Benim deyimimle, Müslüman patronlarýn bedeni abdestli, ruhu kapitalisttir!
Bunlar dilleri dualý, beþ vakit namazlý kapitalistlerdir!
Ýþte bu abdestli, dualý, namazlý, oruçlu Müslüman patronlarýn, yanlarýnda çalýþtýrdýklarý emekçilere bakýþlarý, davranýþlarý en zalim kapitalistlerden farksýzdýr.
Bunlar da en zalim kapitalistler gibi emek sömürücülüðü yapmaktadýr.
Ýnsanlarýn el emeðini, alýn terini, göz nurunu çalmaktadýr.
Bunlarýn yaþam tarzlarý da en azgýn kapitalistlerden farksýzdýr.
Bunlar da evin, arabanýn, kýsacasý her þeyin en pahalýsýna, en gösteriþlisine, en süslüsüne sahip olmak için birbirleriyle yarýþmaktadýr.
Ýsrafýn daniskasý da bu Süslümanlardadýr.
Nitekim bunu AK Parti kurucusu ve eski Baþbakan Yardýmcýsý Beþir Atalay da geçtiðimiz günlerde dile getirdi.
Beþir Atalay, “Müslümanlarýn burjuvalaþtýðýný görüyorum. Fazla saltanatlý yaþýyorlar; çok harcýyorlar; israf yapýyorlar” dedi.
Bizim yýllar önce dile getirdiðimiz abdestli kapitalist gerçeðini, nihayet bir AK Parti ileri geleni de dillendirdi.
Bu abdestli kapitalistler o kadar azýttýlar ki, týpký abdestsiz kapitalistler gibi küçücük kýzlarý kendilerine metres yapar hale geldiler.
Müta nikahý kýlýfýyla küçücük, körpecik bedenleri parayla satýn alýr hale geldiler.
Yine bu abdestli kapitalistler, Ramazan ayýnda bile beþ yýldýzlý otellerde iftar sofralarý adý altýnda pahalý israf sofralarý kurar hale geldiler.
Ben buna isyan etmiþtim.
Her haltý yiyen abdestli kapitalistlerin karþýsýna sadece kalemimle deðil, eylemlerle de dikilmiþtim.
Mesela 2011 yýlýndan itibaren, abdestli kapitalistlerin beþ yýldýzlý otellerde iftar sofralarý adý altýnda kurdurduklarý pahalý israf sofralarýna tepki olarak, benim isim babalýðýný yaptýðým Yeryüzü Sofralarý kurulmuþtu.
Sokaklarda kurulan bu mütevazý iftar sofralarýnda on binlerce kiþi ekmeðini, suyunu birbirleriyle paylaþýr olmuþtu.
Toplumculuk bu sofralarda ete kemiðe bürünüp hayat bulmuþtu.
Toplumculuk olmazsa Ýslamcýlýk olur mu?
Toplumculuk olmazsa sosyalistlik olur mu?
Ýslam’ýn da sosyalizmin de toplumculuktur ruhu.
Gel gör ki bizim ülkemiz sözde sosyalist özde kapitalistlerle dolu.
Gel gör ki bizim ülkemiz sözde Ýslamcý, özde kapitalistlerle dolu.
Toplumcu gibi yaþamayan, bencillik ölçüsünde bireycilik ruhlarýna hakim olan sözde Ýslamcýlar, sözde sosyalistlerle dolu.
Ýstisnalar hariç, ülkemizdeki Ýslamcýlarýn da sosyalistlerin de durumu bu.
Hadi þimdilik sosyalistleri geçelim.
Ýslamcýlarýn, Müslümanlarýn durumundan söz edelim.
Benim düþünceme göre, namazda ayný safta, rýzýkta ayrý safta olunmamalý!
Ýnsanlar ihtiyacý olandan fazlasýný, ihtiyacý olanlarla paylaþmalý.
Ýslam’da infaktýr bunun adý.
Ama Ýslamcýlar, Müslümanlar arasýnda bunun adý vardýr, saný yoktur.
Hatta zengin Ýslamcýlarýn, zengin Müslümanlarýn infakýn adýný duymaya dahi tahammülleri yoktur.
Ýnfak toplumculuktur.
Oysa zengin Ýslamcýlar, zengin Müslümanlar toplumcu olmak istemiyor.
Bencillik ölçüsünde bireyci olmak istiyor.
“Hep bana Rab bana” diyor.
“Altta kalanýn caný çýksýn” diyor.
Tam bir kapitalist gibi düþünüp tam bir kapitalist gibi yaþýyor.
O zaman bunlarýn abdestsiz kapitalistlerden ne farký kalýyor?