Kur'an-ý Kerimimizin bildirdiðine göre Hazreti Musa'nýn duasý þöyle:
“Rabbim göðsümü aç, yüreðime geniþlik, ferahlýk ver, iþimi kolaylaþtýr, dilimdeki düðümü çöz ki sözümü anlasýnlar...” (Taha suresi, 25-27)
Hazreti Musa bu duayý Firavn'ýn yanýna giderken yapýyor. Yani Firavn'a bir söz söyleyecek ve Firavn'ýn onu anlamasýný istiyor. Ama “Firavn'ýn göðsünü, yüreðini, kalbini, aklýný, idrakini aç” diye dua etmiyor. Allah'tan kendisinin yüreðine bir geniþlik, ferahlýk, Firavn gibi bir adamla iletiþim saðlamanýn vereceði sýkýntýdan kurtulma iradesi bahþetmesini istiyor. “Dilimdeki düðümü çöz” dediðinde, belki müfessirlerin iþaret ettiði gibi ilk planda Hazreti Musa'nýn kekemelik sorununu anlýyoruz ama, daha derinde “Sözlerime Firavn'a laf anlatacak bir akýcýlýk, selaset, güzellik ver” gibi bir mana var.
Bunu neden hatýrladým?
Bugün bayram.
Þu an bir “kin” yazýsý yazsam, eminim Türkiye'nin epeyce bir insanýndan destek mesajý alýrým, bir kýsmýndan da o ölçüde öfke mesajý.
Ayný cümleyi bir kere daha kurayým:
Þu an bir baþka kesime karþý kin yazýsý yazsam, eminim yine Türkiye'nin epeyce insanýndan destek mesajý alýrým, bir kýsmýndan da o ölçüde öfke mesajý.
Beddualar girdi gündemimize deðil mi? Ýhbarlar girdi. Kafile kafile hapishane yolculuklarý girdi. Medyamýz öfke dolu. Siyasetimiz öfke dolu. Evlerimiz haklý – haksýz devlet dayaðý yiyen annelerin-babalarýn-evlatlardan yansýyan öfke ile yüklü.
Hiçbirimizin aklýna, kendi kalbimize bakýp mesela en kötü bildiklerimize yönelik bir iletiþim arayýþý gelmiyor.
Dýþarda birileri “Ýslam'ýn Ýslam'la savaþý” diye bir þey kurguladý ve biz o projenin aktörleri olduk. “Cihanþümul – yani tüm cihaný kapsayan” evrensel bir barýþýn dininin mensuplarý, kendi coðrafyalarýnda barýþý bulamadýlar. Çünkü kendi yüreklerinde barýþý ikame edemediler.
Þu da bir Kur'an ayeti meali:
“Rabbim, bizi baðýþla, bizden önce imanla geçmiþ olan kardeþlerimizi de baðýþla. Ve iman edenlere karþý kalblerimizde bir kin býrakma. Rabbimiz! Þüphesiz sen çok þefkatlisin, çok merhametlisin.” (Haþr suresi, 10)
Kalb ve kin ve Müslüman.
Ve bayram.
Kin de var, öfke de var, nasýl bir kalb bu?
Kedi yavrusunu yiyeceði zaman önce onu fareye benzetirmiþ. Bizler de, önce “iman edenler”i “iman etmeyenler” haline getiriyoruz, sonra da vur boynunu.
Bunun adý da mü'min kalbi olacak! Hadi caným sende!
Allah'ýn huzuruna varsak, bunlar nasýl bir kalb diye sorulsa ne cevap vereceðiz?
Bir Kur'an ayeti daha:
“Bu hayvanlarýn ne etleri ve ne de kanlarý Allah'a ulaþacaktýr. Allah'a ulaþacak olan ancak sizin O'nun için yaptýðýnýz gösteriþten uzak amel ve ibadettir, takvadýr.” (Hac suresi, 37)
Takva. Müslümanýn yürek kalitesi. Her iþteki yürek kalitesi. Namazýn da eðilip kalkmasý gitmeyecek Allah'ýn huzuruna, orucun da açlýðý gitmeyecek, bunlar bizi adam ediyor mu etmiyor mu, o varacak Allah'ýn huzuruna... Yüreðimizi mü'min yüreði yapabildik mi? Hani þu “Diðer mü'minlere karþý kin barýndýrmayan” mü'min kalbi.
Biliyorum denecek ki, “Ama onlar mü'min mi bakalým!”
Diyelim ki Firavn onlar. Ona laf anlatmak için yüreklerimizi geniþlettik mi, bir kolaylýk aradýk mý, dilimizi, lisanýmýzý onun anlayacaðý bir kývama getirmek gibi bir çabamýz oldu mu?
Türklüðümüz, Kürtlüðümüz, Araplýðýmýz, Farslýðýmýz gitmeyecek Allah'ýn huzuruna...
Þu veya bu mezhebe baðlýlýðýmýz da gitmeyecek, þu veya bu tarikate, cemaate baðlýlýðýmýz da...
“Mal ve evlad da fayda vermeyecek orada.”
“Ancak kalb-i selim sahibi olanlar”a umut var.
Kalbimiz nasýl? Hazreti Musa'nýn “Rabbiþrah li sadri – Rabbim göðsümü geniþlet” ” dediði þeydir “kalbi selim – geniþlemiþ, feraha ermiþ, itminana ulaþmýþ kalb...” O da Allah'ý unutmamak”la olur. Dua ile olur. Allah'a sýðýnmakla olur. “Yarabbi kalbin Senin kudret elinde, ona geniþlik ver, orada baþka mü'minlere karþý kin býrakma” diyerek olur.
Diyorum ki, bu bayramlar bizim, Müslümanlarýn evrensel anlamda barýþ inþa edecek bir yürek, insan ve toplum potansiyeline sahip olduðumuzu sergileyen zamanlar olmalý.
Yani bir evrensel barýþ projemiz olmalý.
Bayramýnýz mübarek olsun. Gönlünüz huzurla, dua ile buluþsun.