Aklýma iki soru geliyor; kendine “BATI” diyenlerle ve/veya AB gibi “sizi alalým ama” ile baþlayan cümleler kuran “yýkýlmaya yüz tutmuþlarla” ve/veya kendini coðrafyamýzýn sahibi gören bazýlarý ile iyi geçinmek için “kendimizden” mi vazgeçeceðiz!
Sevgili dostlar, bu sorulara “evet, diretmeyelim, onlarýn istedikleri gibi olalým, bize ödev versinler yapalým” diyenler var! AB projesi de bunlar için farklý deðil. Bu ülkede çok ilginç arkadaþlar var, Avrupa ile iyi geçinmek adýna “özümüzden” vazgeçmeye hazýrlar... O kadarla da yetinmiyorlar; “HER YAPTIÐIMIZ HATTA VARLIÐIMIZ ÝÇÝN” özür dileyelim noktasýndalar...
Sevgili dostlar, orada, burada, þurada deðil, bu zihniyette olanlar her yerde yüzyýllardýr varlar ve maalesef her yerde her zaman olabilirler... Bu kafalar 1699 sonrasý ortaya çýkmaya baþladýlar ve 1800’lerin baþýnda “zihin kodlarýmýzýn” ele geçirilmesi ile sayýlarý iyice arttý! Kendine “BATI ve MEDENÝYET” diyenlere “köle olma” heveslileri! HER ALANDA ama HER ALANDA!
Biz KÝMÝZ? Nereden geldik? Nereye gidiyoruz?
1- Medeniyetimiz özellikle AB gibi “Yunan-Hristiyan” sentezi deðildir ve asla o etkiye girmeyecektir!
2- Medeniyetimiz ve coðrafyamýz ÜMMETÝMÝZ, MÝLLETÝMÝZ dinamikleri ile “kendi özümüzü” yansýtýr ve AB ve/veya baþka bir oluþum içinde “eritmeye” çalýþanlar hava alýrlar! BÝZ ERÝMEYÝZ!
3- Türkiye Cumhuriyeti, bu coðrafyanýn “direði”, mazlumlarýn “garantisi”, “kimsesizlerin kimsesidir”! Türkiye Cumhuriyeti’ni “küçük” görüp, Türk-Ýslam Coðrafya’sýný kendine “BATI” diyenler karþýsýnda “küçük” görenler ve ülkemizi-yapýlanmamýzý AB gibi “hasta adam” için feda etmeye çalýþanlarýn sonu hüsran olacaktýr!
4- BÝZ “binlerce yýldýr” yürüdüðümüz yollarda kalan “ayak izlerimizin toplamý”, binlerce yýlýn “senteziyiz”!
Sevgili dostlar, Var olma “ilkelerini” kendilerine “medeniyet ve/veya batý” diyenlere “kafa sevdirme-söz dinleme” üzerine kuran, VAROLMA dinamiðini, “BATI’ya sevimli olarak kendinden vazgeçmek olarak” algýlayan kafalar, þunu çok iyi bilsinler; sevsinler diye baþýný uzatýrsan, senin “aðzýn açýk hayran baktýðýn, medeniyet sandýðýn tek diþli canavar”, baþýný alýr! Coðrafyamýz’da neden kan ve gözyaþý var bir düþün istersen!
SON SÖZ: BÝZÝ “BÝZ OLARAK” kabul edip, saygý duyanla, yol yürürüz, bizi “devþirmeleri” vasýtasýyla her alanda yönlendirdiðini sananlarla da mücadelemiz can bedenden çýkýncaya kadardýr, BU BÖYLE BÝLÝNE! Seferimiz binlerce yýllýktýr, birkaç günlük deðil!
