Ýzmir Yunan’da kalsa mutlu olacaklarmýþ, öyle anlaþýlýyor.
Yüzyýllýk aðýr kompleks galiba, memleketini her haliyle sevememenin, benimseyememenin sebebi.
Evvelinde “Cumhuriyet Türkiyesi”, “Cumhuriyet kadýný”, “Cumhuriyet aydýný”, “Cumhuriyet nesli” diyerek yücelttikleri her þey, aslýnda Türkiye’yi Batýlý-modern ülkelerle ayný kültürel yozlaþma ve dini gevþeklik seviyesine getirme çabasýnýn adýydý.
Bunun için her þey düþünülmüþ, sistem bu þartlara göre dizayn edilmiþti.
En olmadý, darbe mekaniði devreye sokulmuþtu.
Siyasetçilerin iktidarda ama muktedir olmadýðý dönemlerde çok da sorun yaþanmýyordu. Dedim ya, baktýlar olmadý, darbe yapýyorlardý.
Ama Tayip Erdoðan’la beraber iþler deðiþmeye baþladý. Onun þapkasýný alýp gitmeye de, dayatmalara boyun eðmeye de niyeti yoktu.
Perdeleri bir bir kaldýrdý ve ortaya Atatürkçü diye, milliyetçi diye dolaþanlarýn çoðunluðunun “Edirne’ye Enver gireceðine Bulgar girsin” diyenlerin sülbünden olduðu anlaþýldý.
Bu Atatürk tüccarlarýnýn memleket diye bir derdi yoktu. Kalemlerinin ederi, Yunan adalarýna nazýr birer villa kadardý.
Türkiye’deki en temel fay hattý halihazýrda bu iþte. Atatürk’ü paravan yapan Batýcýlýk ile millilik…
Erdoðan siyasetinin Ýslamcý olarak etiketlenmesi, Türkiye’nin menfaatleri hilafýna her durumda dahi Batýlý deðerlerin temsilcisi saydýklarý ülke ve kiþilerle birlikte hareket etmelerinin sebebi bu.
Suriye’de Esed’i savunabilmenin, TR’nin operasyon bölgelerinde Suriye halkýnýn Türk lirasý kullanmasýndan rahatsýz olmanýn, Doðu Akdeniz’de bayrak göstermemizden, Libya ile varýlan mutabakat sonucu imza edilen muhtýralardan ve Libya’da asker bulundurmamýzdan duyulan rahatsýzlýðýn baþka bir sebebi olabilir mi?
Ýzmir ne yazýk ki bu zihniyetin sembol þehri oldu hep. Çeþmelerden su akmazken, sokaklara kanalizasyon patlarken bile CHP’den memnun ve mesut yaþayabilen -ha bir de simite gevrek, çekirdeðe çiðdem diyen- insanlarýn “kalesi” Ýzmir.
15 Temmuz gecesi sela okunduðu için cami basan ve imam dövenlerin, cami minarelerinden Çav Bella provokasyonu yapanlarýn bu ülkeye dair ne tür bir hassasiyeti olabilir ki?
Milli bayramlarý komünist marþlarýyla idrak eden ve ha bire hoplayarak-zýplayarak dans eden belediye baþkanýnýn Ýzmir’e ayrý bayrak asmak ve Ýzmir için para basmak düþüncesi bir yanlýþ anlamadan çok zihin haritasýnýn dýþa vurumu.
Bir akademisyene çalýþma yaptýrýlmýþ, 1800’lerden bile öncesinden itibaren aslýnda Ýzmir’in ayrý bayraðý olmuþmuþ. Bu bayrak yeþil beyaz çizgiliymiþ. Dünyada çok az kentte bayrak varmýþ ve Ýzmir de o kentlerden biriymiþ…
Zýp zýp belediye baþkanýnýn aklýnda bir de Ýzmir parasý çýkartmak varmýþ, Ýz Coin…
CHP’nin belediye baþkanlarý, maþallah, her gün memleket için böyle dahiyane fikirler irad ediyor… Ýstanbul’daki “Merkezi hükümet-yerel hükümet” deyip duruyordu. Ýzmirli olan iþi daha ileri götürdü… Bayrak dikmekten, para basmaktan bahsetti…
Ýki hatýrlatma yapacaðým; ilki Avrupa Birliði’nin Türkiye’yi rencide eden tutumu karþýsýnda Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn “Biz de referandum yapar halkýmýza sorarýz, AB’ye girmek istiyor musunuz?” sözleri üzerine CHP Ýzmir Milletvekili Ali Yiðit’in "Cumhurbaþkaný, Baþbakan kafa tutuyor, Dýþiþleri kafa tutuyor. 'Avrupa Birliði'ni istemiyoruz' diyorlar. Biz Avrupalý olmaya hazýrýz. Hele Ýzmirliler bu iþe çok hazýrlar. Biz diyoruz ki 'Gerekirse Ýzmir ayrýlsýn' yani biz istemeyiz, bu þartlarda bunlarla yaþamayý" ifadeleri…
Ýzmir’i referandumla Yunanistan’a baðlamak suretiyle AB’ye girmenin hesabýný yapýyor ve bu adam TBMM’de vekil… Hatay’ý Esed’e verelim diyenler de var bunlarýn içinde…
Hatýrlatmak istediðim ikinci husus, Cumhurbaþkanlýðý referandumu sürecinde CHP’nin propaganda malzemesi yaptýðý bir yalan:
O vakitler CHP, AK Parti’nin amacýnýn Türkiye’yi eyaletlere bölmek olduðunu, bu yüzden de rejimi deðiþtirmek istediðini söylüyordu. ‘Hayýr’ kampanyasýnýn nabza göre en güçlü argümanýydý bu.
“Bayrak”, “Ýz Coin”, “Merkezi hükümet”, Kandil’den gelen teþekkür mesajlarý falan…
Bakalým daha neler iþiteceðiz…
