Bilmiyoruz... Ýddia, solcu bir gazeteciye aitti. Bu iddiasýný kanýtlamasýný nafile yere bekledik. Muhtemelen, þu sýralarda “tahliye sevinci” yaþayan Enis Berberoðlu da beklemiþtir.
Enis Berberoðlu hakkýnda “FETÖ’nün CHP imamýdýr” imasýnda bulunan gazeteci, asýl faili mi gözden kaçýrmaya çalýþýyordu?
Bunu da bilmiyoruz ama olaylarý/olgularý yan yana getirip düþündüðümüzde (ve de karine yoluyla elde ettiðimiz bilgileri iþin içine kattýðýmýzda), “FETÖ’nün CHP imamý” yakýþtýrmasýnýn bir baþkasýna daha uygun düþtüðünü/düþebileceðini görüyoruz.
Daha önce bu meseleye (bu köþede) deðinmiþtim.
Bir kez daha bakalým...
Bakalým, meslektaþýna “FETÖ imamýdýr” yakýþtýrmasýnda bulunan gazeteci, gerçeði mi karartýyor?
Deniz Baykal’a yönelik “kaset komplosu” dâhil, bilumum kirli iliþkilerin içinden FETÖ’nün istihbarat polisleri çýktý.
FETÖ’nün pis iþlerine koþulmuþ istihbaratçý polisler, 17 Aralýk kumpasýndan önce de, ABD Ýstanbul Baþkonsolosluðu’yla temas halindeydiler, malum operasyonu oradan aldýklarý sufleyle gerçekleþtirdiler.
Bir de, önemli bir “hizmette” bulundular:
Kemal Kýlýçdaroðlu’na birtakým görüntüler getirdiler.
Hani Deniz Baykal, kendisine kurulan kaset komplosuyla ilgili olarak, “Bu konuyu aydýnlatacak iki isim var. Biri zamanýn Baþbakanýdýr. Diðeri de Sayýn Kýlýçdaroðlu’dur. Çünkü Kýlýçdaroðlu, Baþbakanýn o kaseti seyrederken görüntüsünü izlediðini söylüyordu” diyordu ya...
Hani, Erdoðan’ýn bir monitöre bakarkenki görüntüsü...
Kýlýçdaroðlu’na göre, Erdoðan o monitörden Baykal’a ait görüntüleri izliyormuþ.
Peki, Kýlýçdaroðlu neye dayanarak böyle bir iddiada bulunuyordu?
Kendisi anlatsýn: “Ben gözlerimle gördüm. Erdoðan’ýn bir deðil, birden fazla kaseti izlediðini gördüm. Kendisine o kasetleri servis edenler, ayný zamanda Erdoðan’ý da videoya alýyor. Bana böyle bir kaset olduðunu söylediler, getirdiler, önüme koydular, ben de izledim.”
Baykal’ýn iþareti ve Kýlýçdaroðlu’nun itirafý üzerine, Ankara Cumhuriyet Baþsavcýlýðý soruþturma baþlattý. Çünkü üç hususun aydýnlýða kavuþturulmasý gerekiyordu:
BÝR- Baykal’a komplo kuran þebeke, ayný zamanda Erdoðan’ýn bu görüntüleri izlerken videosunu çekmiþ. Kýlýçdaroðlu’nun ifadelerinden bu sonuç çýkýyor.
ÝKÝ- Kýlýçdaroðlu, Baykal kumpasýndan sonra Erdoðan’ýn görüntülerini kaydeden þahýslarla yahut bu þahýslara yakýn olan kiþilerle bir araya gelmiþ, kapalý kapýlar ardýnda bir görüþme gerçekleþtirmiþ.
ÜÇ- Kýlýçdaroðlu kendisine bu görüntüleri getiren kiþileri tanýyor.
Bu üç hususun derhal aydýnlýða kavuþturulmasý gerekiyordu, çünkü Kýlýçdaroðlu ya yalan söylüyordu, ya “komplocularla” ortak çalýþýyordu, ya da “olmayan” görüntüler üzerinden siyasi rakibine þantaj yapýyordu.
Kýlýçdaroðlu, önce ifadeye gitmeyeceðini söyledi, sonra da avukatý aracýlýðýyla yazýlý bir açýklama göndererek o görüntüleri kendisine getiren kiþileri “hatýrlayamadýðýný” söyledi.
Hatýrlayamýyormuþ, çünkü gelen kiþiler maskeliymiþler...
Bu açýklama þunu gösterir:
Kýlýçdaroðlu, hem o görüntüleri getiren kiþileri tanýyor, hem de onlarla teþrik-i mesai halinde.
Nitekim bir grup toplantýsý konuþmasýnda, kendisine görüntü servisi yapan maskeli kiþiler dâhil, pis iþlere bulaþmýþ bütün FETÖ’cü polisleri “vatansever polisler” diye taltif etmiþti.
Bir þey daha:
Enis Berberoðlu’na ihale edilen MÝT TIR’larý görüntülerini önce Kýlýçdaroðlu faþ etmiþti. Zaman gazetesi genel yayýn yönetmeni Ekrem Dumanlý’yla görüþtükten sonra bir Hürriyet gazetesine muhabirine açýklama yapmýþ, “MÝT TIR’larý görüntülerini izledim” demiþti.
Bu açýklamadan bir hafta kadar sonra, görüntüler Cumhuriyet gazetesinde yayýmlandý.
Burada, üzerinde odaklanmamýz gereken üç soru var:
BÝR- Kýlýçdaroðlu-Ekrem Dumanlý görüþmesi ne tür bir alýþveriþe sahne oldu?
ÝKÝ- Berberoðlu, o görüntüleri Kýlýçdaroðlu’ndan mý aldý?
ÜÇ- Kýlýçdaroðlu’nu kurtarmak için “karartma” iþlevi gören gazeteci MÝT provokasyonunun neresinde?