Her kafadan bir ses çýkýyor, aðzý olan konuþuyor, yaþananlara konulan teþhislerde en uçuk senaryolar bile tüketildi... Tamam da, sonuç hep ayný: Türkiye kaybediyor...
Kimileri “Camia kaybediyor” hesabýnda, kimileri de “Hükümet kaybediyor” diye seviniyor; esas kaybeden ise ülkemiz...
Ýçeride kaybediyoruz, dýþarýda kaybediyoruz, ekonomide kaybediyoruz, iç ve dýþ siyasette kaybediyoruz...
Tek taraflý hesap tutanlardan bazýlarý yaþananlarýn faturasýný Câmia’ya, kimileri de hükümete çýkarýyor. Hesap yaparken kullandýklarý argümanlar, isimlendirmeler yanlýþ olsa bile sonuçlarý doðru; birinin attýðý taþ diðerinin camýný kýrdý çünkü; ötekinin gönderdiði kurþun berikini ayaðýndan vurdu...
Yarýn yeni bir taþ, ya da yeni bir kurþun atýlýrsa, onlar da hedefe isabet edecektir...
Skor tutanlar varsa tabelaya yazsýnlar; þu anda taraflarýn birbirlerine kaç gol attýklarýnýn hesabý karýþtý çünkü: Hükümetin hanesinde yolsuzluk var... Yolsuzluðu örtme çabasý var... El-Kaide’ye yardým edildiði de ayný haneye yazýlýyor... Yarýn HSYK yasasý çýksýn, onun için de bir yafta bulunacaktýr...
Câmia’nýn hanesi daha kalabalýk: ABD ve Ýsrail taþeronu olma taþlarý orada... Devlet içinde yuvalanmýþ, mensuplarýnýn katli vâcip olan bir çete, bir ‘paralel yapý’... Yargý aracýlýðýyla yapmadýklarý nâlet iþ kalmamýþ: Askerleri kodese týkmýþ, adamlarýmý koruyacaðým diye önemli davalarý yolundan saptýrmýþ... Din hassasiyeti gitmiþ, onun yerini holding patronlarýna racon kesme görüntüsü almýþ...
Eksiklerim vardýr, iki taraf da kusuruma bakmasýn; gerçekten skor tutmuyorum, yas tutuyorum da ondan...
Yarýn, öbürgün ortaya atýlacak yeni iddialar, çýkacak kasetler, sosyal medya ve internet aracýlýðýyla devreye sokulacak fitne ve fesat, iþi nereye kadar vardýrýr, bilemiyorum; bildiðim þey, taraflar ellerini kollarýný bantlasalar bile onlar namýna baþkalarýnýn ateþe odun taþýmakta zorlanmayacaklarýdýr...
Taraflar bunun bir ‘savaþ’ olduðunu biliyorlar elbet; ancak bunun bir ‘post-post modern savaþ’, bir ‘algý savaþý’ olduðunu tam idrak ettikleri söylenemez.
Bir ‘bitirme planý’ söz konusuydu ya, hani “Acaba ‘ýslak imza’ gerçekten ýslak mý?” meraký hepimizi sarmýþtý; o planda öngörülenlerin hepsi, öngörülemeyen nice ayrýntýyla birlikte, Pandora’nýn kutusuna týkýþtýrýlmýþ ne varsa, þu sýrada uygulamada.
Galiba sorun, ‘bitirme’ sözcüðüne yüklenilen anlamdan kaynaklanýyor; o yüzden þu anda yaþananýn vahameti iki taraflý olarak tam anlaþýlamýyor...
Arkadaþlar, dostlar... ‘Bitirme’ dendiðinde anlaþýlmasý gereken, ‘yok etme’, ‘öldürme’, ‘varlýðýný sona erdirme’ deðildir; varsýnýzdýr veya var görünürsünüz, ama pekâlâ bitmiþ olabilirsiniz...
Câmia olarak, eski saygýyý görmemeniz, daha önce size kollarýný açmýþ insanlarýn, gruplarýn, hatta ülkelerin yüzlerini ekþitmesi...
Hükümetsiniz, ama size gýptayla, hayranlýkla bakan bakýþlar deðiþmiþ, daha önce alýnýrsýnýz diye yutulan sözlerin en aðýrlarýný iþitmeye baþlamýþsýnýz... Oyunuz artmýþ, ama oy verenler bile size kuþkuyla yaklaþýyor olmuþ...
Ýki taraflý kurulan hayalleri gerçekler çöpe atývermiþ...
Yanlýþ anlaþýlmasýn: Ýki taraf da henüz bu noktada deðil, hatta olabildiðince uzak bu noktaya; ama ‘bitirme planý’ iþlemeye devam ederse, son karede böyle bir görüntünün kaçýnýlmaz olacaðýný da herkes bilmeli...
Alkýþlayanlar da bilmeli... Tabii eðer samimiyseler...
Samimiyet, ortalýkta en az rastlanan deðer þu günlerde...
Þunu da bilin: Bu yazýlarý beðenilmesi beklentisiyle yazmýyorum; beðenilmediðini bile bile yazýyorum...