Habervaktim diye bir internet sitesi var. Önceki hafta yine savunduklarý deðer ve görüþlerle hiç baðdaþmayan bir yayýn yaptýlar. Benim de katýldýðým Galler’deki bir toplantý etrafýnda çirkin bir habercilik sergilediler.
Demokratik Geliþim Enstitüsü adlý düþünce kuruluþu, Türkiye’deki Kürt sorununa benzer ihtilaflar yaþamýþ ülkelerde, sorunun nasýl ele alýndýðýna ve hangi parametrelerle çözüm arandýðýna iliþkin bir çalýþma yürütüyor. Ben bu çalýþmaya, Ak Parti Dýþ Ýliþkiler Baþkanlýðýnýn görevlendirmesiyle katýldým. Yani bu çalýþmadan Ak Parti Genel Baþkaný olarak Tayyip Erdoðan’ýn haberi var. Ýngiltere, Ýskoçya, Kuzey Ýrlanda ve son olarak Galler, geniþ kapsamlý bu faaliyetin ilk ayaðýný oluþturdu. Bundan sonra muhtemelen Güney Afrika, Ýspanya ve belki bazý Asya ülkelerinde benzer bir çalýþma yürütülecek. Çalýþmalarda Türkiye’deki sorunlar deðil, ilgili ülkedeki sorunlar ele alýnýyor.
Bu Enstitü, yaptýðý ve yapacaðý etkinlikleri, çalýþmalara iliþkin raporlarý, toplantýlarda kimlerin neler konuþtuðunu internet sitesinde yayýnlýyor. Dolayýsýyla ortada gizlilik diye bir þey yok. Kaldý ki bu sütunlarda 4 Aralýk 2011 tarihinde Ýrlanda Notlarý baþlýðýyla izlenimlerimi aktarmýþtým.
Bu toplantýlara Ak Partiden ben, Lütfi Elvan, Nursuna Memecan; CHP’den Sezgin Tanrýkulu, Levent Gök; BDP’den Nazmi Gür, Ayla Akat ve Baðýmsýz Levent Tüzel katýlýyor. Gazeteciler Ali Bayramoðlu, Ayhan Bilgen, Bejan Matur, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Hilal Kaplan ve Belkýs Kýlýçkale bizimle beraber oluyorlar. Prof. Mithat Sancar, Prof. Sevtap Yokuþ ve Prof. Ahmet Ýnsel akademisyen arkadaþlarýmýz. Sivil Toplum Örgütlerinden katýlanlar da var. Mesela SETA’dan Yýlmaz Ensaroðlu. Ayrýca her konuyla ilgili uzmanlar, ihtilafýn içinde yaþamýþ olanlar...
Sitedeki bu çirkin habercilik daha çok Ali Bayramoðlu üzerinden yürütüldü. Açýkça Bayramoðlu’nun ermeni asýllý olduðu ve bunu gizlediði iddia edilerek nefret suçu iþlendi, ayýrýmcýlýk yapýldý. Demokratik Geliþim Enstitüsünün PKK’nýn paravan kuruluþu olduðu söylenerek bizlerin gizli toplantýlar yaptýðý yayýlmaya çalýþýldý.
Bir yerde bizi gizli toplantýya katýlmakla itham etmek, mesela Ak Parti gizli kapaklý iþler yapýyor demek deðil midir? Peki, bu tavýr sitenin genel anlayýþýna uyuyor mu?
Elbette uymuyor. O halde bu davranýþ biçimi nereden çýkýyor? Bu davranýþ biçimi, Siteye bu haberi yazanlarýn zihinlerinin gerisinde yatan ulus devlet anlayýþýndan geliyor. Çünkü insanlarýn zihinsel oluþumlarý üzerinde, aldýklarý eðitimin, büyüdükleri çevrenin, okuduklarýnýn, dinlediklerinin ve bu doðrultuda düþündüklerinin büyük etkisi vardýr. Cumhuriyet sonrasý ulus devlet anlayýþý farkýnda olmadan pek çok kimsenin düþünce kalýplarýný oluþturmuþtur. Bu kalýplarýn dýþýna çýkmak herkes için kolay deðildir. Birçoðumuz bu kalýplarla çatýþma durumuna geliriz. Söz gelimi, okuldaki söylemlerle ailenin bakýþýnýn ters düþtüðü haller, bizim toplumumuzda az rastlanan bir olay deðildir. Kimimiz ailemiz vasýtasýyla, kimimiz çeþitli yayýnlarla, kimimiz bir takým sivil toplum örgütleri marifetiyle resmi söylemin dýþýna çýkma arayýþýnda oluruz. Kürt sorunu da ulus devlet anlayýþýnýn eseri deðil midir?
Anlaþýlýyor ki, Siteye haberi yazanlar ve onu denetleyenler, ulus devlet kalýplarýnýn dýþýna çýkamamýþlar. Zihinlerinin gerisinde ulus devletin tortularý baskýn vaziyette.
“Niye Kemal Kerinçsiz’e özendi bunlar?” diye düþünürken aklýma geldi bu satýrlar. Yazýnýn maksadý Ali Bayramoðlu’nu savunmak deðil. Böyle bir þeye ihtiyacý yok onun. Baþta Gazetemizden Mehmet Ocaktan ve Fehmi Koru olmak üzere yazýlarýyla Bayramoðlu’na destek veren pek çok aydýn var. Kaç yýldýr yazdýklarý, tartýþmalarý, duruþu, onu yeterince anlatýr. Benimki Hazreti Ýbrahim’e gagasýnda su taþýyan güvercin misali. Safýmý belli etmek...