Fenerbahçe’nin ilk Süper Lig maçýný beðenmedim. Üzerindeki formayý hiç sevmedim. Bu formanýn rengi Fenerbahçe takýmýna yakýþmýyor. Buradan Aziz Yýldýrým’a ricada bulunuyorum; bu forma Fener’in alýþagelmiþ formasý deðil. Bir an evvel önlem alýp Sarý-Lacivertli forma aðýrlýðýný sahaya koysun diye bekliyorum.
Maç baþladý, daha mücadelenin 5. dakikasýnda Ýsmail’in “al-at” pasýný Alper temiz bir ayak içiyle golle sonuçlandýrdý. Fenerbahçe bu golün sevincini bile yaþayamadan Castro’nun Göztepe adýna atmýþ olduðu beraberlik golüyle maç ilk kez eþitlenmiþ oldu. Yalnýz bir hatýrlatma yapmak isterim. Castro’nun atmýþ olduðu Göztepe golünde kaleci Volkan ne yapýyor diye þaþkýnlýk içinde izleyen oldum. Ellerine gelen topu nasýl alýp kalenin içine býrakýyor anlamakta zorluk çekiyorum. Tecrübe ise tecrübe.. Kaptanlýk mertebesine gelmiþ hala acemi kaleci görüntüsü veriyor. Bu þekilde nereye kadar devam edecek, merak ediyorum. Ayrýca Mehmet Topal’ýn kafa þutunun direkten dönmesi þanssýzlýk olarak görünmesine raðmen bence biraz da beceriksizlikti. Beklenmedik bir anda Scarione, Göztepe’nin ikinci 2. golünü atýncaev sahibi öne geçen olduý. Daha sonrasýnda Valbuena’nýn duran toptan yapmýþ olduðu ortada Skrtel’in kafa golüyle maç bir kez daha eþitlendi.
Biz Teknik Direktör Aykut Kocaman’ýn Fenerbahçe’sine bu yýl için ümitli mesajlar verdik. Ama görüyoruz ki, zaman zaman Fenerbahçe eski görüntüsüne yakýn futbol sergilemeye baþladý. Savunmadan aðýr aksak toplar çýkararak oyunun temposunu düþürdüler. Enine ve geriye top oynama hevesinden de bir türlü kurtulamadýlar. Biz Fenerbahçe’den Göztepe deplasmanýnda çok farklý baskýlý futbol beklerken atýlan ilk gol dýþýnda organize atak göremedik.
