Berat bey neden hedefte?

2023’e daha çok var, ama þimdiden gelecek seçimler için siyasi partiler bir takým hazýrlýklar yapmaya baþladý. 2023 pek çok açýdan çok kritik bir dönemeç olacak. Diyeceksiniz ki hangi seçim kritik ya da hayati önemde deðildi? Evet, son 10 yýlda Türkiye’deki her seçim çok kritikti. Alýnan her kararýn çok önemli sonuçlarý oldu. Ve tüm bu süreç birileri Türkiye’yi mütemadiyen aþaðýya çekmeye çalýþýrken yaþandý. Defalarca ipten döndük. Büyük badireler atlattýk. Her biri çok hayati sonuçlar doðuracak keskin ve riskli virajlarý Allah’ýn yardýmýyla alabildik.

Hülasa, 2013’ten bu yana “verilmiþ sadakamýz varmýþ” diyeceðimiz günlerden geçtik.

Birileri Türkiye’nin bugün devam eden sorunlarýný, özellikle de ekonomik daralma ve kurda yaþanan dalgalanmalarý sanki bizim dýþýmýzdaki tüm geliþmeler normal seyrinde, Türkiye 8 yýldýr FETÖ ve PKK’nýn saldýrýlarýna maruz kalmýþ deðil, sanki Avrupa Birliði’nden ABD’ye kadar muhataplarýmýz bileðimizi bükmek, bizi köþeye sýkýþtýrmak için elinden geleni yapmýyor, sanki bölge politikalarýnda bu güçlerle çatýþmýyoruz, sanki ülkemizde bir darbe teþebbüsü organize etmemiþler, sanki güneyimizde bir terör devleti kurmak istememiþler, sanki Doðu Akdeni’zde bizi Antalya limanýna hapsetmek istemiyorlar, sanki Trump ekonomimizi batýrmaktan hiç bahsetmemiþ ve sanki Korona salgýný geliþmiþ ülkeler dahil tüm devletlerin ekonomisini alt üst etmemiþ gibi baðlamý ve bizim dýþýmýzdaki dünyanýn etkilerini göz ardý ederek deðerlendiriyor.

Dýþ politikadaki söylemsizlik ve gayri milli duruþ ekonomi üzerinden popülist söylemlerle kamufle ediliyor.

Oysa herkes biliyor, Türk ekonomisi krizlere hiç bu kadar dirençli olmamýþtý. Her 5 yýlda, 10 yýlda bir ekonomi duvara tosluyor, devalüasyonlar yaþanýyor, siyaset ekonomi üzerinden dizayn ediliyordu. IMF’nin bize borç vermesi topluma bir baþarý olarak lanse ediliyordu. “IMF kredinin ikinci dilimini 1 ay sonra serbest býrakacak” cümlesini önemli haber olarak ajanslar geçiyor ve bu kimsenin yüzünü kýzartmýyordu.

Artýk Türk ekonomisinin 3-5 milyar dolarla dize getirildiði dönemler geçti. Çok büyük operasyonlara maruz kalmasýna raðmen ayakta kalan Türk ekonomisinin direncini takdir etmemek ekonomi yönetiminden önce bu ülkeye haksýzlýktýr.

Üretimin durmamasý, istihdamýn düþmemesi için alýnan tedbirler sayesinde ekonomiyi bankalarýn karlýlýðýna mahkum etmeden Türkiye pandemi sürecini kendisinden üst liglerdeki ülkelerden daha iyi yönetti.

Tüm bu badirelerden sonra hangi ekonomik modelle devam edileceði Türkiye Cumhuriyeti’nin baðýmsýzlýðýyla doðrudan alakalýdýr.

IMF’nin kapýsýna gitmek bankadan kredi çekmek gibi bir þey deðil.

Türkiye, IMF’den alýnan borçla, dýþarýdan gelecek sýcak paraya ve dövize baðýmlý, dolayýsýyla ekonomi yönetiminin sadece pratisyen olduðu eski düzenle mi yoluna devam edecek yoksa ekonomik baðýmsýzlýða doðru tedrici adýmlar attýðýmýz yeni bir sistemin öncüsü mü olacak?

Tüm dünyaya bedel ödeten bu sisteme Türkiye’nin tek baþýna kafa tutmasý kuþkusuz mümkün deðil ama zaten bu sadece Türkiye’nin de sorunu deðil.

Kiþileri hedef alan itibarsýzlaþtýrma suikastlarýný, Gezi kalkýþmasýndan bu yana mütemadiyen yaþýyoruz. O dönem baþlamýþtý bizzat Cumhurbaþkaný’na ve ailesine karþý yürütülen yýpratma kampanyasý. Öyle de devam etti. Sonraki geliþmeler ortaya çýkardý bunun çok planlý bir operasyon olduðunu ve Erdoðan’ý kendi politikalarýna razý edemeyenlerin AK Parti’nin baþýna kendilerine evet diyen birini getirmek istediklerini. Madem Ak Parti’yi iktidardan indirmenin imkaný yoktu o halde AK Parti’yi kendilerine uydururlardý.

Emin olun Ekonomi Bakaný Berat Albayrak üzerinden yapýlmak istenen de aynýsý.

“Sosyete damat” diyerek hedefe koyduklarý bakan, göreve geldiði andan itibaren canla baþla çalýþýyor. Çünkü gerçekten baþarmak istiyor. Türkiye için baþarmak istiyor. Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn güvenine layýk olmak için baþarmak istiyor.

Bunca itibar suikastýna karþý kimseyi muhatap almayarak da çok iyi yapýyor.

Türk ekonomisini fasit daireden çýkarmak için çalýþýyor.

Cumhuriyetin 100. yýlýnda gerçekleþecek seçimler, ödediðimiz bedellerin heba olmamasý ve ekonomik baðýmsýzlýkla taçlamasý için de çok önemli.