Bedeni hem fiziksel hem psikolojik olarak iyi tutmak

Genç insanın 8 sorumluluğu yazı dizisine devam ediyorum. Daha önceki yazılarımda varoluşun anlamını kavramak, entelektüel bir zihin geliştirmek, ahlaklı ve erdemli davranışlar geliştirmek, sosyal bağlar inşa etmek, kendini geliştirmek, akademik ve mesleki kariyer kurmak başlıklarında yazmıştım.. Bugün 7. Sorumluluk olan,  “bedeni eğitmek ve sağlığı korumak” konusunda yazacağım.

Nasıl varoluş ve hayata karşı bir yaşam felsefemiz olması gerekiyorsa, bedenimize karşı da bir inanç ve tutumlara ihtiyacımız var. İnsanın temel sorumluluklarından biri de bedeniyle sağlıklı bir ilişki kurması. Üzerine çalışılmış ve karar kılınmış bir beden anlayışı olmaksızın, ruhsal ve bedensel açıdan sağlıklı bir hayat yaşamak zor. 

İnsanın kendi bedeni ile ilişkisinin hem fiziksel hem de psikolojik boyutu var. Bedeni güçlendirmek ve sağlığı geliştirmek fiziksel boyut ile ilişkili iken, beden algısı psikolojik boyutla ilişkili. Doğayla uyumlu yaşam ve uyku düzeni ise hem bedensel hem de psikolojik boyutla ilişkili.

Bedeni eğitmek ve güçlendirmek

Bedenimize emek vererek onu daha becerikli, fonksiyonel ve güçlü hale getirebiliriz. Bu anlamda eğitimli beden veya eğitilmemiş bedenden bahsedilebilir. Kendimizi giderek geliştirdiğimiz düzenli bir fiziksel egzersiz içinde bulunmak veya spor yapmak kişide akış yaşantısı oluşturur. Eğitilmiş bedenin aktiviteleri bizi hem bedenen hem ruhsal olarak daha iyi hale getirir.

Sağlığını geliştirmek

Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlıkla ilgili en güncel kavramlarından biri “sağlığı geliştirmek” (health promotion). Sağlığı geliştirmek, hasta olmamak ve sağlı kalmak için gereken davranışları alışkanlık haline getirilmesini gösterir. Örneğin sağlıklı beslenmek, sigara ve uyuşturucu maddelerden uzak durmak, fiziksel aktiviteler içinde olmak, uyku düzenine sahip olmak sağlığı geliştirme kavramı ile uyumludur. Modern tıptaki tüm ilerlemelere rağmen kronik hastalıkların halen ortadan kaldırılması pek mümkün değil. Ama hastalıkların oluşmasını engellemek bir çok hastalık için gayet mümkün.

Doğayla uyumlu yaşam

İnsan doğanın bir parçası. İnsan uyku düzeni güneşe göre ayarlanmıştır. Uykumuz doğanın ritmiyle normalde uyumludur. Sağlıklı bir uykunun ilk işareti güneş ışıklarıyla beraber uyanık olmaktır. Gecenin karanlığında, yatsıdan sonra, uyumamız gerekir. Modern hayat doğayla uyumlu biyolojik saatimizi bozucu özelliklere sahip. Evlerimize geç saatlerde gelecek meşguliyetler var. Gece bizleri uyanık tutacak televizyon ve sanal dünya aktiviteleri mevcut.

Toplumda bir çok kişi geceleri gündüz, gündüzleri gece yapmış durumda. Bu uyku düzeni değişimi hem beden fizyolojimizle ters hem de gündelik hayatın akışı ile ters. Uyku uyanıklık ritminin bozulması neredeyse her zaman kişiye ruhsal ve bedensel zarar verir. Kendimizi doğa ile uyumlu bir uyku uyanıklık içinde tutmak için özel bir gayret içinde olmak gerek.

Beden algısını iyi tutmak

Ergenlik döneminde başlayan ruhsal sorunlarından biri de beden algısı ile ilgili problemlerdir. Bu dönemde beden algısı ile ilgili en sık iki problem oluşabilir. İlki, kilo ile ilgili olarak Anorexia veya Bulimia Nevroza denen yeme bozuklukları. Diğeri ise adına “Beden Dismorfik Bozukluk” denilen, kişinin bedeninin bir parçasına kafasını taktığı rahatsızlık halidir. Örneğin bu kişiler kaşlarını, burunların veya dişlerini kafaya takarak, sürekli aynaya bakar hale gelirler. Bu hale gelmiş genç bir insan hayatın diğer yönleriyle ilgilenmeyi bırakıp, bedeninin bir parçasının nasıl göründüğü ile ilgili meseleye sıkışıp kalabilirler. Halbuki beden algımız pozitif olduğunda, psikolojimiz ile beden algımız uyuştuğunda kaygıdan ziyade esenlik içinde olmak daha kolay.