Tam da yazýmý yazmak üzere oturduðum sýrada yaþandý her þey. Ýzlemediðim, takip etmediðim bir konu, Pantene Altýn Kelebek Ödülleri’nde yaþanýlanlar sosyal medyaya yansýdý.
Diriliþ Ertuðrul dizisi ödül aldýktan sonra hostes kýzýn eliyle ýsrarlý bir þekilde “kapýyý” göstermesi sonucu iki kelime söylemeden sahneden indirildi.
Sonrasýnda programýn sunucusu Okan Bayülgen, durumu toparlamak adýna baþladýðý konuþmada seviyeyi iyice yerlere düþürdü.
BIKMADINIZ MI?
Ben þimdi size görmeden sayayým bu ödül toplantýsýnda konuþtuklarýnýzý:
- Bir ödülü Nazlý Çelik’e verelim, onunla askere-polise selam çakmýþ oluruz, milliyetçilerin gönlünü alýrýz.
- Bir ödülü Fatih Portakal’a verelim, onun ne konuþacaðý da belli, ezilmiþ, üzülmüþ, büzülmüþ medyacýcýlýk mesajlarý versin, Silivri’de bulunan, gazetecilik maskesiyle terörün çay kaþýðý rolünü üstlenmiþ arkadaþlarýna selam çaksýn.
- Hande Fýrat’a ödül vermek için bir ödül uyduralým, onunla da AK Parti’lilerin, 15 Temmuz hassasiyeti olanlarýn aðzýna bir parmak bal çalmýþ oluruz.
- Bir ödülü de 3 yýldýr 65 hafta boyunca sürekli birinci olan, 30 ülkede yayýnlanan Diriliþ Ertuðrul’a artýk mecbur vermemiz lazým, yoksa iyice ayyuka çýkacak. Hem böylece TRT’ye ve milli birliðe bir göz kýrpmýþ oluruz. Ama bu ödülü verirken de aman ha, onca muhalif var salonda, onlarý da kýzdýrmayalým, bunlar ödülü alýrken illa ki mesajý çakar, ne yapýp yapýp onlarý konuþturmadan indirelim. Yanlýþlýk der geçeriz. Ýþ büyürse de bir hostes kýzýn üstüne atar, hatta onu yaparken de inceden dalgamýzý geçer, karizmayý da çizdirmeyiz.
Allah aþkýna, siz bu milleti aptal mý sandýnýz?
Orada onca organizasyon sorumlusunun önünde, hostes kýz eliyle kapýyý gösterecek, 5-6 saniye boyunca Yapýmcý Mehmet Bozdað tereddütte kalýp inmediði halde ýsrarla iþaret etmeye devam edecek de bir sorumlu “Dur kýzým, adamlar iki kelam etsinler” demeyecek. Sunucu “Kusura bakmayýn bir karýþýklýk oldu, yapýmcýyý tekrar sahneye davet ediyoruz” demeyecek. Öyle mi?
Acý olan bu kadar aptalca bir kurguyu yapmanýz deðil, acý olan bu kurguya Türk halkýnýn inanmasýný beklemeniz.
Niye samimi olmayý denemiyorsunuz bir kere de?
Neden bir kez olsun, özünüz-sözünüz bir olamýyor?
Açýklama yapýn, Diriliþ Ertuðrul güzel dizi ama verdiði mesajlarý, milli ve manevi duruþunu biz kendi görüþümüzle örtüþtüremiyoruz. O nedenle de kapsam dýþý býrakýyoruz deyin.
Hiç öyle 15 Temmuz’a selam çakma gayretine girmeyin.
Fatih Portakal gibi ayný anda birçok uyduya sinyal yollayabilen, herkesin yanýnda olup da bir tek devletinin yanýnda dimdik duramayan bir adama iki ödül birden vermek dururken karda-kýþta sýnýr karakolundaki mehmetçiðe desteðe giden Nazlý Çelik’i ödül vermek için yormayýn.
Çýkýn, kendi programlarýnýza ve kendi dünya görüþünüze yakýn olanlara ödüllerinizi daðýtýn, açýk açýk da bunu beyan edin de saygý duyalým, “En azýndan dürüst, en azýndan mert davranýyorlar” diyebilelim.
Bir öyle, bir böyle olarak nereye kadar gideceksiniz, nereye kadar gidebilirsiniz?
Yaptýðýnýz her özel habere, her röportaja “Kimbilir bu kimi kurtarma, kimi gömme operasyonu” diye bakýlýyor. Farkýnda deðil misiniz?
Her tarafa þirin gözükmeye çalýþmayý, herkese eþit mesafede olmak zannediyorsunuz ya, orada baþlýyor yanýlgýnýz.
Bir kere de çýkýp yeke yek vuruþun tuzak kurmayý, oyun çevirmeyi býrakýn.
Neden býrakýn diyorum, biliyor musunuz?
Çünkü artýk yemiyor bu millet. 100 yýldýr medyayý yönetiyordunuz, baþbakanlar devirip hükümetler yýkýyordunuz ama görün iþte, artýk yapamýyorsunuz.
Hani þu, FETÖ iþbirliðiyle 28 Þubat’ta attýðýnýz manþet vardý ya, iþte bakýn gün geldi, devran döndü. Þimdi bu manþet sizi buldu;
Beceremediniz artýk býrakýn!.