Demiþtim ya, ne yazarsam yazayým, önce illegal “Basýn Konseyi”ne, sonra savcýlýða koþuyor. (Basýn Konseyi’nden alacaðý “kýnama” kararýnýn, mahkemede elini güçlendireceðini düþünüyor. Hangi hakla gazeteci yargýladýðýný bilmediðimiz Basýn Konseyi de bu oyuna figüranlýk yapýyor. Basýn adýna rezillik...)
Ekrem Ýmamoðlu bunu alýþkanlýk haline getirdi.
Pardon, Müdafa...
Ýyi de yazsam, kötü de yazsam, Ekrem Müdafa “savcýlýða koþma görevini” ihmal etmiyor.
Yeni bir suç duyurusunda bulunmuþ.
Detayýný birazdan vereceðim.
Muhterem, “mazbatalý-mazbatasýz”, Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý yetkisini kullanmaya baþladýktan sonra, hakkýnda yazdýðým bütün yazýlar için dava açtý.
Biri de tazminat davasý...
10 bin TL istiyor. (Hem 10 bin TL, hem de hapsedilmemi istiyor. Bütün dünyayý kucaklayan; din, dil, ýrk ayrýmý gözetmeyen Ekrem Müdafa’nýn, bu satýrlarýný yazarýný neden “takýntý” haline getirdiði tez konusudur.)
Manukyan kadar zengin Ekrem Müdafa’ya daha önce bir teklifte bulunmuþtum.
Teklifim geçerlidir.
Kabul ederse, 10 deðil, 20 bin TL vereceðim.
Malum, FETÖ’cü hesaplar, sürekli Ekrem Ýmamoðlu lehinde paylaþýmlarda bulunuyor. Öyle ki, “Her þey çok güzel olacak” sloganý bile, ilk kez, bir FETÖ’cü tarafýndan tedavüle sürülmüþtü.
Sadece FETÖ’cüler deðil...
PKK’lýlar da sürekli Ýmamoðlu lehinde paylaþýmlarda bulunuyor.
Seçimden hemen önce Bese Hozat ve Duran Kalkan, “Desteðimiz Ýmamoðlu’na...” diye açýklama yapmýþlardý...
Teklifim þu:
Ekrem Ýmamoðlu, çýkýp, isim vererek, “Sizin desteðinize ihtiyacým yok, düþün yakamdan!” diyecek ve baþta Fetullah olmak üzere o teröristleri elinin tersiyle itecek!
Bunu yapsýn, 20 bin TL’si hazýr...
Peki, bu defa niçin suç duyurusunda bulunmuþ?
Þu yüzden:
Hatýrlarsanýz, “HDP-CHP kardeþliðinin temelleri ne zaman atýldý?” diye bir yazý yazmýþ, bu kardeþliðin arka planýný faþ etmiþtim.
Bu çerçevede, Ekrem Müdafa’nýn korsan Diyarbakýr ziyaretini eleþtirmiþtim.
Ekrem Efendi, yememiþ içmemiþ, savcýlýða koþmuþ...
Hapsedilmemi istiyor.
Ben de þunu anlamýyorum:
Mehmetçiðe kurþun sýkanlarýn partisiyle kucaklaþýp hasret gideren, çocuk katili Selahattin Demirtaþ’ýn siyasi çizgisine hayran olduðunu açýklamaktan çekinmeyen Ekrem Müdafa, niçin muarýzý bir gazeteciyi kucaklamayý denemiyor?
Yalan mý?
HDP’yle iþbirliðiniz (kardeþliðiniz) yalan mý?
Mehmetçiðe kurþun sýkanlarýn partisiyle sarmaþ-dolaþ fotoðraflar verdiðiniz yalan mý?
Bakýn baþ terörist Mustafa Karasu ne diyor: “Metropollerde HDP tabelasýnýn görülmesi þart deðil... Maksat cumhur ittifakýna kaybettirmekse, CHP’nin de içinde yer aldýðý blok desteklenmelidir. HDP, sadece Kürtlerin içinde yer aldýðý parti deðildir. Kürtlerin metropollerdeki ve Türkiye’deki temel dostlarý ve müttefikleri sol demokrat güçlerdir. Bunlarýn her zaman yerelde CHP ile belli bir iliþkileri vardýr. Daha doðrusu CHP’nin yerel dinamiklerinin sol demokratik güçlerle iliþkilenmeleri söz konusudur.”
Ekrem Müdafa bu açýklamayý nereye koyacak?
Bu yazý için de savcýlýða koþacak mý, hapsedilmemi isteyecek mi?
Sizi bilmem ama ben bu “terli” Baþkandan çok sýkýldým.
Öyle böyle deðil... Bayaðý sýkýldým.
Ekrem Müdafa, “Barýþ Pýnarý” harekâtýna iliþkin, “Tabii ki askerimizin yanýndayýz ama kafam hiç rahat deðil” diye bir beyanda bulunmuþtu.
Son demecini aktarayým: “Barýþ istiyorum.”
Keþke dürüst olsaydý da, “Bu harekâttan rahatsýzým” deseydi.