Bayramın tatlı kaçamağı

Şimdi iki dakikanızı bana ayırın. Bir sorum var size. Ramazan Bayramı’nda nesiller boyu devam etmeli, olmadan olmaz dediğiniz yemek ve tatlılar hangileri? 

Sorunun cevabını hemen şimdi Instagram’dan bana yazmanızı rica ediyorum. Bu sorunun cevabı büyük ihtimalle, doğup büyüdüğün yerlerle ve gelenekleriyle mümkün. Yine de Doğu’dan Batı’ya, Kuzey’den Güney’e ortak bir dili var Anadolu topraklarında yemek ritüellerinin. Mesela bizim evde Ramazan Bayramı güllaçsız olmazdı. Cevizini annem bir gün önceden suya salardı. Babaannem mutlaka yoğurtlu Arnavut böreği, kuzu etli büryan pilavı yanına da buz gibi hoşaf hazırlardı. Koca sinilerde yapılırdı tüm bu yemekler. Neredeyse yedi cihana yeterdi. Tepsiler o kadar büyüktü ki pişirmek ancak ekmek fırınında mümkün olurdu. Annem daha sonraları bu geleneği daha küçük boyutlu tepsilerde ev fırınında devam ettirdi. Ben de bayramda ailem için aynı yemekleri yapmayı devam ettiriyorum. Neden sizden bu sorunun cevabını istedim? Aslında verdiğiniz cevaplardaki yemekleri bayramda ailenize yapmayı hatırlatmak için. Çocukluğunuzun ‘olmazsa olmaz’ o nefis yemeklerini, tatlılarını Ramazan sofrasında ailenizle paylaşmanız için bu yazı. Benden söylemesi ne yapıp edin hafızanızdaki o harika yemekleri yapın ve gelecek nesillere aktarın. Siz yaparken ufaklıklar da sizi izlesin, büyüdüğünde de aynısını çocukları için yapsın. Tıpkı sizin de annenizden öğrendiklerinizi bu gün yapacağınız gibi. Gelelim tatlı kaçamaklara. Senede bir gün tatlı olacaksa o gün işte tam da bu gün! Hepinize iyi bayramlar, afiyetle! 

 

Benim gibi şeker yemeyenlere gelsin! 

Aydanca Güllaç 

6 adet güllaç yufkası 

yarım kilo süt 

250gr frambuaz (dondurulmuş) 

Ayrıca: bolca ceviz veya fındık kırığı, agave veya bal, çiğ krema 

Frambuazı bal veya agave ile damak tadınıza göre tencerede pişirin, suyunu tamamen çekmesini sağlayın, soğutun. İçine ceviz koyup karıştırın. 

Sütü ılıtın, içine biraz bal veya şurup katın. 

Güllaç yufkasını geniş bir tepsiye alın her birini ılık sütle yumuşata yumuşata üst üste koyun. Cevizli frambuazı tam ortasına gelecek şekilde tepeleme şerit gibi koyun. Yufkayı rulo olarak sarın. Uygun bir kaba koyup üzerine bir bardak ılık süt dökün ve buzdolabına kaldırın. Servis zamanı çiğ kremayı çırpın tatlıyı dilimleyerek krema ve kırık yemişle birlikte servis edin. 

 

Badem Ezmesi 

Osmanlıdan günümüze bir lokmalık en güzel lezzet. Badem ezmesinin malzemesi az ve özdür. Şeker ve kullanılan bademin yağı ile acılık oranı ile kıvamını veren usta eller bu  tatlının kalitesini belirler. 

En iyi nerede yiyebilirim? 

• Badem Ezmecisi/Bebek 

• Ezmecioğlu Badem 

• Ezmecisi/Edirne 

 

Güllaç 

Lezzetinin güzelliği yanında, hemen her yemeğin sonunda rahatlıkla yenilebilir uyumu ve hafifliği onu saray mutfağından günümüz kadar taşımıştır. 

En iyi nerede yiyebilirim? 

• İlk tercihim evde yapılanı 

• Güllüoğlu

 

Baklava 

Kökeni hakkında net bilgiler yok. Türk boylarının yiyecek kültüründeki yufka içine sarılan yiyeceklerden biri mi, yoksa Bizans tatlısı mı olduğu hâlâ tartışılmakta. Türkler, Bulgarlar, Yunanlılar, Ermeniler ve Araplar bu tatlıyı sahiplenmekte. Ama şu bir gerçek ki, bizim anladığımız ‘baklava’ bu tül kadar ince ve zarif yapısını Osmanlı sarayında alıyor. 

En iyi nerede yiyebilirim? 

• İmam Çağdaş/Gaziantep/Şahinbey 

• Güllüoğlu/İstanbul-Karaköy 

• Cemil Baba/İzmir/Göztepe 

 

Kalburabastı 

Hamurunun kıtırlığı, şerbeti her yerine eşit miktarlarda orantılı çekmesi ve tabiki içindeki cevizin kalitesi bu tatlının lezzetinin püf noktası. İyi bir kalburabastının adı üstünde üzerinin kalbur şeklinde olması gerekmekte. 

En iyi nerede yiyebilirim? 

• Yöresel lokantalar ve evlerde 

• Emek Mantı/Yenikoy 

 

 

Kadayıf 

Gevşek dokuda olan ev yapımı olanları, fıstıklısı, cevizlisi, künefesi, burması. Kadayıf için çok söze gerek yok bence. İyi bir kadayıf yanına hafif bir kaymak ve üzerine iyi demlenmiş bir çay... Mükemmel bir son nokta. 

En iyi nerede yiyebilirim? 

Ev yapımı 

• Cemil Baba/İzmir/Göztepe 

• Güllüoğlu

 

Lokum 

Özünde üç malzeme ve karmaşık bir iş değil. Ancak ustalık istediği kesin. 17. yy’a kadar pekmez ve unla yapılan lokum bu tarihten sonra nişastayla yapılmaya başlanıyor. Yani bugün baktığımızda özü nişasta, su ve toz şeker. 

Favori mekanlarım: 

• Sultans Lokum/Samsun 

• Şekerci Ali Galip/İzmir 

• Hacıbekir/İstanbul