç...

Diyarbakýr’daki ‘bayrak indirme’ olayý üzerine baþlayan tartýþmada ‘Kürt’ kimlikli siyasetçilerin verdikleri tepkiler, iþte bu gerçeði yeniden hepimize hatýrlattý.

Beklentim, ‘bayrak’ üzerinden Türklüðü yüceltmeye çabalayanlarýn da ayýrýmcý dil kullanmaktan artýk vazgeçmeleri ve bu topraklarda yaþayan insanlarýn hepsinin ‘ortak deðer’saydýðý —baþta bayrak olmak üzere— temel deðerleri tartýþma konusu yapmamalarýdýr. ‘’Bayrak, bayrak’’ diyerek yeri göðü inletmek kolay, ancak o deðeri sahiplenmiþ görünürken aslýnda bayraða saygý duyanlarý dýþlamanýn aðýr maliyetini de akla getirmek þartýyla...

Þimdilerde ortada görünmeyen o akýl iþte...

Muhalefetin iktidara saldýrý için ‘bayrak’ konusunu fýrsat bilmesi rakiplerini ne kadar az tanýdýðýnýn iþareti...

Ak Parti’nin kurucu kadrosunu oluþturanlar, hayatlarýnýn ateþli dönemlerinde, kaç ‘bayrak mitingi’ne katýlmýþ, öðrenci ve gençlik örgütlerinde sorumluluk taþýyanlarý, kimbilir kaç‘bayrak mitingi’ düzenlemiþtir...

Konuyu kaþýmaktan muhalefete ekmek çýkmaz...

Hiç vakit kaybetmeden sorumlular bulunmalý ve bayrak üzerinden toplumu germeye çalýþanlar deþifre edilmelidir.