Düþünün: Ülkenin en büyük medya patronusunuz ve hac farizasýný ifa etmek üzere yola çýkacaðýnýz gün kendi gazetenizde ‘torpil bedduasý’ baþlýklý bir yazý okuyorsunuz... Yazýda ‘torpille hacca giden’ birileri için çok aðýr beddua ediliyor... Siz de davetle hacca gitmek üzere hazýrlanmýþ, aileniz ve yakýn dostlarýnýzla birlikte seyahat edeceðiniz özel uçaða binmek üzere havaalanýndasýnýz...
“Acaba bu yazýda kast edilen kiþi bizler miyiz?” diye düþünüyorsunuz...
Ýsterseniz bir yandan düþünürken bir yandan da Hürriyet’te Ahmet Hakan imzasýyla çýkan ‘beddualarý’ okuyun: “Yarabbi...
Onca insan hacca gitmek için sýrada beklerken...
Torpille hacca gidenlerin dualarýný kabul etme.
Ömrünün son deminde Kabe’ye yüz sürmek isteyen yüzlerce kadýn ve erkek bin bir umutla sýrada beklerken...
Hiç sýra beklemeden þak diye Kabe’ye ulaþanlarýn bütün arzularýný geri çevir.
Onlarýn haccýný hacdan sayma.
Onlara ‘kul hakký yemiþ þahýs’ muamelesi yap.
Sýrada bekleyenlerin bütün günahlarýný torpille hacca gidenlerin üzerine yükle...
Amin.”
Ne korkunç beddualar, deðil mi? Beddualarý o sabah havaalanýnda buluþtuðu seyahat arkadaþlarý da okumuþtur Aydýn Bey’in... Onlar okumamýþsa bile birileri mutlaka kendilerini uyarmýþtýr...
Feci bir durum...
Bir dostum, beni arayýp “Bu çocuðun sana takýntýsý var, yoksa sen misin torpille hacca giden?” diye sormuþtu...
Daha önce bir-iki kez ‘özel davet’ ile hacca gittiðim oldu, ama bu yýl deðil... Dostumun takip sorusu “O zaman, patronunu kast ediyordur” oldu... “Keþke ailesi ve yakýn dostlarýyla birlikte Ahmet Hakan’ý da hacca götürseydi” de dedi dostum...
“Patronlarýn acýmasý yoktur”derler bir de... Emin Çölaþan ile Bekir Coþkun’un Hürriyet’le iliþkilerinin kesildiði dönemlerde yapýlan açýklamalardan, bu iki yazarýn, iktidar partisiyle veya baþbakanla ters düþmeleri yüzünden deðil, Doðan Ailesi’ni rencide eden yazýlarý ve tavýrlarý yüzünden Hürriyet’ten kovulduklarý öðrenilmiþti. Ben inanmasam da, etrafýmdaki pek çok kiþinin, “Hacca gitmenin son günü özel uçakla yola düþen Aydýn Doðan grubunu doðrudan hedef alýyor” diye anladýðý ‘beddualar’ hiç de öyle hiddet doðurmamýþ...
Hac havasýna erken girmiþ Aydýn Bey...
Nereden mi biliyorum? Aydýn Bey’in kendisinden biliyorum... Dostumun kuþkusunu dile getirdiðim Kulis’i okuyunca bana aþaðýdaki notu gönderdi ülkemizin en büyük medya patrounu:
“Ahmet Hakan’ýn yazýsýný ben de okudum. Aslýnda üzerime alýnmadým, ama gene de kendisine sordum. Bedduanýn, hacca gitmek için umutla sýra bekleyen ama yerleri baþkalarý tarafýndan doldurulan kiþilere yönelik olduðunu söyledi. Bence anlaþýlýr bir görüþ. Ben durumumu anlattým ve ‘beddua’ kapsamýna girip girmediðini sordum. Bu þartlar altýnda benimle iliþkisi olamayacaðýný söyledi.”
Ben inanmamýþtým, ama Aydýn Doðan kuþkulanmýþ, hem de yazara soracak kadar... Durumunu anlama ihtiyacý da duymuþ Aydýn Bey... Ahmet Hakan da kendisini dinledikten sonra, “Yok, sizin durumunuz beddua kapsamýna girmez” fetvasýný vermiþ... Kimler girermiþ acaba?
Davetle gidiþin nasýl gerçekleþtiðini yine Aydýn Bey’in notundan okuyalým: “Sana da durumu izah edeyim. Ben Diyanet kontenjanýndan deðil, Ýslam Konferansý Genel Sekreterine tanýnan bir hak çerçevesinde onun özel davetlisi olarak Hac farizasýný ailem ve bazý dostlarýmla yerine getirmeye niyet ettim. Bildiðin gibi daha önce Umre’ye gitmiþtim. Ama Hac farizasýný yerine getirmek inþallah ilk kez þimdi nasip olacak.”
Ayný notta, Aydýn Doðan, dedesinin 36 yaþýnda hac farizasýný ifa ederken vefat ettiðini, ailesinden hacca gitmemiþ tek kiþi kalmadýðýný da belirtmiþ; “Hacca gitmek benim için bir yenilik veya konjonktürel deðildir” de diyor Aydýn Bey...
Umarým, giderayak Hürriyet yazarýndan yükselen beddua yüzünden rahatsýz olmamýþtýr Aydýn Bey ve dostlarý...
Deðmez çünkü...