Demokratikleþme tarihimizin kapsamlý paketlerinden biri daha dün açýklandý. Seçim sisteminden Kürtçenin daha yaygýn kullanýmýna, baþörtüsü yasaklarýnýn kýsmen kalkmasýndan nefret suçlarýna müeyyide uygulanmasýna kadar pek çok konu bu pakette konmuþ.
Ama Baþbakan'ýn da söylediði gibi paket yeterli deðil, Türkiye'nin daha fazla reforma ihtiyacý var. Ben 301'inci maddenin de, ifade özgürlüðünün önündeki diðer engellerinden kaldýrýldýðý bir paket görmek isterdim. Alevilerin haklarýna da hiç olmazsa atýfta bulunan bir paket toplumsal anlamda çok daha kapsayýcý olabilirdi.
Doðrusu Süryanilerin haklarý iade edilirken Rumlarýn haklarý konusunda sessiz kalýnmasý beni þaþýrtmadý desem yalan olur. Keþke Heybeliada Ruhban Okulu'nu mütekabiliyet mantýðýndan kurtardýðýmýzý gösterir bir açýlýmý bu paketin içine sýðdýrabilseydik.
Bu yüzden pakete baktýðým zaman "yetmez ama evet" diyorum ve uygulamalarýn evrensel standartlar gözetilerek yapýlmasý temennisinde bulunuyorum. Umuyorum ki özgürlüklerimizin alaný yakýnda daha da geniþletecek, zamanýnda gasp edilmiþ haklarý iade edecek yeni paket en kýsa zamanda açýklanacak.
***
Çünkü bu gerçekten de tarihin bütün tortularýndan bizi bir seferde arýndýracak bir paket deðil. Bir sonrakini ve belki de daha sonrakileri beklememiz gerekecek. Türkiye deðiþtikçe, kendisine ait algýsý farklýlaþtýkça belli ki yeni paketler gelecek, hep birlikte daha demokratik bir Türkiye'de yaþamak imkanýna kavuþacaðýz.
Biliyoruz ki hukuki ve yönetsel deðiþimler ancak toplumsal deðiþime eþ zamanlý gerçekleþebiliyor. Toplumlarýn dengesinin bozulmamasý için hazmetme kapasitelerinin de hesaba katýlmasý gerekiyor. Aksi takdirde bir þeyi yaparken baþka bir þeyi bozabiliyorsunuz.
Diðer yandan beklentilerin de iyi yönetilmesi þart. Yoksa CNN-Türk'ün dünkü web sayfasýnda olduðu gibi demokratikleþme paketi "Kamuda artýk türban serbest" manþetine indirgenebiliyor. Yapýlan ve yapýlmak istenen her þey unutulup, reform iktidarýn kendi ajandasýný topluma dayatmasý olarak sunulabiliyor.
***
Türkiye siyasetinin bu paketi hazmetmesi, bu paketteki reformlarý kabullenmesi ne kadar sürer bilinmez ama Baþbakan Erdoðan'ýn açýklamasýnýn büyük bir kýsmýný paketin meþrulaþtýrýlmasýna ayýrmasý, þehitlere atýfta bulunmasý önemli bir çoðunluðun bu kadarýný dahi hazmetmeye hazýr olmadýðýna iþaret ediyor.
Kabul edelim ki iktidarýn iþi kolay deðil. Bir yanda paketi benim gibi yetersiz bulanlar var, diðer yandaysa fazla bulanlar. Siyaset de ikisi arasý bir yerde durmayý, bir tarafa yapýlanlarý, diðer tarafa da yapýlamayanlarý kabul ettirmeyi içeriyor.
BDP'yi, MHP'yi ve CHP'yi mutlu edecek, kanaat önderlerini tatmin edecek, AK Parti'ye seçim kaybettirmeyecek ama ayný zamanda Türkiye'nin sorunlarýna da çözüm üretecek sihirli bir formül arýyorsunuz.
Bir de tüm bunlara dünya siyaseti ve bu siyasetin içindeki Türkiye algýsý eklenince ortaya ancak böyle bir paket çýkýyor. Bu paket bizzat hazýrlayanlar tarafýndan gerekli fakat yeterli olmadýðý þeklinde sunuluyor. Ýlk olmadýðý, son da olmayacaðý söyleniyor.
Bana öyle geliyor ki bundan sonraki tartýþmada paketi fazla bulanlar yerine az bulanlara yoðunlaþmak çözmek istediðimiz sorunlar açýsýndan çok daha saðlýklý olacak. Paketin yetersizliðine getirilen her eleþtiri hem yeni paketlerin yapýlmasýna, hem de demokrasi hassasiyetleri olan kesimlerin sisteme umutla baðlanmasýna yol açacak...