Be haysiyetsizler!

Nezahetli Kemal Kýlýçdaroðlu’nun benzetmesiyle, bugüne kadar hep askerlerin “altýna yatmýþ”, bütün darbeleri desteklemiþ, hiçbir muhtýraya ses çýkarmamýþ, siyasete müdahale giriþimlerini ayakta alkýþlamýþ güruhun yayýn organlarý, Orgeneral Hulusi Akar’ýn nikâh þahitliðini köpürtmeye devam ediyor.

Genelkurmay Baþkanlýðý, bu haysiyetsiz ve cibilliyetsiz kesimi ciddiye alýp, önceki gün bir açýklama yaptý: Akar, önce Ankara’daki þehit törenine katýlmýþ, sonra Ýstanbul’a uçmuþ. Nikâh þahitliði de, resmi görev çerçevesindeymiþ.

Ne lüzum vardý?

Böyle bir açýklama yapmaya ne lüzum vardý?

Genelkurmay Baþkanlýðý niçin ciddiye alýyor ki bu “þeref ve haysiyet yoksunu” kesimi?

Ortada suç mu var ki, buna “tevil” getiriyor?

Kimi temin etmeye çalýþýyor?

Hulusi Akar, bu ülkenin seçilmiþ Cumhurbaþkaný ve ayný zamanda ordunun baþkomutaný olan bir devlet yöneticisinin davetine icabet etti.

Hepsi bu!

Ýster resmî, ister gayrý resmî, davete icabet etmek (bir devlet görevlisi açýsýndan) hem görev, hem de bir tür insanlýk borcudur.

Ne yapsaydý?

Nikâh törenine katýlmasa mýydý?

Davete karþý “muhtýra” mý verseydi?

Muhsin Batur’un yaptýðý gibi, Meclis’in üzerinde uçak mý uçursaydý?

Sokaklara tank mý çýkarsaydý?

Hulusi Akar, hangi “ahlak ve hukuk dýþý” tutumu benimseseydi, bu þeref ve haysiyet yoksunu kesimin yüreði soður, karnýnýn þiþi inerdi?

Bu sabah gazeteleri tarýyorum...

Bir taraftan da þöyle düþünüyorum: Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn bence lüzumsuz açýklamasýndan sonra bu tartýþma biter, bazýlarý da, iþledikleri cürümü fark edip utanma cihetine gider.

Hayýr, büsbütün köpürtüyorlar...

Pensilvanya’nýn rezilce tezviratlarýný manþete çeken ve bir de utanmadan “Atatürkçü” olduðunu söyleyen gazete, vaki rezilliklerine bir rezillik daha eklemiþ, Hulusi Akar’ýn “nikâh þahitliðini karargâhtan gizlediðini” yazýyor.

Be haysiyetsizler, Genelkurmay Baþkaný hangi “medeni ve insani ölçüyü” zorladý ki, meseleyi kriminalize edip, kafanýza göre suçlu yaratýyorsunuz? Be utanmaz arlanmaz herifler, hangi “yasa dýþý” iþe kalkýþýldý ki, bunun karargâhtan gizlendiði sonucunu çýkarýyorsunuz?

Suç mu?

Cumhurbaþkanýnýn davetine icabet etmek suç mu?

Nikâh törenine katýlmak, nikâh þahidi olmak kýnanacak ya da ayýplanacak bir davranýþ mý?

Karargâh nedir ayrýca?

Hiyerarþide, “karargâh” diye bir þey mi var?

Emir-komuta zinciri içinde karargâhýn yeri nedir?

Karargâh, icabýnda hiyerarþik üstünlüðüne dayanarak Genelkurmay Baþkaný’ndan hesap soracak farklý bir güç merkezi midir?

Nedir karargâh?

Suçlu arýyorsanýz kendinize bakacaksýnýz utanmaz arlanmaz herifler...

PKK ve DHKP-C’ye destek verenlere bakacaksýnýz...

PKK militanlarýný “Sokaða sigara izmariti dahi atmayan çiçek çocuklar” olarak resmedenlere bakacaksýnýz...

Devletin gizli operasyon bilgilerini çarþaf çarþaf dercedenlere...

Joe Biden’la gizli kapaklý operasyon toplantýlarý düzenleyenlere...

Ülkesini Merkel’e þikâyet edenlere...

Ülkesinin NATO’dan ve AB’den dýþlanmasýný isteyenlere...

Pensilvanya’nýn kulu kölesi olanlara...

Paralel örgütün önüne yatanlara...

Bunlara bakacaksýnýz

HAMÝÞ:

Utanmazlýkta sýnýr tanýmaz biri de, “Unutmayacaðýz seni Hulusi Akar, asla unutmayacaðýz” diye, tehdit içeren bir yazý döktürmüþ.

Diðerleri için söylediklerim, bu arkadaþ için de geçerli:

Darbe yapan generallere saygýda kusur etmeyeceksiniz, Meclis’in emrinde olduðunu söyleyen ve “biricik suçu yasalarýn çizdiði çerçevede kalmak” olan generallere karþý “yiðit ve deliþmen” yazýlar yazacaksýnýz.

Dün de hatýrlatmýþtým:

Siz önce Hulusi Akar’ýn týrnaðý olun!