Bugün bayram…
Ramazan’ý memnun uðurlayanlar baþta olmak üzere her Müslümanýn coþkuyu hak ettiði bir gün bugün.
Gel gör ki, her bayram sabahý olduðu gibi benim içime bir “sýzý” saplanacak, neþem yarým kalacak.
Evet; bayramda elini öpecek ne anam var ne babam. Ama benim derdim çok daha büyük.
Elbette gidenlerin yeri dolmuyor ama çok þükür aðabeyim var, her bayram gidip; “baba” niyetine elini öpüyor, ilk kahvaltýyý birlikte yapýyoruz.
***
Evet, benim “sýzým” çok daha derin…
Her yýl “Hüzünlü Bayram” manþetiyle paylaþtýðýmýz ortak derdimizdir benim sýzým.
Çünkü, bugün yine “bayram sevincini” yaþayamayan yüz milyonlarca kardeþimiz var.
“Müslümanlar tek vücut”
Bir yandan“Abdestsiz mitinge çýkmadýðýný” iddia ederken, diðer taraftan,“Suriyelileri kovalým, bayram için gidenleri geri almayalým” diyerek, býrakýn Müslümanlýðý insanlýðý bile uzaktan seyreden ikiyüzlüler dýþýnda kimse, “Bize ne bayram yapamayan yüz milyonlardan” diyemez herhalde.
Peygamber efendimiz (Sallallahü Aleyhi Vesellem), “Müminler, birbirine muhabbet ve merhamette bir vücut gibidir. Vücudun bir yeri rahatsýz olunca bütün vücut rahatsýz olur. Müslümanlarýn dertleri ile ilgilenmeyen onlardan deðildir” buyurmuþtur.
Yani, kardeþlerimizin sýkýntýsýný gidermek tercih deðil, “emir”dir.
Hem de hiç gitmediðimiz Myanmar’daki, hiç tanýmadýðýmýz kardeþimizi; “yakýn akrabamýz” mesabesinde tutan bir emir.
Çünkü, “Hiçbir milletin diðerine üstünlüðü yoktur. Üstünlük ancak takva iledir.”
O halde gel de bugün bayram yap…
Hüzünden öfkeye…
Her bayram “hüzün”le baþlayýp “öfke”ye dönüþen bir duygu fýrtýnasý yaþarým.
Benim öfkem, milyonlarca Müslümaný, emperyalist zalimlere peþkeþ çeken aþaðýlýk diktatörleredir.
Benim öfkem, yüz yýldýr sömürülen ama birer Stockholm Sendromu vakasý gibi Haçlý-Siyonizm uþaklýðýný sürdüren Ýslam dünyasý liderlerinedir.
Benim öfkem, katillerine gösterdiði müsamahayý kardeþlerinden sakýnan Müslümanlaradýr.
***
Bütün Ýslam âleminin “gerçek bayramlar”a kavuþmasý dileðiyle…