Hiç lafý dolandýrmadan söyleyeyim: Mevcut seçim sistemi tümden yanlýþ.
Aday adaylýk sürecinden baþlayýp temayül yoklamasýna varýncaya deðin sistem baþtan ayaða sorunlu. Buna her türlü manipülasyona açýk anket sistemini de dahil ediyorum.
Mevcut yasalara göre herkes aday adayý olabiliyor. Buna mani bir durum yok. Sonra da yarýþa katýlabiliyor.
Düþününüz ki kendisi hakkýnda FETÖ ile iltisaký hususunda toplumda oluþan bir kuþku var lakin AK Parti’den aday adayý... Veya bulunduðu yerde en fena ve zararlý biri olarak tanýnýyor, bir bakýyorsunuz kalkýp AK Parti’den aday adaylýk baþvurusunda bulunmuþ. Bu sýfatýyla kalkýp yerel basýna demeçler veriyor vs...
Yarýþ sürecinde kendini seçtirmek için her yolu mübah görerek AK Parti’nin misyonunu kirletenler de cabasý...
AK Parti’yi bu süreçlerde sanki öteki partilerden bir farký yokmuþ algýsýna büründürenlerin yol açtýðý tahribat hiç de azýmsanacak ölçüde deðil.
AK Parti liderinin her seferinde dile getirdiði dava hassasiyeti mi?
Ne gezer!
“Görev istenmez verilir!” anlayýþýyla hareket eden dava adamlarýnýn çoðu zaten aday adaylýk süreçlerinden uzak duruyorlar. Adaylýk baþvurusunda bulunanlardan çok azý da dava ahlaký gereði kendilerini öne çýkartmaktan haya ediyorlar.
Mesela kendi reklamlarý için para daðýtmýyorlar. Kendi köþelerini isim empoze etmek için kullanan gazetecilerle iþ tutma yoluna gitmiyorlar. Anketlerde veya telefon aramalarýnda isimlerini söylesinler diye el altýndan birilerini görme yoluna da gitmiyorlar.
Temayül yoklamasý faslýna hiç girmeyeyim. Orada dönen siyasetin kirli çarklarý AK Parti misyonunu aþýndýrýyor.
O yüzden mevcut sistemi kendi adýma saðlýklý ve isabetli bulmadýðýmý söylüyorum.
Hamdolsun Reis’in talimatlarý doðrultusunda dava anlayýþýmýza uygun deðiþik istiþare ve yoklama mekanizmalarý oluþturulduðu için aday belirleme süreçlerinden az zayiatla çýkýlabiliyor.
Gördüðüm kadarýyla bu dönem bu seçme/belirleme sistemi daha sýký tutuluyor.
Yerel yönetimlerden sorumlu tecrübeli bir belediye baþkanlýðý geçmiþi olan Mehmet Özhaseki baþkanlýðýndaki ekibi kýlý kýrk yararak çalýþtýklarý için yürekten kutluyorum.
Bir: Adaylýk konusunda ýsrarcý olanlarý seçmemek lazým. Çünkü dava ve görev bilinciyle hareket edenler asla þahýslarý konusunda ýsrarcý olmazlar. Bu tip kiþiler kendilerine adaylýk verilmediðinde mutlaka arýza çýkartýrlar. Bu tecrübeyle sabittir.
Ýki: Sesi yüksek çýkanlar, araya akla gelmedik insanlarý sokanlar ve yüzsüzce kapý aþýndýranlar imlenmelidir.
Üç: Aday adaylýk süreçlerinde þiþkin egolarýný reklam yöntemleriyle milletin gözüne sokanlarýn seçilmeleri halinde nasýl kibir abidelerine dönüþeceklerini tahmin etmek zor olmasa gerek.
Bir makam için kendi þahýslarý adýna bu kadar çok hýrslý ve ýsrarcý olanlarýn partiye ve davaya verecekleri zararý sanýrým hatýrlatmaya bile gerek yok.
Gayet açýk.
Kiminle kazanacaðýmýz ne kadar önem arz ediyorsa, kazandýktan sonra uðrayacaðýmýz itibar erozyonuna dikkat etmek de bir o kadar önem arz ediyor.
Kaybedeceðiniz adaylarla seçime gitmek elbette akýl karý deðildir. Ama seçildikten sonra bize her açýdan kaybettirecek adaylarla yol yürümek de akýl karý deðildir.
Bazen kaybettiðiniz için üzülürsünüz. Bazen kazandýðýnýz için. Çünkü yanlýþ insanlarla kazandýðýnýzda sonrasýnda milletin gözünden temelli düþersiniz.
Marifet bu dengeyi tutturabilmekte.
Daha açýk mý diyeyim?
Millet Reis gibilerini yerelde baþýnda görmek istiyor.
Oldu mu?