Bayramýn getirdikleri

Bayram sýrasýnda beni mesleki açýdan heyecanlandýran üç þey oldu. Ýlki, Ýran ile P5+1 buluþmasýydý. Bariz bir þekilde olumlu geçti. Görünen o ki, Batý ile Ýran arasýndaki buzlar erimeye baþladý. Ýki taraf arasýndaki uzlaþmanýn en çok Türkiye’nin iþine yarayacaðýný, Ankara’nýn taraflar arasýnda sýkýþma külfetinden kurtulacaðýný þimdiden söyleyebiliriz.

Batý ile barýþýk, uzlaþmacý bir Ýran’ýn aðýrlýðý bütün Ortadoðu siyasetinin nitelik deðiþtirmesine neden olur. Filistin, Suriye ve Irak sorunlarý çok daha kolay çözülür. Kürt sorununun seyri deðiþir. Türkiye ile Ýran arasýnda yepyeni iþbirliði olanaklarý doðar. Dolayýsýyla Cenevre’de gerçekleþen iki günlük buluþma bizim için Ýran’ýn nükleer silah sahibi olup olmamasýndan çok daha derin bir anlam ifade ediyor.

*** 

Ýkinci önemli geliþme AB Komisyonu tarafýndan her yýl hazýrlanan Ýlerleme Raporu’nun ve Strateji Belgesi’nin açýklanmasýydý. Açýklama her ne kadar zamanlamasý açýsýndan talihsiz addedilse de, içeriðine bakýldýðýnda pek de öyle olmadýðý, Komisyon’un hiç bir þeyi þarta baðlamadýðý, tam tersine üç baþlýkta müzakerelerin hemen baþlamasý için Konseye öneride bulunduðu görülüyor.

Son bir yýl içinde Türkiye’nin siyasi ve ekonomik alanda yaþadýklarýnýn özeti çýkartýlan Rapor’da doðal olarak eleþtiri de var, övgü de. Ekonomi kýsmýnýn deðerlendirmesini eminim ekonomistler yapacaktýr. Ama siyasi kriterler kýsmýna baktýðýmýzda Komisyon’un adil bir fotoðraf ortaya konduðunu söyleyebiliriz. Gezi Parký olaylarý da makul bir þekilde deðerlendiriliyor.

Bir yandan orantýsýz güç kullanýldýðý söylenirken diðer yandan hükümetin orantýsýz güç kullanýmýna iliþkin aldýðý önlemler ve kullananlara karþý uyguladýðý hukuki müeyyideler sýralanýyor. Demokratikleþme paketi olumlanarak aktarýlýyor. Anayasa yazýmý konusunda 60 madde üstünde varýlan uzlaþma önemseniyor. En dikkate deðer eleþtirilerden biri yasamanýn ve yürütmenin toplumsal danýþma mekanizmalarýný hassas konularda etkin bir þekilde kullanmadýðý yönünde.

Raporun Ýnsan Haklarý ve Azýnlýklarýn Korunmasý baþlýðýný taþýyan bölümünde Türkiye’nin insan haklarý mekanizmalarý ve kurumlarýnýn yerleþmesi yönünde iyi bir ilerleme kaydettiði vurgulanýyor. Bir baþka bölümdeyse, Türkiye’nin gümrük birliðinden doðan sorumluluklarý hatýrlatýlýrken, bu sorumluluklarýn yerine getirilmesiyle 8 müzakere baþlýðýnýn açýlacaðý söyleniyor. Kýbrýs sorununun çözümü ise Türkiye’ye deðil adadaki cemaatlere havale ediliyor.

Rapor bazý zafiyetleri ve yanlýþlýklarý da içinde barýndýrýyor. Ama genel akýþýna baktýðýnýz zaman olumlu. Ayrýca Strateji Belgesi’nde 22, 23 ve 24’üncü baþlýklarýn açýlmasýný, askýda olan müzakere sürecinin canlanmasýný istemesi açýsýndan da kayda deðer. Geniþlemeden Sorumlu Komiser Füle’nin NTV’ye verdiði mülakatla birlikte okunduðundaysa tam anlamýyla cesaret verici. AB vize sorununun çözümünde bile adým atmaya hazýr.

Ýlerleme Raporu ve Strateji Belgesi Türkiye siyasetine uzun yýllar sonra ilk kez bir ivme katacaða, Türkiye’yi AB gündemine çekeceðe benzer. Umarým Hükümet Raporu olumsuzluklarýyla ön plana çýkartanlarýn tuzaðýna düþmez. Bu fýrsattan yararlanarak reform sürecinin kriterlerini AB’ye baðlar, Gezi olaylarý sýrasýnda sarsýlan Türkiye imajýný da tekrar yerli yerine oturtur.

*** 

Bayram sýrasýnda yaþadýðýmýz bir baþka önemli “siyasi” olay da Washington Post’ta David Ignatius imzasýyla çýkan ikinci Hakan Fidan yazýsýydý. Bayram öncesi Wall Street Journal’ýn açtýðý kapýdan giren Ignatius, kaynaklarý marifetiyle Fidan’ý Ýsrail’in iþlerini berbat etmekten sorumlu tuttu. Bir önceki makaledeki Suriyeli radikal muhaliflere eskiden yapýlmýþ yardýma ilave olarak, bu kez de Fidan, Ýran’daki Ýsrail ajanlarýnýn deþifre edilmesiyle “eleþtirildi”.

Türkiye’de bunlarý -gazetemin yazý iþleri de dahil olmak üzere- MÝT Baþkaný’na yönelik bir karalama kampanyasý olarak gören insan çok oldu. Ama doðrusu ben yazýlanlardan o kadar da rahatsýz olmadým, hatta Dýþiþleri Bakaný Davutoðlu’nun geçtiðimiz günlerde söylediði gibi Fidan’ýn iþini iyi yaptýðý sonucuna vardým. Bence her iki yazý da aslýnda yergi olmaktan çok övgü niteliðindeydi ve zaten ilki “kýskançlýðý” tescil etmekteydi.

Yine de Fidan eleþtirilerinden bir siyasi sonuç çýkartacak olursak, Ýsrail’in Türkiye ile barýþmakta acele ettiði sonucunu çýkartabiliriz. Belli ki Ýsrail Fidan üstünden Türkiye’yi Amerikan Yönetimi marifetiyle köþeye sýkýþtýrmaya ve tazminat meselesini kendi bildiði gibi çözmeye çalýþýyor. Bana kalýrsa geçmiþin defterlerini açacaklarýna canlarýný ileride hukuken yakmayacak bir tazminat formülü üstünde çalýþmalarý daha gerçekçi olur...